Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zeynep Beyza Gür

400 syf.
10/10 puan verdi
·
40 günde okudu
Reşat Nuri Güntekin'in Çalıkuşu kitabından sonra yazdığı Dudaktan Kalbe kitabı. Feride ile Lamia'nın benzer özellikler gösterdiğini düşünüyorum. Ancak buradaki Lamia karakteri Feride'ye göre daha zayıf ve güçsüz bir karakterdir. Her iki kitapta da kadın karakterlerimiz erkeklerden dolayı çok zorluk çekmektedir. (Yani arkadaşlar bir
Dudaktan Kalbe
Dudaktan KalbeReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 20186,6bin okunma
Reklam
245 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
İlişkilerde kendimizi nasıl görüyoruz, karşımızdakini nasıl konumlandıryoruz? Bunlar ilişkilerimize zarar veriyor mu?Evliliklerde her iki bireyde bavulunda bir yığın insanla geliyor. En başta da yanımızda anne babalarımızı getiriyoruz. Geçmişi getiyoruz. İşte geçmişle olan hesaplaşmalarımız devam ederse karşımızdaki birey de bunu arayıp mücadele verebiliyoruz. Halbuki karşımızdaki kişi geçmişimizdeki hesaplaştığımız kişi olmadığı halde. O zaman ilişkilerde öncelikle geçmişi affedip karşımızdaki kişiyi o yere koymamalıyız. Renklerimizle, kendimiz olarak karşıdaki kişinin de kendi olduğu güzel ilişkilere. İki iken tek olmak mümkün mü? Değil! Zaten olamasın da. Herkesin kendi olabildiği, birbirine renk kattığı bir ilişki olsun. Bahar Tezcan ilişkiler üzerine kitabında tavsiyelerde bulunuyor. Birkaç örnek olay üzerinden yapıyor bunu. Akıcı bir dil ve anlatımı var. Çok kısa sürede bitirdim kitabı. Kesinlikle kendi kişisel gelişimime çok şey kattım.
İmkansız İlişkilerden Mümkün İlişkilere
İmkansız İlişkilerden Mümkün İlişkilereBahar Tezcan · Küsurat Yayınları · 20191,210 okunma
544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
On yıl önceki ben olsam ömrümün kitabımı der miydim bilmiyorum. Bundan on yıl sonraki Zeynep okuduğunda yine aynı derecede etkilenir mi bilmiyorum? Fakat bildiğim bir şey varsa o da Çalıkuşu beni çok etkiledi. Başta söyleyim dizi ile hiç ilgisi yok kitabın. Belki birinci bölüm benziyor olabilir. Reşat Nuri Güntekin dönemin Anadolu Coğrafyasını, çekilen acıları öyle güzel anlatmış ki sadece Anadolu'da görev yapan bir öğretmenin kitabı demek çok doğru olmaz. O dönemki Eğitimi, okulların durumunu bir aşk hikayesinin altında öyle iyi vermiş ki. Düşündüm de Anadolu'da hala değişmeyen bazı şeyler var ve son olarak eklemeliyim ki tüm Eğitim Fakültelerinde okunmalı, okutulmalı. Atatürk'ün çok sevdiği bu romana bir şans verilmeli.
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019101,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
320 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Harry Potter'ın yazarı J.K.Rowling bir çocuk ve oyuncağını kaybetmesiyle ilgili olan hikayesi. #tadkaçıran Jack her şeyini oyuncak domuzu ile paylaşan çok tatlı bir çocuktur. Annesi ve babası ayrıldığında da her şeyini Dom ile paylaşmıştır. Fakat bir gün annesi yeni biriyle tanışır. Onun da bir kızı vardır. Fakat bu kız ile Jack sürekli kavga etmektedir. Yine bir kavga esnasında Holly Dom'u yola fırlatır. Buna çok üzülen Jack kendini bir anda Kaybolanlar ülkesinde bulur. Fantastik bir hikayeydi. Ancak olaylar silsile halinde olunca uzadıkça uzadı ve ne zaman sonu gelecek diye bekler olduk. Bu da okumayı zorlaştırdı. Onun dışında çocuklara vermek istediği mesajlar çok net ve güzeldi. Hırs, güzellik, zorbalık gibi kavramlar vardı. Çevirisi çok iyiydi. Hikaye okurken dil ve anlatımı hiç sıkmadı. Eğer dini anlamda hikayede Noel ve Domuz bir oyuncak figürü geçmesini önemsemiyorsanız 5. Ve 6. Sınıflar için uygundur. Kitap kalın olabilir ama içerik beş ve altılara uygun.
Noel Domuçu ile Jack'in Müthiş Maceraları
Noel Domuçu ile Jack'in Müthiş MaceralarıJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 2023560 okunma
291 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
“Hayat siz başka planlar yaparken başınıza gelen şeydir.” John Lennon . Kitap grubum sayesinde tanıştığım ilk kez e kitap okuduğum harika bir maceraydı benim için. Kitap şu gibi akıp gidiyor. Filiz'in 1970 li yıllardan günümüze yaşam yolculuğuna, hayatına katılan ona bu yolda eşlik eden bazen onu üzen bazen mutlu eden insanlara şahitlik ediyorsunuz. . . . Kitap bir Türkiye bir Almanya bir Londra arasında geçiyor. Sanırım beni en çok etkileyen yazarın dil ve anlatımı. Ancak kitabın zaman aklının sürekli değişmesi arada sıçramalar olup tekrar eski zamanlara dönmesi biraz kronolojimi karıştırdı. Onu dışında çok severek okudum. Beni en çok etkileyen karakter Mine Abla'ydı. Mine Abla'nın o her ne olursa olsun yaşam enerjisini hiç kaybetmemesi, her daim bir çaresini buluruz havası beni çok etkiledi. Filiz'in ise terk edilme kaygısı olduğunu düşünüyorum. Bu kaygının babasından geldiğini ve sürekli kaygılandıkça bunun gerçekleştiğini düşünüyorum. Rengin ile başlayan terk etmeler sürekli devam ediyor. Kitapta siyasi figürler de var. Arka planda dönemi anlatmak için bunlar ara ara geçiyor ki çok abartılı bir anlatım değil. Gayet romanın akışına yedirilmiş. . "Hayatımda; gerçek hayatımda bazı insanlarınzaman ve hacim olarak bu kadar az yer kaplamasına rağmen neden varlıklarını zihinsel hayatımda inatla sürdürdüklerini anlamaya çalışıyordum." . Sonuç olarak ilk okuduğum Şükran Yiğit kitabı ancak son da olmayacak. Ankara üzerine güzel bir kitabı var. Mutlaka okumalıyım . Bu arada kitabı Story Tel'de ara ara dinledim. Kitap dinlemek de çok eğlenceliymiş.
Burası Radyo Şarampol
Burası Radyo ŞarampolŞükran Yiğit · İletişim Yayınları · 2020753 okunma
Reklam
180 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
İki kız kardeş. Eri ile Mari. İkisi de birbirinden tamamen farklı. Yukarıda anlatıma bir alıntıyla başladım çünkü dili o kadar güzel ki... Murakami sizi bir dünyadan alıyor başka dünyalara götürüyor. Bunu yaparken de arka planda sürekli bir müzik çalıyor. Başka dünyalara sürüklüyor derken kitapta gerçekten de iki dünya var. Paralel evrenler var. Ama bu öyle keskin bir paralel evren değil. Geçişler daha yumuşak. #tadkaçıran Eri kahramanımız kitap boyunca uyuyor. Kitap bir gecede gerçekleşiyor. Gün ağırınca bitiyor. Şehir betimlemesiyle başlayan kitap yine bir şehir betimlemesiyle bitiyor.
Karanlıktan Sonra
Karanlıktan SonraHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20174,153 okunma
317 syf.
·
Puan vermedi
·
20 günde okudu
İlk armatörlerden olan Mecit Çetinkaya'nın hayatı anlatılıyor. Sitem Ateş kaptan olan eşi ile yaptığı yolculuklarda birinde dergide Mecit Çetinkaya'yı görür ve daha sonra hayatını araştırmaya başlar. Kurtuluş Savaşında çok emeği geçmiştir Mecit Çetinkaya'nın. Aynı zamanda Türkiye tarihini de kronojik bir sırayla veriliyor kitapta. . Denizcilikle ilgili ilk okuduğum kitaptı. Bu sebeple biraz yavaş aktı. Ara ara hikayeden koptum. Ailesini kaybetmiş küçük bir kız ile Mecit Çetinkaya'nın hayatının tek bir çizgide buluşturulması da biraz zorla yapılmış gibi geldi. . Onu dışında kitapla beraber pek çok şey öğrendim. Eğer denize, gemiye karşı ilginiz varsa mutlaka okuyunuz. Kitabının isminin geldiği yere de bayıldım. Saye gölge ilişkisi, bir başkasının desteği. Kesinlikle Sitem Ateş ismini ileride edebiyatımızda çok duyacağız.
Gölgenin Ağırlığı
Gölgenin AğırlığıSitem Ateş · Turkuvaz Kitap · 201910 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
35 günde okudu
Çok akıcı bir kitaptı. İşbankası klasikleri derli toplu basmaya başlamış. Önceden çok sık kullanılan fakat günümüzde az kullanıldığı için duymadığımız kelimelerin anlamlarını vermiş. Keşke üniversite yıllarımda da olsaydı dediğim bir seri basımı olmuş. Daha önce Hüseyin Rahmi'den kitaplar okudum. Kendisi konu bulmada üstün yeteneklere sahip. Her konuda hikayeler romanlar yazabilir. Bu kitabı yazarken ona çok benzer niteliklere sahip Ahet Mithat Efendi'den yardım almış. Ahmet Mithat Efendi'nin kendine has tarzı ile kitabın sonunu getirmesi de çok komik olmuş. Kitap o dönemde çok meşhur olan yanlış batılılaşmayı konu alıyor. Tıpkı Felatun Beyle Rakım Efendi kitabında olduğu gibi bir pantolon sahnesi vardı. Bu yanlış batılılaşma günümüzde hala var. Özellikle Türkçeye etkilerini görebiliriz. Kitapta da Türkçe ilgili bir kısım vardı. Çok beğendim. Kitapta öyle özellikle beğendiğim ya da beğenmediğim bir kısım yoktu. Fakat köpeğin ölümüne o kısmın acımasızlığına çok üzüldüm.
Şık
ŞıkHüseyin Rahmi Gürpınar · Özgür Yayınları · 20143,012 okunma
220 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Salman Khan'ın kuzeninin matematik öğrenememesi üzerine kurduğu bir sistemin bir anda büyümesiyle oluşan eğitim anlayışını anlattığı bir kitaptır. Geleneksel sınıf modelinin ve öğretim yöntemlerinin reddedildildiği öğrencilerin yaratıcılıklarını desteklendiği etkili okullara yönlendirildiği harika bir kitaptı. Ana fikri şuydu öğrenemeyen öğrenci yoktur. Her öğrenci kendi hızında ilerler. Her öğrenciye göre ayrı bir yöntem geliştirilmeli. Neye eksiği varsa onun üstüne gidilmeli diyor Salman Khan. Kesinlikle Her öğretmenin okuması gereken 21. Yy okullarının nasıl olması gerektiği üzerinde duran her zaman her yerde eğitim diyerek okulu geleneğin dışına çıkaran bir kitaptır. Eba Fatih projesinin bu kitaptan esinlenerek ortaya çıktığını bilmiyordum. Eba bu kitaptan ilham alınarak oluşturulmuş.
Dünya Okulu
Dünya OkuluSalman Khan · Yapı Kredi Yayınları · 20211,728 okunma
141 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Ivan Illich kitabında bize okulun gerekli bir şey mi olduğu? Eğer illa gerekliyse nasıl olması gerektiği konusunda düşüncelerini açıklıyor. İlk başta çok şaşırdım kitabı okurken. Fakat sonlara doğru yazara hak verdim. Aslında okulların kapitalizmin bir sonucu olduğu, insanların sürekli bir üretim ve tüketim içerinde olduğunu anlatıyor. Aynı zamanda okullar insanların yerlerini korumalarını sağlayan bir araçtır diyor.
Okulsuz Toplum
Okulsuz ToplumIvan Illich · Şule Yayınları · 20183,920 okunma
Reklam
208 syf.
8/10 puan verdi
·
16 günde okudu
İşte bitti. Eğitim, eğitim, eğitim... Türkiye'nin yıllardır üzerinde durduğu Maarif Davasının zirve isimlerindendir Nurettin Topçu. Yer yer katılmadığım noktaları olmazlar beraber öğretmenlere verdiği öğütler, eğitimin nasıl olması gerektiği üzerine verdiği tavsiyelerle her eğitimcinin faydalanması gereken bir kitaptır. En çok katıldığım noktada şuydu: Merhamet... Bir muallim merhametli olmalı ve öğrencilerine bunu aşılamalı. Hiçbir öğrencinin not kaygısı olmamalı. Bu olmadığında o öğrenci zalim olur.
Türkiye'nin Maarif Davası
Türkiye'nin Maarif DavasıNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 20164,637 okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
·
14 günde okudu
"Mutluluğun iyi edemediğini iyileştirecek ilaç yoktur." Marquez'den okuduğum dördüncü kitap. En sevdiğim yazarlar listesinde Oğuz Atay, Ahmet Hamdi Tanpınar'dan sonra benim için üçüncü sırayı almıştır kendileri. Bir de Kafka Okur'da Marquez dosyasına denk geldim ki harika oldu benim için. Sıradan bir konuyu ele alıp onu muazzam işleyen yazar. Hem anneannesinden dinlediği büyülü hikayeler hem albay dedesinden dinlediği gerçekler iç içe sarmal halinde çok güzel veriyor. Fakirlik ve sürgünlük yılları içinde çıkardığı eserler tüm dünya dillerine çevriliyor. Kafka Okur'da onunla ilgili şöyle bir cümle var: "Her yerin yangın yerine döndüğü,öfkeli yumrukların sert laflarla beraber sallandığı bir ülkede muzip muzip gülümseyerek eleştiri yapmak..." İşte Marquez'in kitaplarının özeti buydu. Bir yanda kahkahalar atarak olaylara gülüyorsunuz diğer yanda bu olay da olma ya çok iğrenç diyorsunuz. Yazarımız Kolombiyalı. Buram buram Latin Amerika korkuyor eserleri. Bayılırım Latin Amerika Müziklerine. Özellikle Camilo. Bu kitabı da onun bir parçası ile paylaşıyorum. Ah bir de bakarsınız belki Kolombiya'ya uçarız bir gün. Gelelim içeriğe. Kuduz hastalığının bilinmediği zamanlarda bir kızı kuduz köpek ısırır ve kız hastalanır. Kızın içine cin girdi diye kızı manastıra, hücreye, akıl hastanesine kapatırlar. Çeşitli din adamlarını da bu cinleri çıkarsın diye görevlendirirler. Peki ya bunlardan biri kıza aşık olursa. Aşk her şeyi çözer mi? İyileştirir mi? Delaura tüm bu sınırları alabildi mi?
Aşk ve Öbür Cinler
Aşk ve Öbür CinlerGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20206,7bin okunma
328 syf.
9/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Matt Haig beni çok derinden etkiliyorsun. Bu yazardan okuduğum ikinci kitap. Bir diğerinde çok etkilenmiştim fakat bunda ondan daha çok etkilendim. Uzun uzun çok uzun bir hayatınız olsaydı bu hayatı sever miydiniz yoksa her acıda biraz daha içe kapanıp kadere mi sayardınız? İnsanı hayata bağlayan şeyler neler? Birilerinin varlığı olmasa hayatımıza nasıl bir yön veririz? Küresel Isınma, metalaşan şeyler. Paranın önemi, zamanın öncekinden daha da hızlı akması. Tüm bunlar hakkında yazarın söyledikleri... Her birinin altının kırmızı kalemlerle çizilesi... . . . Bir adam uzun bir ömür yaşıyor ve bu hastalık olarak nitelendiriliyor. Bu hastalığa sahip insanlara alba deniyor. Albalar daha sonra teşkilat kuruyor. Aslında bu teşkilatın albaların iyiliğini değil de kötülüğünü istediği ortaya çıkıyor. Peki ya böyle bir teşkilat yerine kendi kendimiz duygularımıza ket vuruyorsak! Kimseye aşık olma! İnsanlar kötüdür! Ah Tom Hazard Rose olan sadıklığına hayranım.
Zamanı Durdurmanın Yolları
Zamanı Durdurmanın YollarıMatt Haig · Domingo Yayınevi · 20226,7bin okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
İnternational booker prize ödüllü, Sosyet Rusya'nın Gürcistan'dan çekilmesinden sonra bir yatılı okuldaki öğrencilerin hüzünlü hikayesi... Eğer depresif bir gündeyseniz, canınız sıkkınsa okumamanızı öneririm. Erteleyiniz! Çünkü okurken yer yer gözlerim doldu yer yer sinirlerim zıpladı. Gerzekler okulu dedikleri anne babası tarafından terk edilen zihinsel olarak problemleri olan çocukların kaldığı bir okul. Öğretmenlerden şiddet ve taciz, mahalleliden yine taciz... Ah Vaska! Nasıl da güzel intikam aldı. Peki ya Amerika'dan İrakli'yi almak için gelen ailenin eli boş dönmesi. Bırakmadı, her ne kadar acı çekse de Lela'sız yapamam dedi ve döndü.
Armut Bahçesi
Armut BahçesiNana Ekvtimishvili · Profil Kitap · 202262 okunma
256 syf.
9/10 puan verdi
Yazar hamileyken çocuğunun kaybolmasını düşlemesiyle başlıyor her şey. Ya da YunJae gibi duyguları olmasaydı sorusuyla. Kore dizisi tadında, hem duygulandıran hem düşündüren güzel bir eser olmuş. Kpop grubu BTS de okumuş. İyi ki de okumuş. Lisedeki öğrenciler için tavsiye edilebilir ama bence en çok öğretmenler ve ebeveynler okumalı. Gelelim içeriğine . . . Aleksitimi hastalığını ilk defa duydum. Kitabın baş kahramanının aleksitimi hastalığı var. Yani duyguları hissedemeyen bir çocuk. Bir de Gon var. O da ailesini çok küçük yaşta yitiren bir çocuk. Başka yerlerde kendi başına büyüyor ve ailesinin hiç istemediği bir karaktere bürünüyor. Bu iki çocuğun yolları birbiriyle kesişiyor. Birbirlerine iyi gelmeye başlıyorlar. İnanın kitabın sonu kötü bitecek YunJae ölecek sandım. Fakat neyseki yazar acımasız davranmayıp mutlu sonla bitirdi. Kitabın dil ve anlatımı gayet akıcı. Betimelemeler vs. az. Okuma alışkanlığı kazanmak isteyen büyük bireyler için tavsiye edilir. İçerik ve bakış açısı olarak çok beğendim. Tavsiye ederim.
Badem
BademWon-pyung Sohn · Peta Kitap Yayınları · 20211,981 okunma
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.