Evet kitabın adı "Huzur", ancak kitaptaki ana karakterlerin içinde huzuru bulan yok. Kitapta 4 ana karakter var; İhsan, Nuran, Suat ve Mümtaz. Bu 4 karakter ve diğer insanların yaşamda bir anlam arayışları, mutluluk özlemlerine rağmen, hayatın gerçekleri karşısında bir nevi çaresizliği ve hayal kırıklığı anlatılır. Romanda 1930'lu yılların savaş öncesi sosyoekonomik koşulları, ülkenin bu savaş karşısında alacağı tavır, o dönemde kadına olan toplumsal bakış açısı, doğu ile batı arasındaki kültürel-ekonomik farklar vs. aklınıza gelen ne varsa felsefi bir şekilde ve Nuran-Mümtaz aşkı üzerinden anlatılıyor. Romanın dili ağır değil aslında, ama akıcı olmadığından zor okunuyor. Tanpınar, her cümle ve kelimeyi yerli yerinde kullanmak için oldukça çaba sarfetmiş. Kitapta anlamsız bir cümle yok. Bu yüzden her satırı dikkatle okunmayı gerektiriyor ve ben de kitabı 20 günde bitirmişim. Yani günde 20 sayfa okuyabilmişim.
Sonuç olarak kitap bir aşk romanı değil, ben hiçbir şekilde derin "bir aşk hissiyatı" duygusu almadım. Kitap, yaşamda huzur arayan insanların yaşamdan beklentileri ve mutluluğu arayışları düşünsel olarak (bir anlamda felsefi olarak) tartışılmış, insanın olaylar karşısında çaresizliği ve hayatın kurallarına bir yerde boyun eğmek zorunda kaldığı çarpıcı bir şekilde anlatılmış.
Türk Klasikleri'nin önemli eserlerinden biri olan "Huzur" kitabı, hızlı ve akıcı olarak değil, durarak-düşünerek ve anlayarak okumayı gerektiriyor. O yüzden fazladan zaman ayrılması gereken bir kitap.