Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Benzemez insan dostlarıma/ Ağaçlar gölgesini esirgemez/ Güneş köpeğimden daha sadık/ Dizlerime sıçrar ellerimi ısıtır/ Karşılık beklemeden/ Hele kuşlar/ Avcılara bile kin beslemezler.” Oktay Rıfat'ın “Gün Sonu Konuşması” şiiri böyle biter. Mahsusmahal için aklımda harfler, kâğıda, dünyaya, insana her baktığımda, bu dizeler sözden önce halkalandı
Kaybettiğimiz ruhlara, Tam 13 yıl oldu. Eğer Tanrı varsa ve canı sıkıldıkça dünyayı çeken uydusundan burayı izliyorsa, benim gibi kadınların kanallarına denk geldikçe kanalı değiştiriyordur. Bizi eski bir Türk filmi dramında bayağı buluyordur, yüksek zümre edebiyatını seven züppe yaratıcı. Ondan ölesiye nefret ediyorum,
Reklam
Atatürk'ün Adalet'i... Yaşlı kadın yatağından kalktı. Sabah ezanının insan ruhuna huzur veren sesi oda içinde yankılanıyordu. 88 yaşından beklenmeyecek bir çeviklikle pencereye doğru yöneldi. Pencereyi açması ile birlikte odaya ezan sesi ile birlikte baharın güzel kokusu ve kuş cıvıltıları doluştu. Penceresinden gözüken Kurtuluş Parkına bakarak
Adalet Üzerine Özlü Sözler... "Bir toplumda suç varsa, orada adalet yoktur." -Eflatun (M.Ö.427-347) "Hukuk bir gün herkese lazım olur." -Anonim
“ Gitme, seni bakan yapacagim “ dedi. “ Ne bakani? “ “ Adalet bakani! “ “ Ama burada yargilayacak hiç kimse yok ki! “ “ Bunu henüz bilmiyoruz. Kralliğimi tam olarak gezmiş degilim. Yaşli oldugum için yürümek beni yoruyor. Arabaya binmek istesem, burada araba için yer yok.” “ Ama ben gezegende hiç kimse olmadigini biliyorum “ dedi küçük prens. Bir yandan da emin olmak için başini egdi ve gezegenin diger tarafina göz atti. “ O halde sen de kendini yargilarsin “ diye yanitladi kral. “ Kendini yargilamak diger insanlari yargilamaktan çok daha zordur. Kendini gerektigi gibi yargilayabilirsen, çok adilsin demektir. “ Küçük Prens...
Insanlara agiza alinmayacak, kavgada bile soylenmeyecek, hakaret davasi acsa hakli cikacagi sekilde kufr edip sonrasinda cezai bir yaptirim uygulamayan bir sitede durmanin manasi yok. Bu kisi sahsiniza kufr edince mi uzaklastirma uygulayacaksiniz. Boyle seviyesiz bir duruma tekrar sahit olmamak adina siteden ayriliyorum. Kalanlara iyi paylasimlar dilerim. Adil olun, adalet bir gun size de lazim olur.
Reklam
«Benim anladığım şu ki, yeryüzünün çocukları hareket halindeler. Tüm dünyada, her yönden aynı hedefe doğru yürüyorlar...En yüce gönüller, en namuslu kafalar, kararlı adımlarla kötü olan her şeyin üstüne yürüyorlar, yalanı çiğneyip geçiyorlar. Gençler, sağlam gençler, dizginlenmez güçlerini bir tek hedef için kullanıyorlar: Adalet için. İnsanların acılarını yenmek için yürüyorlar. Dünyadaki felâketleri yok etmek için silaha sarılmışlar. Bayağılıkları, çirkinlikleri yenmek için savaşıyorlar. Ve zafer onların olacaktır. ‘Yeni bir güneş yakacağız!’ demişti bana onlardan biri; yakacaklar! ‘Bütün kırık yürekleri bir tek yürek halinde birleştireceğiz!’ demişti. Başaracaklar bunu!»
Seni bakan yaparım! Ne bakanı yapacaksın? Adalet bakanı olabilir. Ama burada yargılanacak kimse yok ki. Sen de kendi kendini yargılarsın. En zoru da bu ya insanın kendi kendini yargılaması. Başkasını yargılamaktan çok daha zordur.
One Piece
One Piece; Unutulmaz Sözler,Diyaloglar ve Anekdotlar... 1- Nico Robin - Monkey D. Luffy (Enies Lobby) Küçük bir kız iken vatanı gözlerinin önünde yok edilen, ailesi ve dostları öldürülen ve ömrü boyunca denizcilerden kaçan Robin, sonunda arkadaşım diyebileceği birilerini buluyor ve tekrar gülmeyi öğreniyor. Fakat düşmanları ne olursa
224 syf.
8/10 puan verdi
Kafka'nın dönüşüm adlı eserini okuduktan sonra merak ettiğim bir kitap.Kahramanın ilk başta karşılaştığı olaylar hakkında hiçbir bilgisi yok.Neden yargılandığının,neden o halde olduğunu bilmiyor. Korkularımızla yüzleştiren bir kitap.Ayrıca adalet sistemindeki eksiklikleri,yanlışlıkları da gösteriyor.Başlarda sıksa da ilerledikçe kitabı daha rahat okuyorsunuz.
Dava
DavaFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202153,3bin okunma
Reklam
Edmund Burke şöyle demiş: Savaşın sorunu şu ki ,uğruna mücadele ettiğiniz adalet,ahlak,insanlık gibi en önemli şeyleri genellikle yakıp yok eder.
İstanbul’un fethi tamamlanır ve Bizans’ın hapsettiği tüm hükümlüler salıverilir. Ancak iki keşiş(papaz) zindandan çıkmak istemezler. Huzuruna getirilen keşişlere Fatih sorar: “Niçin zindandan çıkmak istemiyorsunuz?” Papazlar derler ki: “Biz İmparator Konstantin’e adil ve hakperest ol dediğimiz için zindana atıldık. Böyle bir haksızlık karşısında
480 syf.
9/10 puan verdi
Bu roman için "Livaneli çok siyasi yazmış!" eleştirilerine hayretler içinde kaldığımı söylemeliyim. Elbette öyle! Kanımca her sanatçının bir siyasi kimliği olmalı. Sağcı, solcu, hümanist, komünist, milliyetçi, vs. mutlaka bir "-izm"den etkilenmiş, bir ve/veya birkaç felsefi akımı özümsemiş olmalı ki toplumu ileriye
Konstantiniyye Oteli
Konstantiniyye OteliZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202018,3bin okunma
Bu koşu ‘Uğur’ getirmez! Son zamanların en çok satanlar listesinin başında Uğur Koşar’ın kitapları geliyor. Kendini “modern çağın aydınlanmış bilgesi(!)” olarak tanımlayan Uğur Koşar, Yaratan’ın kendisine “kendini bulma, izleme, derin bakma rahmeti verdiği”ni iddia ediyor. Sıklıkla bizim ‘az’, batı toplumlarının ise daha ‘çok’ okuduğundan söz
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.