Madam Vaguer’in sahip olduğu pansiyonda yaşayan kişilerden biri de Goriot Baba… yaşayan herkesin kendine has hayat kaygıları var ama kitapta gözlemlediğim en önemli nokta genel olarak insanların zengin olma kaygısı. Goriot Baba’nın kızları da buna dahil. İşleri bozulduktan sonra varını yoğunu kızlarına adayan Goriot Baba elimdeki avcundaki tükenip de ölüm döşeğine düşünce maalesef çok sevdiği kızları yanında olmuyor. Hayatın acımasızlığı dersem haksızlık etmiş olurum, bence tamamen insanlıkla alakalı çünkü.
-Goriot Baba diyor ki:
“Babalar ayaklar altında çiğnenirse vatan mahvolur bu çok açık.Toplum, dünya babalık üzerine kuruludur, çocuklar babalarını sevmezse her şey yıkılır…. Onlara hayatımı verdim; bugünse bana bir saatlerini ayırmıyorlar! Açım, susuzum, yüreğim yanıyor, öleceğimi hissediyorum, can çekişmemi yatıştırmak için gelmeyecekler. Demek babalarının cesedi üzerinde yürümenin ne demek olduğunu bilmiyorlar! Gökte bir Tanrı var, biz babalar istemesek de intikamımızı alıyor…”