<<<Güneş tam tepede. Elindeki usturayla insanları paralıyor. Havada ince bir kan kokusu. Ağaçlar, evler, çocuklar, yaşlılar... Aynı kokuyor. Zifirle kaplı mahalle. Güneşle kaynıyor. Simsiyah. Doğan tüm bebekler bu siyahlığın egemenliğinde büyüyor. Yaşlılar bu siyahlıkta ölüyor. Dışarıdan gelenler için dayanılmaz, mahalleli tarafından
Besmele-Hamdele-Salvele..
Merhum Şeyh Galib Hazretlerini Rahmetle yâd edelim. Hamd ile salvele getirip evvala; Hazretin ruhuna bir Fatiha armağan edelim.
***
Ey şair! Şimdi çağın icbarına ses ver.. Komşun duvarında istinad olmuş gibi komşundur şu hayat. Hapsetsen kendini söyle ne çıkar? Bir bardak yetişir de sana ihtarını infaz eder; "daya
Abese Sûresi / 24-25-26-27-28-29-30-31-32.Ayet
24-25-26-27-28-29-30-31-32. Bir de insan, yediğine (ibretle) baksın: Şüphesiz ki biz, suyu (yağmuru dilediğimiz kadar) döktükçe döktük. Sonra yeri (bitkileri çıkarmak için) göz göz yardık. Orada tane(ler) bitirdik, üzüm ve yonca(lar), zeytin ve hurma(lar), iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyve(ler), çayır(lar, bitkiler ve sebze)ler yetiştirdik. (Bütün bunlar) sizin ve hayvanlarınızın faydalanması içindir.
لِكُلِّ امْرِئٍ مِنْهُمْ يَوْمَئِذٍ شَأْنٌ يُغْن۪يهِۜ
Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır.
Abese 37🍂
Mirzabeyoğlu, bütün İslam aleminde yankısını bulacak bir fikrin, bir fikriyatın, yani Büyük Doğu'nun bayraktarlığını yapıyor. "Göz hasmını tanır" diye bir tabir vardır. İşte Mirzabeyoğlu, İslam'ı yeni şartlara tatbik edecek bir vasıta sistem geliştirdiği ve hayatta olduğu için de sözlerinin manipüle edilmesi, fikriyatının abese edilmesi mümkün olmadığından hedef.
Salih Mirzabeyoğlu, Büyük Doğu ideolocyasına sistemli bir şekilde bağlanmış bir ideolog.