"Ah çocukluk ahh! Vara yoğa gülün bakalım! En iyi günleriniz bunlar, gülün bakalım gülün!.."
(Hayatta ne zaman mutlu olsam, bunun en iyi günlerim olduğunu hatırlatacak bir mutsuzluk habercisi daima karşıma çıkmıştır. Ya bizim kültürümüz bunlardan çok fazla yetiştiriyor ve ihraç edilemez olduklarından başımıza kalıyorlar, ya da dünkü mutsuzluklarını şimdiki zamanda yenmeye uğraşmayanlar, başkalarının mutluluklarını da sınırlayarak teselli buluyorlar!..)
Ahh uykusuz ve yorgun kalbim ah !...
Bilirim, kırıklarını toplamaya bile fırsat bulamadan defalarca kırdılar seni.
Sen yine de her şey yolunda rolü yapmaya,
Hiç kırılmamış gibi, tıkır tıkır atmaya devam ettin.
Ahh uykusuz ve yorgun kalbim ah !...
Bilirim kırıklarını toplamaya bile fırsat bulamadan,
Kuru bir ağaç dalı gibi defalarca kırdılar seni.
Serçe kadardın, dağlar kadar acılarla yordular seni.
Sen yine de her şey yolunda rolü yapmaya,
Hiç kırılmamış gibi tıkır tıkır atmaya devam ettin.
"Sevgili Jessica...Sensiz geçen zamanlarda çok yalnızım falan filan...Kendimi rahatlatmak için tek yapabildiğim şey resmine bakmak ya da gözlerimi kapatıp güzel gülüşünü hayal etmek.Yine de hiç biri senin yerini tutmuyor ki.Seni ne kadar özlüyorum bir bilsen..."
Ahh uykusuz ve yorgun kalbim ah ...
Bilirim kırıklarını toplamaya bile fırsat bulamadan,
Kuru bir ağaç dalı gibi defalarca kırdılar seni.
Serçe kadardın, dağlar kadar acılarla yordular seni.
Sen yine de her şey yolunda rolü yapmaya,
Hiç kırılmamış gibi tıkır tıkır atmaya devam ettin...
Bu bataklığın suyu da çamuru da;
-Her şeye hakkı/m var koca zihniyeti ile
-Namus etiketini sadece kadınların alnına yapıştıran zihniyetten geliyor.
Bazı hasta zihinli erkekler, asırlardır kadını kendilerinin duygusal işçisi, evlerinin bekçisi, toplumun günah keçisi olarak görüyor.
Kadını toprak sanıp, iliklerine kadar sömürüyor.
Kadına stres
"Ömrünü yanlışlarının doğru olduğunu iddia etmekle, olmadığı bir adam olabilmek için kendi halinde bir kadını ezmekle tüketmiş bir adamın devamı, zavallı bir kopyasıydı. İçi iki kere ezildi.."