Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Neşet Baba'ya...
Hafif yağmur çiselemiş, yapraklar yaş, Buna bile türkü yapardı Neşet Ertaş. Ah yalan dünya dedi, cahildi dünyanın rengine kandı, Her şeyi goynunce olacak sandı. Sazcısın diye sevdiğini vermediler ona, Sazını eline aldı, düştü yollara. Ceketini çıkarmak için izin alırdı seyirciden, Nerede görülmüş böyle sanatçı, bu adam kimlerden? Parada pulda gözü yoktur, kazandıklarını dağıtır fakir fukaraya, Onun için herkes birdi, silahlar yok olsun dedi, gömün toprağa. Herkes anlamaz ama sen iyi anlattın kendini, Sağcısı da solcusu da sevip, dinlerdi seni. Türkülerinde bazen neşelisin, bazen dertli, bazen aşık, Dışın çiçek bahçesi, için yanık. "Kadınlar insandır, biz insanoğlu" dedi. Ona öldü demeyin, yoruldu gitti. Kalbi temiz, türküleri yanık, gür sesi, Unesco Kültür Mirasta yaşayan insan hazinesi. Tüm eserleri kaliteli ama "Yolcu" en sevdiğim bestesi. Seni bilmekte, dinlemekte güzeldi, bozkırın tezenesi.
Ah biçare kadınlar, neler çekermiş! Biz erkekler onları kukla değerinde kullanıyoruz. Yolda serbest ve rahat yürümelerine mani oluyoruz. Bu ne rezalet! Ne küstahlık! Bir erkek tanımadığı bir başka erkeğe rastlasa yüzüne bakmaz, söz söylemez. Lakin tanımadığı ve daha önce görmediği bir kadına rastladığı anda gülerek yüzüne bakmaya, söz söylemeye başlar ve kovsalar bile yanından ayrılmaz...Kendimizi eğlendirmek için onların ruhunu sıkıyoruz. Serbest gezip dolaşmalarına ve eğlenmelerine mani oluyoruz.
Reklam
Ah bu kadınlar yok muydu? İstediklerini elde etme konusunda üzerlerine yoktu.
Sayfa 149 - Türkiye İş Bankası - IX. Basım
Ah kadınlar, kadınlar, siz sadece aşkınıza, sadece fedakârlık yüceliğini düşkün ve mahluk olup olmalı ve Mesut yanarken erkeklerin kalbinde ne çirkin, ne hain, ne garip hisler olduğunu bilesiniz...
Sayfa 175 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
.d
Şimdi neden kitabı elinizden sık sık bıraktığınızı anlıyorum. Ah, ne sıkıcı bir yazardır o! Tarihin tozlu sayfalarını bulur çıkarır! Bir yığın can sıkıcı tasvir. Bir yığın eski şey, her türden pılı pırtı: Zırh takımları, sofra takımları, mobilyalar, içinde alacalı bulacak hırkalar, yelekler giyinmiş zemberekli kuklaların gezindiği gotik hanlar, melodramatik şatolar; etkilenmeye hazır on sekiz yaşındaki hiçbir yazar adayının on yıl sonra yazmayı istemeyeceği bildik tipler, şato sahibi imkânsız kadınlar, dünyadan habersiz âşıklar... Ne aşkın gerçeği var, ne duyguların felsefesi! Eserlerinde, ihtirasa ve ahlaka, nesnelerin fiziksel tanımlarından daha çok yer veren bizim iyi Fransız romancılarımızdan ne kadar farklı! Şato sahibi kadının kırmalı yakalık mı taktığı, çember eteklik mi ya da Oudinot iç etekliği mi giydiği kimin umurunda? Yeter ki içini çekerek ağlasın ve kendisinden beklendiği gibi ihanet etsin. Yeleğinin cebinde kartvizit yerine hançer taşıyan bir âşık daha çok mu ilgilendiriyor sizi? Ya da karalar giyinmiş bir zalim, manda derisi ve demirden zırh giymiş zorbadan daha mı az ilham vericidir?
Aşk mı yok ettiydi kocamı — Ah, aşkların çocuk bahçesi Neden ömrün çok kısa— Oysa Başlamak ne kadar güçtür, ne kadar incelikli Sürdürmek, sadece sürdürmek Öylesine kolay: Hiçbir şey olmamış gibi Kalp atışları, saat zembereği Yıllar yıllar yıllar Çözülmemiş bir bıkmtıyla birlikte Kalıcı bir gülümseme yapıp da sevgisizliği..
Reklam
Ah bu otorite kaybı korkusu...
Kadınlar birçok şeyleri bilmemelidir, sonra erkeklerle geçinemezler.
Sayfa 94
208 syf.
·
Puan vermedi
Ah Servi Ninem, Ah canım kadınlar
Öyle güzel bir kitapla geldim ki hüzün var, keder var, acı var ama en çok umut var. Bir de Suna var. Babasının karadutu. Doğarken ağlayan , annesini aynı gün kaybeden, içine içine kederini akıtan. Masalların kadını halası sayesinde o yarasını bir nebze de olsa saran, onun sevgisi ile sarmalanan. Öyle bir hala ki bir muskaya bir kaderin sırrını
Servi Nine ve Üç Güzeller
Servi Nine ve Üç GüzellerArlin Çiçekçi · İthaki Yayınları · 0350 okunma
“Tecrübelerime göre kadınlar nefes al­madan aynı anda en az altı şey yapabilir.” “Ve erkekler?” “Ah, biz fazlasıyla aptalız. Aynı anda hem yürüyüp hem de konuşmamız bile mucize.”
Susan kadınlar vardı Ben susamamıştım Ama herkes içmişti Belki de sen yoktun orada.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.