"Geceleri âşık olur, birbirimize aşkımızı geceleri ilan ederiz. Gündüzler bizi mantığımızı kullanmaya, kendi hapishanemize kapanmaya zorlar. Gün boyunca baskı güçleri, aşkın özgürlüğüne karşı savaşır. Ama geceler bizi yeniden âşık eder, bize "seni seviyorum" dedirtir. Gündüzleri söylenen "seni seviyorum"lar geceye gönderme yapar."
.....
Gündelik hayatta yaşadığımızın ne kadar farkındayız? Gün içinde kaç kere "ben bunu neden yapıyorum ki" diye soruyoruz kendimize? Totalitarizmin baskısı altında farkında olmadan kendimize dayattığımız pek çok konuyu ele alıyor Gündüz Vassaf. Yirmi bölümden oluşan kitapta; gece, sözler, kahramanlık, aşk, cinsiyet gibi konuları tartışırken, bizlere bütün bunları bir baskı halinde yaşadığımızı farkettiriyor. Benim en etkilendiğim bölümler; geceye övgü, burada yer şurada da uyuruz, ah! minel aşk bölümleri oldu. Kitabın sonuna doğru şöyle bir cümle vardı:
"Oysa yaşadığımız aşk, insanlık tarihindeki tüm geçmiş aşkların bir devamıdır."
Biz acaba hangi aşkı devam ettirmek için gelmiştik bu dünyaya? Ya da hangi yarım kalan aşkı tamamlamak isterdik?
"Bir kitap okudum hayatım değişti" den ziyade "Bir kitap okudum bakış açım değişti" diyebileceğim bir kitap. Birçok konuda farkındalığım arttı ve daha doğru sorgulamayı öğrendim. Bu yüzden herkesin okuyup anlamasını, aydınlanmasını istediğim bolca altını çizdiğim ve notlar aldığım bu kitabı gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim. Hepinize keyifli okumalar. :)