“Prometheus’un bana söylediği gibi, kaderleri buydu, hepsinin ortak hikayesi buydu. Hayatta ne kadar canlı, ne kadar parlak olurlarsa olsunlar, ne harikalar yaratırlarsa yaratsınlar, sonunda toza ve dumana dönüyorlardı. “
Karanlıkta iki gölge, umutsuz, ağır alacakaranlıkta birbirine uzanıyor. Elleri birleşiyor ve ışık, yüz altın kupadan dökülen bir güneşmişçesine sel olup yayılıyor.
Onu yalnızca dokunarak,yalnızca koklayarak bile tanırdım;kör olsam bile nefeslerinden,ayaklarının yere vuruşundan tanırdım.Ölmüş olsam bile,dünyanın sonu gelmiş olsa bile tanırdım onu
“…
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin.”
Morpheus,bir avuntu ver
Benim acılı sevdama.
Gel,üfle lambamı,
Hayallerimi kutsa!
Gizle tasalı belleğimden
Korkunç hükmünü ayrılığın!
Göster bana o tatlı bakışı,
O tatlı sesi yine duyayım.
Uçup gittiğinde karanlık gece
Sen de bırakıp gideceksin gözlerimi,
Ah,yeni bir geceye kadar
Gönlüm aşkı unutabilseydi!
Sayfa 3 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu