Aklınızda bin bir düşünce biriktiğinde parmaklarınızı karıncalandıran bir his vardır ya... Hangi birini söylesem, nasıl anlatsam, her bir düşünceyi nasıl sığdırsam nasıl birleştirsem bu satırlarda diye düşünür o ilk kelimeyi yazana kadar bir garip heyecan duyarsınız içinizde. İşte o hissi seviyorum ve o hissi bana yaşatan kitapları da bir başka
Siz bilmezsiniz, bir bebek yatağında kımıldadığında, annesinin bunu nasıl hissettiğini...Ağladığında hıçkırıklarının annesinin kalbini nasıl takâtsiz bıraktığını. Ateşlendiğinde günlerce gözünü kırpmadan derece elinde beklemenin, endişeler içinde kıvranmanın ne demek olduğunu...
Siz bilmezsiniz, ilk yürümeye başladığı anın, ilk cümlesinin,
Psikiyatr Engin Geçtan, yaklaşık 35 yıl önce kaleme aldığı bu kitabında adeta tüm insanlığın falına bakmış. Böylesine bilimsel alt yapısı olan bir eser için 'fal' benzetmesi yapmamı yadırgayacak olanlara baştan söyleyim ki, bu tabiri özellikle kullandım. Çünkü Geçtan'ın kitabında anlattıklarının yüzde birini bir falcı karşımıza oturup anlatsa,
Sağlık uyarısı!! Uzun bir yazı, ben uyarımı yapayım da sonra “gözüm senin yüzünden bozuldu” deyip tedavi masraflarını ödetmeye kalkarsanız karışmam! Hiç okumamak seçeneğine de sahipsiniz, sağlık söz konusu, doktor tavsiyesi ile okumayacak olanlara hak veririm. Herkes kendince ölçsün: Kitabı yeniden yazmaya niyetlenip yarı yolda vazgeçmişim gibimsi