Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Sade olan her şeyin kalbi olan bir şey var işte bu şarkıda da; asalet. Bana sorarsanız şarkılar içinde bambaşka bir şarkıdır bu. Bir defa içinde gönül var, ah var ve şarkılar var. Kendi şarkılığı üze-rine de düşünen bir şarkı, muhteşem. Ve bir gençlik masasından bahsediyor. Bu andan, buradan bahsediyor. Bizimki de bir gençlik masası. Birbirini seven insanların etrafında toplandığı her masa bir gençlik masasıdır. Yaşlarımız ne olursa olsun. Ruh yaşlanmaz, seven ruh asla yaşlanmaz."
Sayfa 13 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
496 syf.
9/10 puan verdi
·
35 saatte okudu
70'lerin, 80'lerin, 90'ların çocukları, haydi zamanda yolculuğa!
O yıllardan konuşalım mı biraz? Her şeyin çok başka olduğu, İmkanın az, huzurun çok olduğu yıllardan... Her ne kadar zor zamanlar geçermiş olsak da dönme şansımız olsa bir an bile tereddüt etmeyeceğimiz yıllardan... Eminim vardır herkesin söyleyecek birkaç sözü. Ne dersiniz? Şarkılar bile bir başkaydı değil mi? Pilli eski radyolardan çalan...
Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek
Bir Maniniz Yoksa Annemler Size GelecekAyfer Tunç · Can Yayınları · 20221,727 okunma
Reklam
"Sizi en yakın çalışma arkadaşınızla tanıştırayım: Sanem Hanım." Sanem Hanım. Sanem. Evlen benimle Sanem. Kadınım ol benim. Yaşadığım tüm acıları, yaptığım bütün kötülükleri, pişmanlıklarımı, hatalarımı akla. Başına çiçekten taçlar yapayım, sana şiirler yazayım, seni her gece masallar anlatarak uyutayım. Bazı akşamlar DVD'de film
x
Nakaratları bizi ait olmayan birlik şarkıları söylemenizden yıldım, tiksindirici oluyorsunuz; birlikte durduğunuz adamları katlettiğiniz zaman... ah, bir bakın şu işe, nasıl da beraber olmuş düşmanlarla dost bildiklerimiz; yoksa bizler daima kendimizi mi kandırmıştık... hiçbirinin önemi kalmadı, ‘sanki önemi var mıydı bu hayatta’, böylesine bir ahmaklığın zihinlerimizde... medet ummakla geçti hayatımız, kendini bilmez domuzlara ağız açarak; kendimizi kaybettik, zayıflık hattında. Ve sonra hayıflanıyoruz; kırılırken kanadımız ve sonra hayıflanıyoruz, düşerken kanımız yere... sokuluyor kanımıza şarkılar; naralar, seni beni yadırgayan; üzerimize çullanılan ve iftiralarıyla coşan... o utanmaz, o karaktersiz, o hain bakışlarıyla, leş akbabaları üşüşüyorlar etimize, kurşunlarla parçalanan yapayalnız bedenlerimize... Sen yine dik dur üzülme akıncı, halime üzülme ki zannetmesinler kazandık!
BUNDAN BÖYLE YANAN SEVDAM
Kalbimin sebebi ne böyle? Söyle neden bu böyle? Ah hep aşk diye, Dillerim, dudaklarım, dudakların, Hep ortak bir aşka, Sarhoş olmak isterse, Kader neden bu kadar nazlı sevgili?
SEVMENİN GÜZEL HECESİ
Kalbim parçalanıyor, Sana aşığım. İzin versem baharlarım yayılır, Dayanamıyor sana çok aşığım. Uykumu biraz rahat bırak bana, Düşlerim ucağına hadi eyvallah. Aşığım sana öyle kısa değil,
Reklam
Ardımda bırakıp gül çağrısını Ayrılık anı bu sisli şarkıyı Irmaklar gibi akıp uzun uzun Terkediyorum bu kenti Ah ölüler gibi... Şarkılar bir çığlığa sığınmaksa şimdi Sonsuz bir yangın gibi Sevmesem öyle kolay çekip gitmek Yaralı bir kuş gibi...
''Nakaratları bize ait olmayan birlik şarkıları söylemenizden yıldım, tiksindirici oluyorsunuz; birlikte durduğunuz adamları öldürdüğünüz zaman... ah, bir bakın şu işe, nasıl da beraber olmuş düşmanlarla dost bildiklerimiz, yoksa bizler daima kendimizi mi kandırmıştık... hiçbirinin önemi kalmadı, sanki önemi var mıydı bu hayatta, böylesine bir ahmaklığın zihinlerimizde... medet ummakla geçti hayatımız, kendini bilmez domuzlara ağız açarak ve kendimizi kaybettik, zayıflık hattında. Ve sonra hayıflanıyoruz; kırılırken kanadımız ve sonra hayıflanıyoruz; düşerken kanımız yere... sokuluyor şarkılar, naralar, seni beni yadırgayan; üzerimize çullanılan ve iftiralarıyla coşan... o utanmaz, o karaktersiz, o hain bakışlarıyla, leş akbabaları üşüşüyorlar, kurşunlarla parçalanan yapayalnız bedenime... üzülme akıncı halime, üzülme ki zannetmesinler kazandık!'' D.p halüsinasyon
''İşte, yolunuz ve amacınız... buradan sürüleceksiniz hayata; girdap ve kasvet yoldaşınız olacak. Ayrılık, damarlarınızda vücut bulacak ve sizler, çılgınlaşacaksınız bu sokaklarda... karanlıklarda hüzünlenecek, ağlayacak; bir parça sevinç için umutlarınızı yakacaksınız... sessiz ve sakin olmayı öğretmelisiniz kendinize, yahut bizler size öğretmeliyiz. Dizginlenecek, ses çıkartamayacak, afallayacak ve istemsiz mahkûmlar olarak hayatınıza devam edeceksiniz. Yalnızlık... yalnızlık, ah yalnızlık... hüküm sürecek beraberinizde, öncelerde çektiğiniz acılar etinizde bizlerin açtığı darbeler olarak kalacak, iyi insanlar sizden korkacaklar!.. Bakacaksınız hayata, ''niçin buradayız dostlarım, bir hüznü yaşamak için mi?'' sıkıntılarla boğuşacak ve paramparça edeceksiniz yüzlerinizi, bizlerse sizin sıkıntılarınız üzerinde şehirler yükselteceğiz, acınıza gülümseyecek, mutluluk adına şarkılar yazacağız...'' D.p -karanlıkların haykırışı-
Ah bu şarkıların gözü kör olsun
Şarkılar yaşadığım şeye eşlik ediyor, onu meşrulaştırıyordu.
Reklam
Demedim Mi
Demedim mi bu hasret bitirir seni Ay dolanır gider, yalnız kalırsın Her gün yeni baştan dağılır, ufalırsın Demedim mi yüreğim sevme! İşte ne gözyaşı, ne yemin, ne söz.... Geri dönen hangi güvercinin var? Senin hangi çiçeğini sakladı bahar?
Zeki Müren diyor ya:"Ah bu şarkıların gözü kör olsun"
". Birilerini özlemekten alıkoyabiliyor insan kendini, en azından hasreti görmezden gelebiliyor. Bir de hatıraları tetikleyen kendini bilmezler olmasa. Özlenen kişiyle beraber adımlanmış caddeler, onu yahut o günleri anımsatan filmler, şarkılar ve galiba en fecisi de rüyalar.."
Gece Çiçeği... (Efelya'ya...) ah ben seni leylaklar açarken sevdimdi papatyalar gülümserken baharla ah benim onulmazım, gece çiçeğim şiir gülüm, yeşil dünyam, sevgilim
1.103 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.