Hiçkimse onu şunun ya da bunun evindeki bir eğlence akşamında gördüğünü söyleyemezdi. Gönlünce ve doyasıya yazılar temize çektikten sonra, kendini yatağa atar, gülümseyerek, Yüce Tanrı'nın inşallah, onu temize çekilecek yazısız bırakmayacağı ertesi günü düşünürdü. Ama işte yalnızca kalem memurlarının değil, her türden gizli, açık servis memurlarının, saray görevlilerinin, müşavirlerin, kendileri kimseye bir şey danışmadıkları gibi, kendilerine de hiçbir şey danışılmayan danışmanların yaşam yollarına sinmiş türlü tuzaklar, belalar olmasaydı, yıllık dört yüz rublelik kazancıyla halinden hoşnut bir kalem memuru olarak ölene dek huzur içinde yaşayıp gidebilirdi Akaki Akakiyeviç.