Arzularınızın çiçeklenişidir, ama meyvesi değildir. Bir doruğa seslenen derinliktir, ama ne derindir ne de yüksek. Kafese kapatılanın kanatlanışıdır, ama kuşatılan uzam değildir. Eh, hakikatin ta kendisi şu ki haz bir özgürlük şarkısıdır.
Yorgun ve bıkkın olanlar de ki; 'Güzelliğin tatlı fısıltılarından oluşur. Ruhumuzda konuşur. Sesi sessizliklerimize teslim olur, gölge korkusuyla titreyen zayıf bir ışık gibi.'
Şimdiye kadar okumadığım için kendime kızdığım kitaplardan bir tanesi daha. 26 bölümden oluşan hayatın hatta herşeyin hakkında nokta atışı tespitler ve tavsiyelerden oluşuyor kitap. Neredeyse her cümlesinin derinliği ve vuruculuğu mevcut .
' Hakikati buldum' değil, 'bir hakikat buldum' deyin. 'Ruhun yolunu buldum' demeyin. Kendi yolumda yürürken ruhla karşılaştım' deyin.
54 sayfalık kitapta bize vermek istediğini öyle şairane anlatmış ki büyülendim resmen. Her an açıp bir konuyu okuyabilirim bir ömür. Aşka, vermeye, güzelliğe, kendini bilmeye ve dostluğa dair olan bölümleri defalarca okuyacağıma eminim. Mesela;
'Sevgiyle ektiğiniz ve şükranla biçtiğiniz tarlanızdır. Sizin sofranız, ocağınızın başıdır. Çünkü açken ona gelir, huzur için onu ararsınız' dostluğun bu kadar güzel tanımına rast gelmemiştim bir süredir. Ustalık eseri olarak zikrediliyor ve haklılar bu konsantre bir eser olması bunun sebebi . Defalarca incelenmiş ve okunmuş şiddetle tavisye edilir.
ErmişHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202370,2bin okunma
Hayır oğlum bir şey gördüğün yok; kin senin gözlerini kör etmiş. Hep başkasının günahını görüyor, kendinkini kulak ardı ediyorsun. Ne diyordun? O daha kötüymüş! kötülük eden bir tek olsaydı, ortada kötülük kalmazdı.
Tolstoy'un klasikler arasına girmiş kitabıdır kendisi. Altı kısa öyküden oluşuyor ve her bir hikaye gerçekten insanın içine işliyor. Tüm hikayeler ibret alınası ve her biri öğüt verici aynı zamanda vurucu hikayeler. Tek tek incelemek lazım ama kısa olduğu için spoiler olur . İlk hikaye İnsan neyle yaşar : şu cümle ile belirteyim 'İnsan ana babasız yaşar, Tanrı'sız yaşayamaz' ve asıl amaç insanların beraber sevgi ile yaşamasıdır . Anlatılış şekli etkileyici.
İkinci hikaye ise bana Kemal Sunal'ın Davacı filmini anımsattı gereksiz gururun ve sadece yanlış yapanın karşı taraf olduğunun düşünülüp kendi hatalarını görmemesinin doğurduğu sonuçları yine kısa bir şekilde öz anlatmış.
Diğer hikayelerde mutluluğun sırrı , ölümün gerçekliği ve ne kadar iyi olursak ne kadar sevgiyle yaşarsak varoluş amacımızı o derecede kavrayabiliriz'i bu küçük hikayelerle anlatmış Tolstoy. Zevkle bir kaç saatte okunabilecek kitap tavsiye ediyorum. İyi okumalar
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019190,6bin okunma
Bir şiir kitabının incelemesini nasıl yaparım bilemiyorum ama bu kitabın incelemesini yapmam gerek diye hissediyorum. Kitap ( Allah, kadın , insan, ölüm vs gibi ) bölümlere ayrılmış ve o konu başlıkları ile ilgili şiirler sıralanmış.
Son bölümde Poetika var şiir bilimi ile ilgili incelemeleri mevcut Necip Fazıl ın.
Seneler önce lisede okuduğumda beğenmiştim fakat olgunlaşıp okuduğumda aldığım hazzı anlatamam üstat anlam, ahenk ,his vb tüm teknikleri öyle harmanlamış ki etkisi altında kalmamak mümkün değil.
"Bir kalbim var ki benim, sevdiğinden burkulur:
Kahredenden ziyade, sevilenden korkulur.."
2 cümlelik şiirleri ayrı bir tat bir sayfalık şiirleri ayrı tat bıraktı gerçekten. Benim en beğendiğim bölümler genelde İlahi aşk ( Allah) ve ölüm konuları oldu . Örn.
' Anladım işi, sanat, Allahı aramakmış;
Marifet bu, gerisi yalnız çelik-çokmakmış'.
30 lu yıllardan başlayıp Necip Fazıl ın ölümüne kadar yazdığı şiirlerin yılları da hemen altında
Başucunda durabilecek bir şiir kitabı şiddetle tavsiye edilir...
ÇileNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 201821bin okunma
Sözlerimin anlamı, hayatımızda hemen oracıkta, o barakada bu umutsuz durumun içinde bir anlam bulmamız gerektiğiydi. Çabalarımın başarıya ulaştığını görüyordum.
'Biz deneyimlerimiz hakkında konuşmaktan hoşlanmıyoruz. İçeride bulunmuş olanların hiçbir açıklamaya ihtiyacı yok ve diğerleri de ne o zaman nasıl hissetmiş olduğumuzu ne de şimdi nasıl hissettiğimizi anlayamazlar'
2 kısımdan oluşuyor kitap ve ilk bölüm Nazi Almanyasının 40 lı yıllarda meşhur toplama kamplarında hayatta kalmaya çalışan ve insanoğlunun anlam arayışını bulmaya çalışan bir psikiyatrist aynı zamanda yazar olan Frankl yaşadıklarını anlatılıyor. İçindeki umudu hiç bir zaman yitirmeden bulduğu küçük kumaş kağıtlara bile notlar almaya çalışıp zihnini güçlü tutmaya çalışması başlı başına bir ders niteliğinde. Nietzsche nin ' Beni öldürmeyen acı güçlendirir.' sözünü kitapta da kullanıp bu doğrultuda yaşama tutunmuş ve bahsettiğimiz ilk bölümde bizlere farkındalık katacak onlarca şey bırakmış.
2. Bölümde ise insanın anlam arayışını kavramlaştırıp Logoterapinin temel alanları ve tanımları yapılmış. Çeşitli vaka örnekleriylede anlatımı güçlendirmiş. Şiddetle tavsiye ediyorum.