Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hiçbir şey hayat kadar şaşırtıcı olamaz. Yazı hariç. İbni Zerhani
Ben Bir Ağacım
*** “ Acaba Leyla’yı çadırında çoban kılığında ziyaret eden Mecnun ‘ a gölge mi olacaktım ? Umutsuz inançsızın ruhundaki karanlığı anlatayım diye gecenin içine mi karışacaktım ? Bütün cihandan kaçıp denizler aşıp , kuşlar , meyvelerle dolu bir adada huzur bulan iki sevgilinin mutluluğuna eşlik etmek isterdim ! ••• Hangi hikayeye mana ve zarafet katacaktım ? “
Reklam
Ben bir ağacım. Çok yalnızım, yağmur yağdıkça ağlarım.
Yaşam ne çok ölüme gerek duyuyor!
Açık görebilmek için ölümün soğukluğuna gereksinimimiz var. Yaşam yaşamak ve ölmek, başlamak ve bitmek ister. Seni sonsuza dek yaşamaya zorlayan yok ama ölebilirsin de çünkü içinde ikisi için de istem var. Yaşam ve ölüm var oluşunda bir denge tutturmalı. Bugünün insanı ölümden büyük bir gereksinim duyuyor çünkü içlerinde çok fazla yanlışlık yaşıyor ve içlerinde çok fazla doğruluk ölüyor. Dengede olan doğrudur, dengeyi bozan yanlış. Oysa dengeye ulaşırsa onu koruyan yanlış, onu bozansa doğrudur. Denge aynı anda yaşam ve ölümdür. Yaşamın tamamlanması için ölümle denge uygundur. Ölümü kabul edersem ağacım yeşillenir çünkü ölen yaşamı arttırır. Dünyayı saran ölüme dalarsam tomurcuklarım açılır. Yaşam ne çok ölüme gerek duyuyor!
Şu yalan dünyada bir dikili ağacım yok ama bin dikili acılarım var.Acılarım benim gibi kimsesiz içinde sen olmayan acılar. Neşet Ertaş
Sayfa 137Kitabı okudu
İçime işleyen acıyı size değil bir suya bırakmayı öğrendim dal olmaktan vazgeçeli çok oldu bu yüzden ne bir ağacım var bana beden ne de çiçek açacak benden ,
Reklam
Fakat ağaçtan, çimenlerden, dereden uzaklaşıp şehre, insanların olduğu yerlere, sokaklara, binalara, kapıya pencereye, koridora, çatıya bodruma, insanların ömürlerini tükettikleri karanlık mahremiyet köşelerine, kalabalıkların hareketliliğine, yataklara, sandalyelere ve fırınlara her zaman geri döndü. Ağaç ise öteki, daha eski ve güzel aleme, kirlenmemiş asude dünyaya aitti; başka zamanın toprağından, suyundan, havasından, Tanrısal faziletten vücuda gelmişti, antik mekanların huzur dolu sessizliğinde, Roma’da, Atina’da, Kahire’de raks eden beyaz incir ağacı. Dişlerini sıkarak kendini ağacın düzgün dallarının üzerine çeker, ağaçla konuşurdu: “ Senin geldiğin zamanın bir parçası olmak, eski dünyada olmak, bir yandan da burada, meyvelerini yemek, gücünü hissetmek, dans ederken seninle olmak; ben, dünyada bir başıma, sadece seninle, benim ağacım, bendeki sen.” Ağaç da çocuk da ölmüş, yine de ebediyen var olacaklar, beyaz ağaç ağır ağır dans ediyor, çocuk konuşulmamış, konuşulamaz bir dille ağaca sesleniyor: “ Sen, dünya güzeli, sokaklar beni bekliyor, vaktim geldi.”
Sayfa 148Kitabı okudu
HAYATIM değil, bu yokuşa benzer an içinde çabaladığımı gördüğün. Bir ağacım ben ardımdakilerin önünde, bir ağızım, birçok ağzımdan yalnızca biri, o en çabuk kapanan. İki nota arasındaki suskunluğum ben, birbiri ile geçindiği söylenemeyen: Çünkü ölümün notasıdır hep yükselmek isteyen-
Okulda ilk öğrendiğim şey bazılarının aptal olduğu, ikinci öğrendiğim şey ise bazılarının daha da aptal olduğuydu.
"bakıyorum, ne yeteri kadar ağacım ne çakılım, ne insanım yeteri kadar türlü giysilerle çıplağım, üşüyorum..."
Sayfa 385 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
-2015
İçime işleyen acıyı size değil bir suya bırakmayı öğrendim dal olmaktan vazgeçeli çok oldu bu yüzden ne bir ağacım var bana beden ne de çiçek açacak benden
Ormanımın tenhasındaki gizlenmiş kibrimi tartışmaya açan iki ağacım vardı artık. "Çocuklarıma nasıl söz geçirebilirim?" gibi onların da itiraz etme hakkı olduğunu kabul etmeyen sorular rahatsız edici gelmeye başlamıştı. Bizim doğrularımız, bizim düşüncelerimiz yegâne gerçekliklermiş gibi düşünmeye en son ne zaman başlamıştım? Düşünceler sadece düşüncelerdir, değişebilirler, gün gelip tepetaklak olabilirler. Kendi hakkımızdaki düşüncelerimiz de öyledir. Gerçek ise tüm yalınlığıyla oradadır, ben göremiyor olsam bile. Peki, annelik söz konusu olduğunda benim düşüncelerimin yegâne gerçeklik olduğunu, benim yöntemlerimin yegâne doğrular olduğunu kibrim dışında destekleyen bir argümanım var mıydı?
Yalnızlığımın asıl sebebi ise hangi hikâyenin parçası olduğumu benim de bilmemem
Odayı dolduran benzersiz anne kokusu bana bir güven verirdi.
Ben bir ağacın kendisi değil, manası olmak istiyorum.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.