Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Deprem Çocukları
“Şimdi evsiz kalmış çocuklar gibiyim.” Hayat bir anda karanlıkta bırakıverdi onları, bir anda… Gözlerindeki çaresizlik ve belki de kimsesizlik o kadar yürek yakıcı ki anlatılmaz, anlatılamaz. Dün koşturduğu sokaklar gecenin karanlığına gömüldü ve sabahlara kimsesizlikle uyandılar. Bazıları ise uyanamadı… Bir günlük kabul ettiler acılarını, hakkın takdirini bağırlarına basıp hiçbir şey olmamış gibi. Oyunlar oynadılar harabelerin manzarasında. Yağ yağmur yağ! Deprem gecesi yıkadığın acıların izi geçer mi sanıyorsun? Çocukların gözyaşları senden kudretli ki ağlamazlar. Sele kapılmasın kimse diye gülerler acılara. Şimdi minnacık gözleri suların dolduğu yardım çadırlarının aralığında, güneşin doğuşunu izlerler yeni günün umuduyla. Her gelen ya da gelmesi istenen yardımın umuduyla… Ve sen! Sıcak evinde sıcak yemeğini yerken, rahat yatağında sevdiklerinle uyurken vicdanın nasıl sızlamaz deprem çocukları şefkate açken… Görmek istemiyorsun, duymuyorsun söyle der mi kalp ben böyle iyiyim? Bu duygusuz dünyanın duygusuz düzeninde yüreğim; onlar kadar enkaz, kimsesiz, çaresiz… Deprem çocuğu aslında der ki; Açlıktan, evsizlikten değil korkum, sarılırsan kaybettiklerimi hatırlar ağlarım. Yine de sarıl biraz güler gibiyim, gelmez uykum. Bense şimdi evsiz kalmış çocuklar gibiyim.
Adil Güneş
Adil Güneş
Kemalettin Tuğcu'nun kimsesiz çocukların çilelerini anlattığı acıklı romanlarda, yetim çocukların tüm mahallenin kurtarıcılığına soyunduğu Yeşilçam melodramlarında, acıyı inanılır olmaktan çıkaran ağdalı arabesk şarkılarda, nihayet "acıların çocuğu"nu izlek edinmiş tüm acıklı edebiyat örneklerinde gördüğümüz dokunaklı anlatım bize patetiklik (hüzün, dokunaklılık) hakkında iki şeyi birden söyler. Birincisi, kaderin acıya mahkûm ettiği insanların sanki doğal alanı, aynı zamanda da yegâne silahı gibidir pathos (acı). İnsanların zavallılığını ancak okurunda yoğun duygular uyandırabilirse, onlan canevinden vurabilirse anlatabilecektir yazar. İkincisiyse bir tehlikeye işaret ediyor. Acıyı bir kez inandırıcı bulmadığında, oradaki en ufak abartıyı sezdiğinde, öyküyü dinlerken gözyaşı dökse de aslında etkilenmeyecek, hatta alttan alta gülüp geçecektir okur.
Sayfa 60 - Metis Yayınları, 1. Basım, Mart 2008Kitabı okudu
Reklam
126 syf.
·
Puan vermedi
"Bu arabesk yaşamı ben istemedim ki, sefil hayatlarınız nice vasatlıklara gebedir." - acıların çocuğu safların safı kederli bıçkın ve Dionysos çu genç Werther
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021121bin okunma
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
160 syf.
·
Puan vermedi
Ama ağlayan bir yetişkin kırılgan değildir, bunu yaşayarak öğrenmiştim, bu ders artık aklimdan çıkmıyordu: Utanmadan ağlayan bir yetişkin, kıskanılacak bir şeffaflığa sahiptir. Direniş Julián Fucks. Kaos, sürgün, göç ve bir aile. Bu kavramlar üzerinden ilerleyen bir metin Direniş kitabi. Çocuğu olmayan bir ailenin bir çocuğu evlat edinmesi ve daha sonra bu ciftin iki cocugunun olması ile başlayan bir sürecin hikayesini Fuks okuyucuya duygu sömürüsü yapmadan seffaflikla anlatmış. Kardeşlerden biri üvey ağabeyinin yaşadığı sorunları anlatırken bizlere bir ailenin tarihini de sunuyor. Yaşanan dönemler sevimli dönemler degil. Cok aci var. Yazar bu acilari kapalı bir biçimde kendi tarihinin muhasebesini yaparak yalın bir dille anlatıyor. Bazen konular bir yerde kopsa da yazar bu konu bütünlüğünü ilerleyen sayfalarda sağlamayı başarmış. Dili yalın bir metin olsa da yine de dikkat gerektiriyor. Bir ailenin sürgün, goc ve kimlik uzerinden varolus cabasini goruyoruz Direnis kitabinda .Kısa bir roman olan Direniş derin acıların dili sessizdir cümlesini okuyucuya hatırlatan nitelikte bir metin. Okumak isteyenlere keyifli okumalar dilerim.
Direniş
DirenişJulián Fuks · Timaş Yayınları · 202387 okunma
Reklam
İnsan her ne olacaksa bugün olsun bitsin ister. Halbuki hayat bir süreçtir. Kişinin yaptığı en büyük hata, süreci yönetmeyi bilmemesidir. Zira duygular baskın olduğu için kişide anın yani şimdinin haricinde hiçbir şeyin önemi yoktur. Zira anlık duygu yoğunluğunun yarını yoktur. Kişi bir olumsuz, negatif haber almaya görsün. Ya da bir aksilik
Bir yüzümüze gülmedi kader. Acıların çocuğu olduk resmen...
Sayfa 296 - Doğan KitapKitabı okudu
424 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Sevgisiz Büyüyen Tüm Çocuklara
İnsanın kendini değiştirebilmesi her zaman büyük bir devrim niteliğindedir . Devrimler aniden olur gibi görünse de , aslında ortaya çıkışından çok önce başlar hazırlıklar . Öyle yavaş , öyle derinden gider ki her şey , yeraltında faaliyet gösteren gizli örgütler gibi , insanın kendinden bile gizlenirler . Kimseler fark etmeden için için kaynamaya
Kırmızı Pelerin
Kırmızı PelerinGülseren Budayıcıoğlu · Doğan Kitap · 20221,847 okunma
192 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Acıların Çocuğu
Köyden daha neredeyse bir aylıkken çıkarılıp anasıyla yola düşürülen Küçük Paşamız Salih’in yaşamı, tam anlamıyla bir acı. Annesi ve babasının onu İstanbul’da yalnız bırakıp dönmesi mi dersiniz, konak hanımı Naime’nin küçücük çocuğu sığdıracak yer bulamayıp gerisin geri ana babasının yanına yollaması mı dersiniz, üvey ana elinde yaşamadığı şey
Küçük Paşa
Küçük PaşaEbubekir Hâzım Tepeyran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020630 okunma
Reklam
352 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Heyy Soyhaaaa!!! Acıların çocuğu Hasoooo!!!
Zeyno'nun Oğlu
Zeyno'nun Oğlu
Halide Edib Adıvar
Halide Edib Adıvar
'ın
Kalp Ağrısı
Kalp Ağrısı
adlı romanının devamı olarak okuduğum mükemmel bir seri idi. Bu kitabı ne kadar methetsem azdır. Kalp Ağrısı'da Hasan'ın kadınlarla olan aşkları, münasebetleri ve Zeynep'in ruhsal benliğine yer verilen bir roman olsa da devamı olan Zeyno'nun Oğlu muhteva açısından tamamen farklı Doğu-Batı çatışması, alafrangalık, yanlış batılılaşma, Doğu da ve Batı da kadın figürünün çatışması karşımıza çıkıyor. Esasen ilk kitapta aşk temi ön plandayken ikinci kitapta mekân değişimiyle birlikte birçok değişik tematik unsurlara yer verilmiştir. Erken cumhuriyet yazarları arasında yer alan Halide Edib ilk romanda bireysel temayı işlerken ikinci romanda toplumsal meselelere değinerek adeta bir mesaj verici unsur olarak eserini ele almış diyebiliriz. Kürt Zeyno ve İstanbullu Zeyno romandaki en belirgin Doğu Batı çatışması, kadın figürünü ele alan karakterler olarak yansıtılmıştır. Bir erken dönem cumhuriyet yazarı olarak Halide Edib'ten de böyle dopdolu bir eser beklenirdi zaten :) Kürt Zeyno ve oğlu Haso'nun çektiği acılar, Hasan'ın vicdan çekişi, İstanbul'lu Zeyno'nun analık ruhuna özlem ve yeni hayat heyecanı arayışı vs. duygu durumumu etkileyen mükemmel ötesi bir romandı. Okuduğum en en müthiş romanlardan biriydi. Beni acılarla yerle bir eden Haso Çocuk okuduğum en güzel çocuk kahramandın... Ah canım Halide'mmmm.... Seni okumak ne büyük şans...
Zeyno'nun Oğlu
Zeyno'nun OğluHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 2010620 okunma
264 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Fücur
Öyle bir kurgu okudum ki kitabın son sayfalarında boğazım düğümlendi. Derinlemesine etkileyen bu hikayeyi aslında gerçek hayatta yaşayanları düşününce yüreğim burkuldu. Bir anne başka bir çocuğu evladı gibi sevip , benimseyebilir mi? Bir adam başka bir çocuğa babalık duygusunu yaşatabilir mi ? Bu dünyaya getirmek mi önemli , büyütmek mi , canı
Fücur
FücurC. Fırat İzgi · Yediveren Yayınları · 202350 okunma
210 syf.
7/10 puan verdi
Hayatta Bazen Düşeş de Gelir
Kitap önerisinde bulunan arkadaşlarımın yoğun ısrarları nedeniyle alıp okuduğum, hemende bitirdiğim bir eser oldu "yaşamak." Çin'i, insanlarının yaşamını, kültürünü, siyasi ve sosyal gelişimini ilk kez Amerikalı Nobel ödüllü kadın yazar Pearl S. Buck'un Ana adlı eserinden öğrendim. Sonrasında yazarın Canavar Tohumu, Mübarek
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633,5bin okunma
465 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.