Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mina

Mina
@_meryemb_
Âvâzeyi bu aleme Dâvûd gibi sal. Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş. -Bâki-
333 okur puanı
Haziran 2020 tarihinde katıldı
'Ben'lik ile kendiliğin farkı nedir sizce?
Hayatta insana en çok sıkıntı veren kendi 'ben'idir. İnsanın sorunları "ben'inin kendisiyle ilişkisinden kaynaklanıyorsa, o derdin devasını da başka yerde bulamaz. 'Ben'lik ile kendilik arasındaki sorun halledilmezse diğerleri çözülemez.
Reklam
Ne zaman bir şeye bakarsam, o şeyin de bana baktığını bilirim. Çünkü baktığımın her hâl u kârda bana bakan bir yüzü vardır. Şayet arkasını dönmüşse, o takdirde, arkasına ve tabiatıyla arkasından baktığımı düşünürüm; yanısıra, onun da bana arkasıyla baktığını. Sonuç itibariyle, baktığım hiçbir şey bana bakmaktan kaçınamaz. Burası kesin.
Sayfa 18
Erkeğin egemenliği altında tutsak olan kadını özgürlüğüne kavuşturmak amaçlı modern proje, en nihayet kadını daha az anne, daha az eş ve dolayısıyla daha az kadın haline getiriyorsa, kadının özgürleşmesi ile kadınlığını yitirmeye başlaması ve tabiatıyla erkekleşmesi arasında bir bağ kurmamız bir zorlama mi olur acaba? Hiç sanmıyorum!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Şiir okuyorlarmış. Şiir yazıyorlarmış. Şiir yazmak için acılanmak, acıya bulanmak yeterli değildi oysa. Yalnızlamak, yalnızlanmak da gerekiyordu. Çünkü "Şiir yalnız'ca yürüyenlerin işidir" denmişti yalnızca.
Mutlak ve aşkın olan müşahede edilir ama tarif edilemez. Görülür ama anlatılamaz. Kelimeler, gözün ve gönlün şahitliğine yetişemez.
Sayfa 52
Reklam
İnsan için önüne çıkan bütün yollar "yürünebilir" yollar ise o insan artık kaybolmuştur.
Eğri oturalım, doğru konuşalım.
Eğer biz dünyada eğri, eğreti oturduğumuzu anlayamazsak doğru konuşmamız mümkün değil. Kâfir düşüncesi dünya üzerindeki oturuşunu bir hükümranlık oturuşu sanarak doğru kılmaya çabaladığı için eğri konuşmaya mahkûm görünüyor.
Dünyaya bakmayı aşıp, dünyayı görme noktasına ulaştığımızda neye talip olmamız gerektiğini de anlarız. Bakmakla yetinmenin gerçek ilerlemeye yani içteki aydınlanmaya engel teşkil ettiğini bir kavrayabilsek!
Müslüman olarak yolumuz birbirimizi anlamaktan geçmiyorsa, hiçbir yere de varmayacak demektir.
Bütün insanlığın sorumluluğu neden benim omuzlarımda olsun diyeceksiniz, ben de sizi Müslüman olarak hesaba katmamız nasıl mümkün olacak diyeceğim.
Sayfa 115Kitabı okudu
Reklam
Akılcılığın vardığı nokta Batı medeniyeti, akıllılığın vardığı yer ise İslâm'dır. Apaçık görüldüğü üzere akılcılıkta baskı altına alınmış bir akıllılık, akıllılıkta ise disipline sokulmuş bir akılcılık vardır. Bütün mesele aklın bir şirk unsuru haline girip girmediğindedir.
Batı, insanın varoluşunu, bilgi ve görgü edinme tarzını İlâhî kaynağından kopardığı ölçüde Batı olabilmiş, İslâm ise insan davranışlarının, bilgi edinme yollarının, varoluşun bütün tarzlarının Kur'ân ve Sünnet'e bağlı bulunmasıyla İslâm kalabilmiştir.
Yaşadığımız dünyada sözlerin teminatı yok, çünkü sözlerin bizi insan ettiği veya insanlıktan çıkardığı konusunda bilgilerimizi kaybettik ve kaybetmekteyiz. Kaldı ki insan kalmak, insan vasıflarına hassasiyet göstermek anlamlı şeyler midir günümüzde?
Sözlerimin anlamı beni ürkütüyor böylesine hazırlıklı değilim daha. Bilmek. Bu da ürkütüyor. Gene de biliyorum: Kapanmaz yağmurun açtığı yaralar çocuklarda.
Sanırdık saçlarımız kumrularla kaplanır bir çocuk, İşte ırmak! diyerek haykırınca o zaman belki çocuklar zabıtalardan daha çoktu belki biz daha çok ağlardık bir aşk pıhtılanınca.
132 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.