Santiago, İspanya’da sıradan bir çobandır. Bir gün gördüğü rüyalar, onu hazineyi bulmak üzere Mısır’a gitmeye yönlendirir. Yolculuğu boyunca, gizemli bir kral ile tanışır. Kral, ona evrensel gerçekleri ve kişisel dönüşümü anlatarak ona rehberlik eder.
Ancak asıl sürpriz, hazineyi ararken Santiago’nun keşfettiği şeydir. Hazine, aslında dışarıda değil, içeride ve onun kendi içsel yolculuğunda bulunmaktadır. Bu öğretici yolculuk boyunca, Santiago hayatın anlamını, kendini tanımayı ve gerçek hazineyi keşfetmeyi öğrenir.
“Simyacı”, sadece bir hikaye değil, aynı zamanda insanın içsel arayışını ve özündeki potansiyeli keşfetme yolculuğunu anlatan bir eserdir. Santiago’nun hikayesi, okuyucuları kendi hayatlarına ve tutkularına bakmaya teşvik ederken, gerçek mutluluğun ve hazzın aslında içsel yolculukta yattığını hatırlatır.
