Hiç söylenmemiş sözler söylemeli
El değmemiş duru sözler sevdiğim için
Sevdiğim !
Şehir giysileri kıskanır ve bu yüzden bürünür geceye
Güneş gözlerinden beslenir ve saçlarını kollar görmek için
Sensizken; şehrin boş meydanlarında yürüdüm
Kalın puntolarla iri laflar ettim
Öfkemi saldım iri dişli postvallar üzerine
Sevdiğim! VERA!
Hangi çocuğu
Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde
Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu
Varıp eşiğine alnımı koydum
Sanki bir yer altı nehr çağlıyordu
Gözlerim yollarda bekler dururum
Nerde kardeşlerim diyordu bir ses
İlk Kıblesi benim ulu Nebi’nin
Sabah markette alışveriş yaparken portakal almaya gittiğimde,
biri 3.99 TL, diğeri 7.99 TL olan iki farklı cins portakal gördüm.
Biraz daha kaliteli olduğu için 7.99 olana gittim.
Yanımda benimle birlikte aynı portakaldan alan bir adam daha vardı.
Ben bir şey demeden "İçine ettiler memleketin" diye laf attı, cevap vermedim.
Tarımı
YERYÜZÜ AŞKIN YÜZÜ OLUNCAYA DEK
Aşksız ve paramparçaydı yaşam bir inancın yüceliğinde buldum seni
bir kavganın güzelliğinde sevdim.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
Aşk demişti yaşamın bütün ustaları
aşk ile sevmek bir güzelliği
ve dövüşebilmek o güzellik uğruna.
işte yüzünde badem çiçekleri
Doğrusu okumak gibi tatlı birşey yoktur. Başka herşey insanı kitaptan daha çok yoruyor. Kendi evim olduğunda küçük bir kütüphanem olmazsa mutsuz olurum.