Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
Pelşinn
Pelşinn
@Pelsin
Şiiri unutsun ateş ve evham
Küstüm otuna sar beni ey bahar
Lisans
İstanbul
Diyarbakır
1773 okur puanı
Temmuz 2016 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Kapitalizm:/
Köpek kalbini defalarca görüp defalarca merak ettim. Hatta kendimce yorumlarda bile bulundum ..Ta ki alıncaya kadar..Aldıktan sonra gerçekten bir köpek kalbinin anlatildigini fark ettiğimde büyük bir şaşkınlık yaşamıştım...kitap ince bir kitap evet ama bu tür kitaplarin sindirilerek okunması gerektiğini düşünüyorum ...Kahramanımız Şarikov bir sokak köpeği olduğu için o dönemin Moskovasinda halkin ağzıyla konuşulan herşeyi beynine kaydetmiştir ve konuşur konusmaz ilk tepkisi tıpkı sokaktaki insanlar gibi konuşmak olmuştur....Daha önce yapılan bebek deneyleri gibi bebekler de bulundukları çevreyle uyum gösterip onlara benzemistir..kimi bebek suçlu hırsız olurken kimi bebek okuyup büyük adam olmuştur ...konumuza dönecek olursak Şarikov da insan olduğu zaman yeniden doğmuşcasina çevresinde gördüğü ve duyduğu herşeyi taklit edip bir kapitalist olmuştur...o dönemde de bu dönemde ve her dönemde olduğu gibi zengin zümrenin aşağı tabakadan haberi olmamıştır..bu yüzdendir ki zengin yedi odayı tek başına kullanırken fakir tek odayı kullanamamamistir..bunun dışında deney aşamasında köpek olup Şarikov deneyden sonra Poligraf Poligrafovic olan talihsiz denegimize bir suçlunun hipofiz bezleri verildiğinden dış görünüş ve karakter olarak da ona benzer bir canavar yaratılmıştır...Her neyse arkadaşlar Mihail Bulgakov'un bu hiciv dolu eseri Sovyetlerce tepki toplasa da çok şükür ben bugün bunu okumaya müşerref olabildim ..İlk defa bir kitap incelemesinde kabaca da olsa spoiler verdim:)tadını kacirmamisimdir umarım ...lütfen okuyun...
Kitabı okumaya başladığımda büyük bir şaşkınlık yaşadım ..çünkü bu kadar adından söz ettiren bir yazar böyle bir kitap yazmış olamazdı ..yani bu kadar büyük bir okuyucu kitlesine sahip bir kitap bu kadar igrencliklerle dolu olamazdı ..buna rağmen kitabı okumaya devam ettim çünkü on yargilarla yaklaşmak istemiyordum..kitabı okudukça ilk sayfalardaki şiddet , sapıklık ve sadistlik içeren kelimeler yerine acımaya bıraktı ..kahramanimiz bu kez oynayan değil oynatılan pozisyonuna düştü ..ben tam da bu esnada yapmamam gereken birşey yapıp kitabı orda yarım bırakıp Kubrick'in yönetmenliğini yaptığı uyarlama filmi izlemeye karar verdim ve bilin bakalım ne oldu?? Tiksinti tek cevap bu..igrenc otesiydi ..kitabı bitirince filmin kitapla çok alakasız olduğunu dusunmekle beraber tamamen sapik ruhlu bir yönetmenin -ki o yönetmen çok başarılı ve adından çok söz ettiren biri- subliminal öğelerle dolu filmiyle büyük bir zaman kaybı ve hayal kırıklığı yaşatan filmini izledim ..Ardindan bu yikiklikla kitaba kaldığım yerden devam ettim ..Size Alex 'ce tavsiyem sudur ki sevgili kardeşlerim zavallı kendinize aciyin ve sadece kitabı okuyun ..Sakın filmi izlemeyin en azından kitabın sonunda kahramanımızın kontrolsüz bir şekilde duzeldigini görmek size umut verecektir ...iyi okumalar
İyilik, kötülük,bencillik,yardımseverlik sahi insan ne ile yaşar ???
Bir kitap insana neler ogretebilir? Bir kitap asırlara hitap edebilir mi? Bir yazar nasihat verirken kurgusunda mükemmeli yakalayabilir mi? Bir kitabın niceliği mi önemlidir yoksa niteliği mi? Vb.daha bir çok sorunun cevabını bu muhteşem eserde buldum. Tolstoy bana burda hem baba hem anne hem arkadaş hem dost oldu. Vermek istediği mesajları fazlasıyla basitlestirdigi için hitap ettiği bir yaş grubu olmasa da bu kitabı ömrümün yettiği yere kadar bir kaç defa okumakla kalmayıp okutacagim da..Kitapta beni en çok etkileyen bolum hiç şüphesiz " İnsan Ne ile Yaşar" oldu. Ordaki Michael in basina gelenler tüylerimi diken diken etti. Ancak "İnsana Ne kadar Toprak Gerek" bölümündeki insanoğlunun acgozlulugunun tasvir edildiği bölüm de gayet hoştu ..Gerçi kitaptaki bütün hikayeler başlı başına çok güzel ve anlamlıydı ..Okumanızı ve okutmanizi tavsiye ederim
Okur Takip Önerileri
Arılar sadece bal yapmazmis:)
Arka kapağını bile okumadan alelacele ismine kanıp polisiye zannederek aldığım bu kitabı okumaya başladığımda anladım ki bir kitabı alırken sadece ismine değil herseyine göre derinlemesine inceleyerek almak lazımmış ..şimdi bu cümle çok fazlasıyla pişmanlık içeriyor olsa da son sayfasına geldiğimde iyi ki de almışım ve iyiki de böyle güzel bir kurgudan geri kalmamisim dedim çünkü ben hayvanların daha doğrusu arıların dünyasına hiç bu gözle bakmamıştım ..kitabın bir çoğu yerinde duygularıma hakim olamadım ..Florya 717 nin çalışkanlığı, azmi, hırsı, sadakati ve annelik duygusu bana insanlarda aradığım özellikleri bir bir hatirlatmakla beraber kendi hayatimla ilgili eksik olduğunu düşündüğüm yerlerle ilgili de güzel dersler verdi ..Okumanızı tavsiye ediyorum çünkü duyarliliginiz değişecektir çünkü bakış açınız farklilasacaktir çünkü o küçücük arı sizi ayağı kaldıracaktır ve size her ne olursa olsun hayata tutunmak için bazı sebepler olduğunu gösterecektir ..keyifli okumalar dilerim
Basarisiz da olsam bir dedektif gibiydim:)
Bu kitap okuduğum ilk polisiye roman ..psikolojik gerilim filmlerini daha önce çok izlemiştim ama kitap olarak okumak bambaşka oluyormuş..kitabı tek solukta bitirdim diyebilirim..meraktan olsa gerek bir türlü elimden bırakamadım..kitapta bir seri katilin işlemiş olduğu cinayetler bütün detayları ile anlatılırken aynı zamanda FBI in katili ararken yaşadıkları tarafsız bir şekilde gözler önüne seriliyor ..Beyinsel jimnastik olarak böyle bir kitabı okumaya ihtiyacım varmış cidden onu anladım çünkü kitabın başından sonuna kadar en ufak bir detayı bile bir dedektif hassasiyetiyle incelemeye çalıştım ..sonuca ulasabildim mi peki elbette ki hayır:))Çünkü kitap supriz bir sonla bitti kitabın psikolojik olması da burdan kaynaklı olsa gerek ..sizlere hiçbir ipucu vermeden keyifli okumalar dilerim:))
Palto
Bu kitabı okurken "hepimiz gogolun paltosundan çıktık "sözünden ötürü çok büyük bir merakla başlamıştım ..açıkçası burun, fayton ve bir delinin hatıra defteri öykülerini bayılarak okuduğumu soyleyemeyecegim ancak Palto'yu gerçekten çok beğendim ve içim acıya acıya okudum..bütün öykülerin özü bürokrasinin ve burjuvazinin eleştirisine dayanıyor olsa da bunu en ağır şekliyle Palto'da işlemiş yazar ..sizlere tavsiyem özellikle "burun" kısmını okurken saçmalıklar silsilesine yeter deyip de kitabı yarım bırakmayın ..bilemiyorum bazi şeyler o kadar sembolik olarak kurgulanmış ki öyle sanıyorum yazar bizim hayal gücümüzü zorlamaya çalışmış olabilir. ."Fayton" biraz beklenmedik bir şekilde bitmiş olmakla beraber " bir delinin hatıra defterinde" baş karakterin yaşadığı şeylerin etkisiyle köpeklerin birbirine yazdığı mektupları okuması sizi kendi aklınızdan şüpheye düşürebilir .. Gelgelelim "Palto" daha gerçekçi daha olası şeylerle kurgulanmış -her ne kadar sonu öyle olmasa da- daha inanılır geliyor ve mesaj daha belirgin...keyifli okumalar dilerim
Bir Delinin Hatıra Defteri (Burun - Fayton - Palto)Nikolay Gogol · Panama Yayıncılık · 201855,4bin okunma
Şems'i ve Mevlana'yi ilk olarak Şemsi Tebrizi'ye ait Bab-i Aşk ile başlamıştım ve maalesef çok cahilce de olsa ilk başlarda şemsi kadin sanmıştımçünkü ben ilahi aşk in vücut bulmuş haline hic bu şekilde denk gelmemistim ve o zamandan beri Mevlana ya ve Şems'e olan merakım çok arttı ...ilahi aşk sevenlere şiddetle tavsiye ederim ..lütfen okuyun begeneceginize eminim..
Kendi çağının zihniyetine tamamen ters bir askin herşeye rağmen ayakta kalmak için çırpınışlarıni gördüm ve dedim ki kendi kendime sevgi hiçbir bahane kabul etmiyor ..geçmişte de etmedi şimdi de etmiyor ..bu güzel eseri çok önceden okuduğum halde inceleme yapmadigimi fark ettim ..ben çok beğenerek okumuştum ..sizin de beğeneceğinizi umuyorum ..iyi okumalar
Bu kitabın almış olduğu ödülleri sonuna kadar hak ettiğini düşünüyorum ..gerçekten okurken olayların sonlarını kestirememistim ama bir babanın igrencligi karşısında yaşanan şeyleri okudukça canim çok yandi ..ne olursa olsun böyle vahşice şeyler bile olumlu şeylere yol açabiliyor : dostluk gibi..hem de ne dostluk kitabın baş karakterleri sizi gizem dolu bir olayın perde arkasına götürecek ..keyifli okumalar
Sarah jio en sevdiğim yazar olabiliryine yeni bir kitap yine zevkli bir okuma herşeyden habersiz bir kadının geçmişle alakasız bir yolculuğa çıkışını anlatıyor ...detaylı inceleme yapmak istesem de yoğunluğun dolayısıyla bunu sonraya bırakıyor hepinize keyifli okumalar diliyorum
Açıkçası çok da etkilendiğimi söyleyemeyeceğim çünkü bu kitap bana fazlasıyla magazinsel geldi ..Kitabin kurgusu klasik türk yazarların ve senaristlerin çoğunlukla kullanmış olduğu basit bir zengin ve havalı oğlan , ince ve kırılgan kız üzerine kurulu. tabi nihayetinde bu kız havali oğlanı dize getiriyor ...Kitabı almayı düşünenler için söylüyorum..Elbette ki emeğe saygıyı sonuna kadar savunanlardanim ama sadece tatlı heyecanlar istiyorsaniz okuyabilirsiniz ben çok etkilenmemiş olacağım ki okuduğum halde buraya eklemeyi bile unutmusum:) ...keyifli okumalar dilerim
SUSMAK MI SUSTURULMAK MI??
Ahraz veya Ahrez dilsiz demekmiş, kitabı bitirdikten sonra bir tesadüf eseri öğrendim ve çok etkilendim ..cunku bütün bir kitap boyunca Ahraz kelimesini bir şekilde öğreneceğimi düşünüyordum ancak tek nefeste bitirdiğim halde öğrenemedim..internete bakmak istemedim kolay yoldan ulaşmak biraz zayıfca gelmişti...Neyse velhasıl öğrendim ve çok
Kitabı okurken ilk zamanlar dedim ki ne oluyor,bu nasıl bir kitap, amaç ne,ne anlatılıyor ,bu iş nereye gidiyor falan..derken okudukca vardim tadina cok ama cook guzeldi ..yetimhaneden cikmis bir cocuk ,savas sonrasi ülkesine hasret kalan gaziler, kore savaşı esnasında büyük adanmisliklarla çarpışıp geçmişini unutanlar, evlat hasreti çeken bir anne ,anne hasreti çeken evlatlar,domuz eti satmak zorunda kalan müslüman bir türk kasap, kendi vatanının değil başka bir vatanın tarihine ortak olan bir yunan,kendi anlattığı hikayelerle kendi inancını değiştirip gerçeği ve hayali birbirine karıştıran bir evsiz ve en önemlisi de annesi terk edince kekemeliği geçen küçük bir kekeme filozof ....Ben zevkle okudum ..sizlere de keyifli okumalar dilerim
Kitabı bitireli aylar olduğu halde bir türlü bir inceleme yapamamis olmak da ayriyeten kötü bir duygu ...nerdeyse kitabı yeniden okumam gerekecek:)doğru söylemek gerekirse kitabı kapak tasarımı ve üzerindeki yazı vesilesiyle aldım..yani ilgimi çekti..söyle yaziyor "Bazen kader hayatimizdaki kisilerle sinar bizi ki, hayaller bu sinavi gecmek icin yeterli degildir ."bu cumle beni cok etkiledi ..insanoğlunun malum kaderi hep hayatindakilerle sinanmaktir zaten hem de en sevdikleriyle..kitabın iki kahramanindan biru olup ikinci kahramanın hayatını ve kaderini değiştirecek olan Beattie aşkın ve güvenin kurbanı olur ..birlikte herseyi ardında bırakarak gittiği adam bazı zorlukları görünce onu yarıyolda bırakmıştır..malum senaryo ve bunlar yaşandıktan tam 80 sene sonra Beattie nin balerin olan torununun geçirdiği bir kaza sonucu ailesini ve kendisini keşfetmesiyle süren hem hüzünlü hem de mutluluk verici yanlar barından bir eser ..burda önemli olan bir diğer faktör de kişinin kendini tanıyabilmesi ve sonradan da olsa bilinmeyen yönlerini keşfedebilmesi...keyifli okumalar dilerim
Ilk defa bir polisiye gerilim romanı okudum .Acikca söylemek gerekirse çok etkilendim:)burda böyle güldüğüme bakmayın tek solukta okudum ama o soluğu kaçta verip kaçta aldığımı bir ben bilirim :)çok korktummmm:)ve ilk defa ışık açık uyudum tamam tamam ilk defa olmayabilir:))her neyse ciddi olacak olursam bu kitapta yazılan herşeyi bütün kurguyu çok beğendim ama birşey vardı ki canımı çok acıttı..Rahibe Camillie ve göletin dininden çıkarılan pembe battaniyeli bebeği..içerikten bundan fazlasını vermeyeceğim zaten merak etmeyin ve bana kizmayin ..polisiye okuya okuya adeta bir Sherlock Holmes olmuş bir ablaya sahibim ve cook talihsizim ki kitabı okumuş yani seriyi tamamlamış ve ağız tadıyla okumama arada engel de olsa nihayet bitirmeyi başardım ve size de tavsiye ederim ..herkese iyi okumalar (ha unutmadan böyle korktuğuna bakmayın en sevdiğim film türü korkudur ve genelde sinemada karanlıkta veya yalnız izlerim)
