Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mutlu Küf

204 syf.
1/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Mide bulandıran çocuk cinsel istismar içerikleri yüzünden çöp hükmündedir.
Yorumlara bakarak beklentim yüksek başladım ama karşılamadı maalesef. Hatta sonlara doğru fırlattım elimden kitabı. Başlarda ne güzel sözler bunlar diye altını çizdiğim ve buraya da bıraktığım çok alıntı oldu ama temelde çoook zayıf bir kitap. Konusu kısaca; kanser olduğunu öğrenen bir kadının bir anda yaşamının değişmesi. Yani çok klâsik, hep
İyilik
İyilikŞebnem İşigüzel · İletişim Yayınları · 2019270 okunma
Reklam
48 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
İçerisinde 5 farklı hikâye yer alan oldukça ince hacimli bir kitap. 1 saat sürmez belki bitirmek. Kitaptaki ilk hikâye olan Bahar Menüsü ile son hikâye olan Eşyalı Oda hikâyeleri en beğendiklerim oldu. Hatta Bahar Menüsü beni sesli güldürdü diyebilirim. Eşyalı Oda ise içimi sızım sızım sızlattı… Kitaba adını veren Borsacının Aşkı hikâyesini ise korkunç buldum. O nasıl saçmalamak öyle…
Borsacının Aşkı
Borsacının AşkıO. Henry · Can Yayınları · 2021311 okunma
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Uzun zamandır okuduğum en eğlenceli kitap. Rıfat Ilgaz okumayalı yıllar olmuştu zaten şimdi bu taze kan çok iyi geldi. Öykü tadında aynı zamanda Rıfat Ilgaz’ın kendi hastane anılarıyla oluşturduğu bir eser. Aynı zamanda kendisinin de en sevdiği kitabı buymuş diye biliyorum. Rıfat Ilgaz da hayatının bir döneminde vereme yakalanmış ve yatacak hastane çok aramış. O zamanın şartlarını okurken için ürperdi. Şimdi çok şükür diyorum gelinen noktaya ama hâlâ sıkıntılar mevcut tabii ki. Özellikle bu kitabı okurken tesadüf eseri ben de 1 ay hastanede refakatçi olarak kalmıştım. Bizzat kıyaslama ve tenkit etme şansım olmuştu. Çocukluğumda gittiğim hastanelerin şartları gözümün önünden geçti tabii ki. Gerçekten üzerine eleştiri yazılacak bir husus. Rıfat Ilgaz da bu eleştirileri tiyatro metni okurmuşçasına bol konuşma metinli ve ben tarafından yazmış. Mizahı bol ve kaliteli. Aynı zamanda sağlık sektörü alanında yazılmış ilk eleştirel mizah öyküsü bu kitap. Kitabın ismini Bizim Koğuş olarak da görebilirsiniz. Eski basımları bu isimle yayımlanmış. Filmi de olsa ne güzel, ne keyifli olurdu dedim.
Pijamalılar
PijamalılarRıfat Ilgaz · Çınar Yayınları · 2017416 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
152 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Yakın zamana kadar kızının emaneti olan torunuyla yaşayan ve ardından torunun ayrı yaşamak istemesiyle duygularını kaleme döken 80 yaşında bir kadının mektuplarından oluşuyor kitap. Mektup, günlük tarzı kitapları nadiren sevebiliyorum. Bu kitabı çok sevdim İsmine bakarak “amaan vıcık vıcık romantizm akıyordur bu şimdi” diyerek asla almayacağım bir kitaptı. Arkadaşımın hediye etmesiyle hem okumuş hem de ön yargımdan kurtulmuş oldum.🫠 Kitapta hiç ummayacağınız anılar yer alıyor. Bir ölünün evine girip çatı katını kurcalamış ve kendisinin bile varlığını unuttuğu günlüğünü bulup okumuşsunuz gibi. Olaylar çok objektif aktarılmış. İnsanın bazen kendine bile dürüst olması güç olabiliyor. O yüzden bu kadar dürüstçe yazılmış anılar okumak bana kendimi çok güçlü bir kadınla sohbet ediyormuş gibi hissettirdi. Güçlü kadınları severiz
Yüreğinin Götürdüğü Yere Git
Yüreğinin Götürdüğü Yere GitSusanna Tamaro · Can Yayınları · 202016,7bin okunma
84 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 saatte okudu
Hüseyin Rahmi Gürpınar ️ bu adamın ismi bir yerlere altın harflerle yazılmalı kesinlikle. Kalem bazı insanların elinde ortalığı karıştırmak, bazı insanların elinde ise milleti mesut etmek için var. Hüseyin Rahmi ikincisi için yaşamış muhakkak. Ben şu an bu adamın kitaplarıyla sesli gülüyorsam o dönemin onca sıkışıklığı, onca yasağı, onca “öyle şeyler konuşulmaz”larıyla bu millet nasıl iyi hissediyordur diye düşünüyorum. Herhalde yaşamaya ara verip biraz nefes alabilmelerini sağlıyordur kitaplar. “Doğuda kadın kafes içinde büyür.” diyor kitapta Hüseyin Rahmi. Kadınlar içinde yaşamış biri olarak kadın cinsinin her hareketini, her mimiğini öyle güzel gözlemlemiş ki zihninde bir kadınlar ansiklopedisi olmuş. Hüseyin Rahmi kadınları tez konusu olmalı bence Kitapta birbirinden keyifli 10 farklı hikâye var. İncecik keyif eseri Her kitabında mizah, eleştiri ve yerme ne düzeydeyse bu kitabında da aynı kararda. Kötüleri cezalandırmayan nahif yazarımız, tüm Bihter’lerin babası, bütün Behlül’lerin savunucusu olarak yine döktürmüş…
Kadınlar Vaizi
Kadınlar VaiziHüseyin Rahmi Gürpınar · Maviçatı · 2017301 okunma
Reklam
128 syf.
7/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
Yazarın okuduğum ilk eseri ve internet ortamında okuduğum yorumlardan dolayı çok büyük beklentiyle başlamıştım. Girdiğim beklentinin yarısını bile karşılamadı kitap. Cümleler başarıyla kurulmuş ve ustaca bir derinlik verilmiş ama o derinlik kitapta yok. Yani okurken “ha şimdi çok derin mevzuya giriyor herhalde” diyorsunuz ama öyle olmuyor. Hani bazı şarkılar vardır içinde geçen bir cümle size yaşadığınız en derin acınızı hatırlatır ve siz şarkıyı dinlerken hep o cümlenin olduğu yeri şarkının kalanına kulak vermeden dinleyerek beklersiniz ya, öyle bir etkisi var kitabın. Her hikâyede insanın bam teline dokunacak bir cümle mutlaka iliştirilmiş ama hikâyelerin o kadar derin cümleleri taşıyabilecek bir alt yapısı yok. Sevemedim.
Çatı Katı
Çatı KatıNihan Kaya · Eksik Parça Yayınları · 2021442 okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
35 saatte okudu
Daha önce ayrı birer kitap olarak alıp okuduğum hikâyelerin de içinde yer aldığı güzel bir derleme gibi olmuş daha çok. Kitaba ismini veren Katil Buse de bu hikâyelerden biri. Hikâyelerin her biri muhteşemdi. Hüseyin Rahmi okumak kankanızla en gizli sırlarınızı paylaşmak, yargılanmaktan korkmadan keyif aldığınız kötülüklerden söz etmek gibi bir şey :) çünkü Hüseyin Rahmi ahlâksızları cezalandırmıyor :)) Hüseyin Rahmi için genel ahlâksızlığın yegane savunucu yazarı diyebilirim hatta :)) öğrencilik yıllarım boyunca ne zaman bir Hüseyin Rahmi eseri okusam değindiği konuya ve bu konunun günümüzde de hâlâ geçerli oluşuna hayret eder, büyük bir heyecanla kötünün belasını bulacağı o mutlak sonu beklerdim. E tabii gelmezdi. Artık bu beklenti içinde olmadan okuyorum :) “Bu hayata bir kere geliyoruz” ve “beşer şaşar n’palım?” bakış açısıyla yazdığı karakterlere kendince son hazırlayan Hüseyin Rahmi Gürpınar’ı alanında eşsiz bir kalem yapan da bu özelliği bence. Çok büyük keyifle okudum.
Katil Buse
Katil BuseHüseyin Rahmi Gürpınar · İthaki Yayınları · 2021173 okunma
165 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
Çarşamba Çikolataları’nın devamı olan bir kitap. Devam kitabı olarak okuduğum en güzel eserlerden biri diyebilirim. Ben Aslı hanımın instagram paylaşımlarından haberdar; yazarlığından ise bihaberdim. Çok beğendim ve bu kadar geç keşfetmiş olmama da üzüldüm. “Ben zaten problemli bir ailenin üyesiyim” yahut “ben düzgün bir aile görmedim ki kendim nasıl aile kuracağım” türevi korkuları olan herkese ilaç olacak bir kitap bence. İnsanın yaralarını nasıl pamuk kozasına çevirebileceğini çok güzel yansıtmış yazar. Anne olmak nasip olursa bu kitabı tekrar okuma sözü veriyorum kendime.
Çocukluğum ve Çocuğum
Çocukluğum ve ÇocuğumAslı Kocaeli · Küsurat Yayınları · 2021219 okunma
260 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Sıdıka bölümlerinin azlığı nedeniyle diğer kitaplarına nazaran daha az sevildiğini duyduğum bir kitaptı ama benim için hiç de öyle olmadı :) En sevdiğim Atilla Atalay kitaplarından biri oldu artık kendileri Atilla Atalay’ın mizah anlayışı mest edici. Belki Z kuşağına hitap etmeyebilir ama ben ve benim üst modellerim bayılacaktır :) Üslubu, güldürüsü, dramıyla tiyatro izletmiş kadar oluyor. Bu kitabında özellikle Sıkılhan’la Diyalog Çalışmaları’nı sevdim, hatta bayıldım diyebilirim. :)) Sıkılhan :) Annesi :)) Bunalgül :))) Hırgürkan :)))) çok başarılı, çok kaliteli bir eser. Umarım kıymeti bilinir.
Ağlama Dolabı
Ağlama DolabıAtilla Atalay · İletişim Yayıncılık · 2012110 okunma
256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
48 günde okudu
Okumaya bebeklerimle başlayıp okulların tatil olmasıyla onlardan ayrı bitirmek durumunda kaldığım çok özel bir kitap. Kendim okumakla beraber öğrencilerime de okuttuğum, onlardan sayfalarını bir bir dinlediğim için her zaman özel kalacak. Her birinin ses tonu kulağımda… “Kapısı ve anahtarı olmayan bir kafeste yaşıyor gibiyim. Ve kimseye beni buradan nasıl çıkaracağını anlatamıyorum.” Alıntının derinliğinden de anlayacağınız üzere yüksek empati gerektiren bir eser. Şayet yoksa bile bu kitapla birlikte kazanacağınızdan eminim. Kitap on yaşlarında bir kız çocuğunun yaşadığı zorlu hayatı bize onun zihninden aktarımlarla oluşuyor. Karakterimizin ismi Melody Brooks. On yaşında bir çocuğun hayatı ne kadar zor olabilir derseniz büyük yanılırsınız. Çünkü Melody özel bir çocuk. Konuşamıyor, yürüyemiyor, yemeğini kendi yiyemiyor, tuvalette bile yalnız kalamıyor. Buna rağmen kitabın eğlenceli yönü de oldukça belirgin. Okurken drama kapılmıyorsunuz, gülüyorsunuz da, anlıyorsunuz… En çok anlıyorsunuz. Kelimelerin gücünü, konuşabilmenin kıymetini, derdini en az zahmetle anlatabilmenin lüksünü. Tabii sizi anlamayanlar her durum ve koşulda anlamayacak orası ayrı ama anlamak için kimlerin en fazla çabayı sarf edeceğini de bu kitap sayesinde bir gözden geçirmiş olacaksınız eminim. Özetle okuyun, okutun, sevgiyle kalın.
İçimdeki Müzik
İçimdeki MüzikSharon M. Draper · Timaş Genç Yayınları · 202130,3bin okunma
Reklam
408 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
Okuduğum en güzel mitolojik romandı. Araştırmadan, hakkında fikir sahibi olmadan direkt okudum o yüzden bir beklentim yoktu iyi ki de öyle yapmışım soluksuz okudum. Kitaba mitolojik bir canlının kendi yaşamını doğumundan itibaren anlatışıyla başlıyorsunuz. Her detay kusursuzca ilmek ilmek işlenmiş. Hayâl dünyanız bir an olsun kitaptan kopup gerçek dünyaya geçiş yapmak istemiyor. Ana karakterin ismi Kirke. Öyle hepimizin hayâl edeceği türden kusursuz, güzeller güzeli bir su perisi değil. Aksine kusurlarına kabahatler karıştırmakta mahir, ailesi tarafından sevilmeyen ve yıllarca benimsenmeyen, çirkin bulunan bir peri. Babası gibi güçlü, kusursuz, harikulade bir yaratığın sarayında ona hayran büyürken aşk ile tanışınca bir perinin nasıl cadıya dönüştüğünü görüyorsunuz. Tanrıların gözetiminde âşık olma, genç kız olma, güçlü bir kadın olma, anne olma, evlat olma, kardeş olma... Her duygu çok yoğun işlenmiş. Kirke gibi hayatı boyunca etrafı tarafından görmezden gelinen, sevilmeyen, sevilmemek şöyle dursun sebepsizce nefret beslenen ve aşağılanan bir varlığın karşılaştığı en ufak sevgi karşısında neler yaptığını satır satır okumanızı tavsiye ederim.
Ben, Kirke
Ben, KirkeMadeline Miller · İthaki Yayınları · 202133,6bin okunma
56 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Can Yayınları’nın lacivert serisinden şimdilik son kitabımı #okudumbitti Pahalı Dersler inanılmaz kısa bir öykü. 10 dakikanızı değerlendirmek için lezzetli bir alternatif. Fransızca öğrenmek için hoca arayan şişman ve kendince çirkin olduğunu düşünen bir adamın kapısını bir gün güzeller güzeli bir genç kız çalıyor. Kızımız öğretmen ancak çok genç olması sebebiyle meslekî becerilerinde henüz tam anlamıyla bir olgunlaşma yok. Bu yüzden yetişkin birine özel ders vermekle bir çocuğa özel ders vermek arasındaki farkı ayırt edemiyor. Bu yüzden hiçbir şey öğrenemeyen adam yalnızca kızın güzelliğini evinde izleyebilme hazzını sürdürebilmek için bu derslere devam ediyor. Nihayetinde bir gün hem kızdan karşılık alabilmek umudu hem de başka bir öğretmen tutarak dil öğrenebilme isteğiyle kızla konuşmaya karar veriyor. Aldığı yanıt ve sürecin devamı kitapta
Pahalı Dersler
Pahalı DerslerAnton Çehov · Can Yayınları · 2021737 okunma
56 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Harika bir hikâye okudum! Gerçekten her ayrıntısı muhteşem bir hayâl ürünü. Kitapta Genç Kral dışında iki hikâye daha var: Infanta’nın Doğum Günü ve Sırrı Olmayan Sfenks. Üç hikâye de muhteşem bir düşsel ürün olmuş. Yarım saatte bitirip tüm gün zihninizde kalacak hikâyeler. Özellikle Genç Kral’ın rüyalarını dahice buldum.
Genç Kral
Genç KralOscar Wilde · Can Yayınları · 2021701 okunma
48 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ömer Seyfettin’e ait üç hikâyenin bir arada yer aldığı bir kitap. İlk hikâye kitaba da adını veren Üç Nasihat, ardından Pembe İncili Kaftan ve Başını Vermeyen Şehit geliyor. Ben en çok Başını Vermeyen Şehit hikâyesini sevdim ama üçü de harika küçük ders niteliğinde. Tavsiye ederim. Öğrencilerimize de okutabileceğimiz, çıkarımda bulunabilecekleri hikâyeler.
Üç Nasihat
Üç NasihatÖmer Seyfettin · Can Yayınları · 20211,734 okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 saatte okudu
İçeride VAHŞET VAR! İçeride kadına hakaret var! Aşağılama var! 90 yaşında adamın 12 yaşındaki kızı kendine eş olarak alması var! Yine aynı adamın bu kız kendisine 11. çocuğu doğuracak diye babasına “öldür şunu” demesi ve babanın da tek suçu hamile kalmak olan kızını para karşılığı öldürmeyi kabul etmesi var!.. Yanı başımızda bulunan ama kimsenin dile getirmediği bir sokaktan bahsediyoruz. Bu sokaktaki yüzbinlerce kadından tecavüz, taciz ve şiddete uğramış 20 kadının hikâyesine şahit oluyorsunuz. Okurken herkes kendinden, çevresinden bir iz buluyordur muhakkak. Bu hikâyelerin çoğu tanıdık geliyor çünkü... Hikâye bir çığlıkla başlıyor, hani daha birkaç ay önce kızının önünde ölmek istemiyorum diye haykıran Emine Bulutun çığlığı... Başka bir hikâyede, karısını -şans eseri- öldüremeyip ve fakat öldürdüğünü zannederek ardından kendini öldüren psikopat bir koca ve onun “benim babam böyle bir şey yapmış olamaz anne” diyerek duyduklarına inanamayıp kendini öldüren erkek bir evlat var. Ben daha fazlasını yazamıyorum. Okumak da çok ama çok güçtü. Ancak okumak zorundayız. Bu kitabı kadın/erkek herkes okumak zorunda. O sokağa hepimiz girmek ve bu kadınların hikâyelerini dinlemek zorundayız. Başka türlü o sokak tarihe karışamaz. Yeni sakinleri gelmeden birileri bu sokağı yerle bir etmeli. Ama biz, ama devlet, ama erkeklerimiz, ama kadınlarımız... bu herkesin boynunda bir yüktür!.. • • • #ıssızkadınlarsokağı #canantan
Issız Kadınlar Sokağı
Issız Kadınlar SokağıCanan Tan · Doğan Kitap Yayınları · 20191,357 okunma
50 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.