Elini göğsünün üzerine koydu ve şöyle devam etti;
Sanki dedi, bak tam şuramda, sol yanımda eksik bir şey var. Bu kadarla da kalmıyor, o eksiklik bütün ruhuma doluyor. Ne yapsam eksilmiyor, ne yapsam dolmuyor.”
–Nazan BEKİROĞLU /
Yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
Fikir ölür mü?
Eser ölür mü?
Millet adam ölür mü?
Bayrak adam ölür mü hiç ?
Biz bu toprağın üstünde duranlar,Biz o emanetleri alanlar,dogum tarihimiz kaç olursa olsun,hep birden 19 Mayıs 1919 tevellütlüyüz.
Silâhıyla olduğu gibi, dimağıyla da mücâdele mecbûriyetinde olan milletimizin birincisinde gösterdiği kudreti ikincisinde de göstereceğine asla şüphem yoktur.
Bu görev sizlere ,öğretmenlere düşüyor.Hükümetimizin siz öğretmenlerin refahını temin edemediğini biliyorum.Fakat,milletimizin yetiştirmek gibi mukaddes vazifeyi yerine getirirken,metanetle yürüyeceğinizden şüphem yoktur.
Vazifeniz pek mühim ve hayatidir.
Muvaffak olmanızı Cenab-ı Hakk'tan temenni ederimm.
Mustafa Kemal Atatürk
Yapabileceğin en iyi şey kendini değiştirmek...
Senin gönlün değişirse,dünya da değişir.
Düşüncen değişirse,eylemlerin de değişir,
verdiğin enerji de... Böylece hayatını da değiştirmeye başlamış olursun.
Bu akşam anladım ki,bir insan diğer bir insana bazen hayata bağlandığından çok daha kuvvetli bağlarla sarılabilirmiş.Gene bu akşam anladım ki,onu kaybettikten sonra,ben dünyada ancak kof bir ceviz tanesi gibi yuvarlanıp sürüklenebilirdim.
Fakat çocuklar ciddidirler ve imkansızlık nedir bilmezler,atma işinde on kez başarısız olmak onları bir sonraki denemede de başarısız olacaklarını inandırmaya yetmez,Hatta daha önce ki on seferde başaramadıklarını bile anlamazlar. Sözleri ve istekleri yetişkinlerin bilgisiyle doldurulsa,çocuklar korkunç olurlardı.