Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şéyma

Şéyma
@Seymaa345
Ruhun derdi içinde ve kaçamaz kendi kendinden
Quintus Horatius Flaccus
Quintus Horatius Flaccus
Yakın yerler insanın yakalarına takılmış zincirlerdir. İnsan şuanda olduğu yerdedir, eskiden olduğu değil.
Reklam
Tam bilmiyorum, sonra mıydı önce miydi? Aslında çok da anlamı yok. Zaman benim için değişebilir. Zaten zaman başka zamanla değişmeyi de pek sever. Zaman bir tilki kadar kurnazdır ve aynı zamanda kötü niyetlidir. Buradan akarken öteki taraftan da akmayı becerir. Ve her zaman bizimle birlikte akar ve hayatımızın sınırlarını belirlermiş gibi gelir bize. Ne ki bundan daha yanlış bir şey olamaz. Bizi istediği yere çeker. Yani olmadığımız geçmişe, olmayacağımız geleceğe. Hiç bir şey yapamayacağımızı Zaten bildiğinden bizimle oynar. İnsanla oynamak zor değil ki.
En mutsuz insanlar: bilinçsizliğe hakkı olmayan insanlar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Nasıl bir aforozdur kimilerine hiçbir yerde rahat vermeyen? Ne güneşli ne de güneşsiz, ne insanla ne de onsuz...
Zira, insanların var olmasının sırrı yalnız yaşamakta değil, yaşamalarının nedenindendir. Ne için yaşadığını kesin olarak bilmeden insan yaşamayı kabul etmez, hatta dünya nimetlerine boğulsa bile kendini yok etme yoluna gider.
Reklam
Derken kendimi yoksulluk yüzünden dört yandan kuşatılmış hissediyorum, ulaşamayacağım kadar uzakta olan belirli işlerin belirli gerekli şeylerin dışına itildiğimi duyuyorum. Melankoliden kurtulamamamın nedenlerinden biri bu işte; sonra, dostluğun, güçlü, ciddi sevgilerin olabileceği yerde bir boşluk buluyor insan içinde, moral enerjisini kemiren bir düş kırıklığı duyuyor; sanki yazgı, sevecenlik içgüdülerine karşı bir barikat kurmuş, içimde bir iğrenme seli beni boğacak gibi oluyor. Ve haykırıyorsun: "Daha ne kadar sürecek bu Tanrım!"
Eski sesler genç kızlık şarkılarını söylemeye başlıyordu. Bu görüntüler neredeydi? Neredeydi bu sevimli, tatlı şarkılar? Umut etmekte olduğum her şey gerçek olmuştu. Birbirine karışan belirsiz, bulanık hayaller gerçek, gerçek ise ağır, zor ve neşesiz bir hayat olmuştu. Oysa her şey aynıydı.
Tanrım! Dünyada ne insanlar var! Hepsi de yakınıyor. Mutlu olanlar nerede?
İkimiz de günün yararsız heyecanlarından ve güzel, yararlı bir şeyler yapma isteğinin sonuç vermeyen çabalarından yorgunduk.
''Her şey değişti,'' dedi. ''Güneş artık benim için parlamıyor.''
Sayfa 295Kitabı okudu
Reklam
Sonunda duygularını kendine saklamayı öğrendi.
Sayfa 156Kitabı okudu
Bir çamur yaratıp içine gömülüyor, sonra da anlamadıkları, gülünç buldukları, kendilerine yabancı bütün güzellikleri kirletmekten duydukları keyifle domuzlar gibi homur homur bu çamurun içinde debeleniyorlardı.
kitaplar ile birlikte buraya bahar geldi sanki, uzun süren bir kışın ardından pencerelerin ilk kez temiz havaya açılması gibi...
Bütün o tatlı sözlerine, tatlı gülümsemelerine karşın insanlar birbirine yabancıdır; aslında dünyada her şey, herkes birbirine yabancıdır; kimse dünyaya güçlü bir sevgi bağıyla bağlı değildir.
Yosun bağlamış, kocaman bir kayanın ardındaydım ben... gece gündüz bir yerlere doğru yüzen kocaman bir dünyayı benden gizliyordu bu kaya.
Sayfa 242Kitabı okudu
156 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.