Bir yerlerimde hissedebiliyordum onu, varlığımın ben doğduğum zaman doğan, ama ben büyürken büyümeyen bir parçası gibi, bir zamanlar bildiğim, ama doğarken geride bıraktığım bir parçası gibi... Olabilecek, gene de hiç yaşanmamış her şeyin belli belirsiz bilinci gibi...
Şahsiyetimizi inşa eden usta, biziz. Mimarlar başka insanlardır: Öğretmenler, akıl hocaları , entelektüeller, peygamberler, filozof, sanatçılar...bize tesir eden kişiler. Kendi mimarımız olamayız ama mimarlarımızı seçebiliriz.
"Belki de uzun bir süredir görüşmemişlerdi. Çok çok uzun bir süre. Belki de birbirlerine son kez böyle sarıldıklarında hala gençtiler."
Bir an daha sessiz kaldı. Sonra "Evet" dedi. Öyle olmalı. Birbirlerini kaybetmişlerdir. Ve şimdi , tesadüfen, birbirlerini tekrar bulmuşlardır.