Sevgili karıcığım;
Dün sana telgraf çektim, bugün mektubunu aldım. Kendi başın için, karıcığım, beni mektupsuz bırakma, aradan dört beş gün geçip de mektubun gelmeyince divane oluyorum, elim ayağım tutmuyor. Beni burda yaşatan ne ekmek, ne su, senin mektuplarındır. Senin mektubun geldiği zaman 20 yıl birden gençleşiyorum.