(...)Kuşların kaybolduğu bir tan sökümünde, yangının duvarları sardığını gördü. Bir an sulara sığınmak geçti aklından, ama o an ölümün yaşlılığını taçlandırmaya ve çabalarını dindirmeye geldiğini kavradı. Alevlere doğru yürüdü.
Yalımlar etini dağlamadılar, derisini yakmadan, okşar gibi sarmaladılar gövdesini. Dinginlikle, alçalmayla, korkuyla, kendinin de bir görüntü olduğunu, bir başkasının onu düşlediğini anladı.