Hicret
@Yagmurkizi
Geçmiş geçmişte kalmıştır. Gelecek ise daha gelmemiştir. O vakit anı yaşamalı yaşadığı anın hakkını hâk ile vermeli
muallime
İstanbul
Mardin, 1993
126 okur puanı
Ocak 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
"Ben buraya ait değilim"
Anlatamadığın yere ait değilsin. Anlaşılmadığın yere ait değilsin. Kendini kendin gibi hissetmediğin hiçbir yere ait değilsin. Gurbetinde esaretinde bu yüzden. “
Aşkın mahiyeti
Hamlığı yakıp bitiren aşktır. Mevlana da aşkla pişmiştir( haddim,yandım, piştim sözü üzerine)
Seni diğerlerinden farksız yapmaya bütün gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyada, kendin olarak kalabilmek, dünyanın en zor savaşını vermek demektir. Bu savaş bir başladı mı, artık hiç bitmez.
Okur Takip Önerileri
Eger Yaşamınızın tanığı yoksa psikolojik olarak, can olarak siz var olmazsınız; bedenen var olursunuz, ama psikolojik var olamazsınız.
İnsanlık tarihinin hiçbir döneminde bu kadar zararlı, bu kadar bol ve bu kadar çeşitli yiyecek bir arada tüketilmemiştir. Çevresel kirlilik , radyasyon, temizlik ve kozmetik ürünlerindeki kimyasal zehirler , kimyasal ilaçlar, toprağın verimsizleştirilmesi , ağır metal bombardımanı gibi ağır yıkım etkenleri de olamamıştı.Tüm bu sebeplerden dolayı günümüzde insanın bağırsakları, kolonu, karaciğeri çöplüğe, vücudu hastalık batağına dönüşmüştür. Bu durumdan ilaç ve cerahi yöntemlerle kurtulmayı düşünmek, tehlikenin boyutunu bilmemektedir. Aidin Salih
ondördüncü şua
Evet, gençlik damarı akıldan ziyade hissiyatı dinler. His ve heves ise kördür, âkıbeti görmez. Bir dirhem hazır lezzeti, ileride bir batman lezzete tercih eder; bir dakika intikam lezzeti ile katleder, seksen bin saat hapis elemlerini çeker
Hal erenler halidir
Yol erenler yoludur
Gafil olman sofiler
Degen üstad koludur
Ancak farkında olan insan kendini keşfetme yolculuğuna çıkabilir.
yaşamın sorumluluğunun bilincine varmış bir insan, kültür robotu olmak yerine bir şahsiyet olmayı hedefler, bu kişi anlam çerçevesini ke kendisi oluşturmuştur.
Etrafında kimseyi bulamamak zor, içinde kimseyi bulamamak ise daha zor
ve gözyaşınla
Dua ederken kırık bir gönülle Allah'a el aç Allah'ın lütuf ve ihsanı, kırık gönüle doğru uçar gelir..
O öyle bir padişahtır ki , sana bir sille vurunca , bu silleden sonra sana, başına konacak bir taç, oturup yaslanacak bir taht bağışlayacaktır.
Niyet beklentiyi doğurur.
Neden dünyamız da zaten var olan insanlar bize yetmiyordu? O kadar mı açız? O kadar mı yalnız? Yoksa bunlar sadece düs gücümüzün doğal sınırlılığı mı?
Dünya bazen uçsuz bucaksız, bazen de çok küçük.