Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
sen günahların kalabalığına gizlen ben senli şiirlerin içine (..) göreceksin biz yokuz yalnız yelkovanla akrebin sesi ve yalnızlığın ahı var duvarda..
PTT işçilerini, teknisyenlerini, tüm çalışanlarını düşün. Bunlar da aralarında karara varsalar, biz de çalışmıyoruz dese- ler, kimse kimseyle haberleşebilir mi? Kimse bir yere telefon edemez, mektuplar gitmez, telgraflar çekilmez. Elektrik işçileri direnişe geçse, bütün şehirler karanlıkta kalır, elektrikle çalışan fabrikalar durur, işyerleri durur, her şey durur, sinemalar oynamaz. Fınn işçileri bayrak kaldırsa n'olur? Şehirler açlıktan kırılır. işçiler çalıştıkları bütün yerlerde, fabrikalarda üretimi durdursalar n'olur? Hayatı felce uğratırlar çünkü hayatın anahtarını ellerinde tutan onlardır. Sen bu müthiş gücün küçük bir parçasısın, çöpçüsün, öbürü bilmem ne fabrikasında işçi, öbürü bilmem nerede memur, ben falan köyde öğretmen... Senin anlayacağın çalışan insanlar kendi sınıflarının, kendi güçlerinin bilincine varacaklardır bir gün, örgütleneceklerdir. O bir devdir. O dev, demir yumruğunu kaldıracaktır bir gün, mutlaka. Ne yazık ki o dev şimdilik uyuyor, uyutuluyor ahi ama uyanacağın günler uzak değildir."
Sayfa 153Kitabı okudu
Reklam
"Pu be dünya! Pu sana be! Pu senin dünyalığına! Bu dünya­ da yaşanmaz kalantıı dayı, yaşanmaz. Sevdaymış, dostlukmuş, insanlıkmış hep hava. Hiçbir şey kalmamış; dünyada yaşanacak bir şey kalmamış dayı. Biz ne için yaşıyoruz daha. Dostluk kal­ madıktan kelli, arkadaşlık kalmadıktan kelli, bağlılık kalmadık­ tan kelli, daha ne var bu dünyada? Bizde yürek yok dayı, yürek. Yürek olsa, şu kadarcık bir yürek olsa çeker şakağımıza dayarız silahı; güm! Bir kurşun beynimize. En iyisi bu. Ama bizde er­keklik kalmamış ki. Dünyada da insanlık kalmamış, bizde de er­keklik kalmamış dayı, yürek kalmamış, bir şey kalmamış. Aah ah! Ah dünya ah! "
Sayfa 388Kitabı okudu
Merhametini yitirmiş bir dönemde bizler, merhametin temsilcisi, vicdanların sesi olmak durumundayız. Bizim farkımız bu olmalı. Batı ülkeleri zenginlik bakımından, refah bakımından çok ileri bir düzeydeler. Afrika, Asya ve Güney Amerika'ya bakınca yüz milyonlarca insanın göz yaşı, ahı, kanı, emeği, doğal kaynağı üzerinden Batı'da kurulan bir refah düzeni var. Biz asla garibin, mazlumun, mağdurun, yoksulun, ezilmişin sırtından bir refah düzeni kurmayız, kuramayız. Buna bizim ne inancımız ne kültürümüz ne de tarihimiz izin verir.
Sayfa 92 - Recep Tayyip ErdoğanKitabı okudu
Kürar ve kas zayıflığı
Kürar, Güney Amerika yerlileri tarafından bir ok zehri olarak kullanılan ve ACh reseptörlerine bağlanarak, onun reseptörüne ulaşmasını önleyip motor sinirlerin iskelet kasını aktive etmesini engelleyen bir maddedir.
Sayfa 61
Ahhh Çirkin Kral yüreğinle var olasın
Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili. Biz kendimizden başka herkesin üzüntüsünü üzüntümüz, acısını acımız yaptık çünkü. Dünyanın öbür ucunda, hiç tanımadığımız bir insanın gözyaşı bile içimizi parçaladı. Kedilere ağladık, kuşların yaşını tuttuk. Yüreğimizin yufkalığı kimi zaman hayat karşısında bizi zayıf yaptı. Aslında ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili. Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve çare aramak. Ben, bütün hayatımda hep üzüldüm, hep yandım. Yaşamak ne güzeldir be sevgili..Sevinerek, severek, sevilerek, düşünerek.. Ve o vazgeçilmez sancıları duyarak hayatın... Bir gün seninle oturabilecek miyiz sevgili? Oğlumuz koşacak mı kırlarda görecek miyiz, bir kuzu için ağlayacak mı? Yılmaz Güney
Reklam
Batı ülkeleri zenginlik bakımından, refah bakımından çok ileri düzeydeler. Afrika, Asya ve Güney Amerika'ya bakınca bambaşka bir manzarayla karşılaşıyorsunuz. Oralardaki yüz milyonlarca insanın gözyaşı, ahı, kanı, emeği, doğal kaynağı üzerinden Batı'da kurulan bir refah düzeni var. Biz asla garibin, mazlumun, mağdurun, yoksulun, ezilmişin sırtından bir refah düzeni kurmayız, kuramayız. Buna bizim ne inancımız, ne kültürümüz ne de tarihimiz izin verir.
Sayfa 92 - Turkuvaz Kitap, 3. Baskı, Ekim 2021, İstanbulKitabı okudu
NOTLAR: Tarım farklı zamanlarda ve farklı yerlerde birbirinden bağımsız olarak ortaya çıktı. Örneğin M.Ö. yaklaşık 8500’de Yakın Doğuda, M.Ö. yaklaşık 7500de Çinde ve M.Ö. yaklaşık 3500de Orta ve Güney Amerikada tarım yapılmaya başlandı. Besin üretiminin temel bir aracı olan tarım teknolojisi de bu üç merkezden başlayarak dünyaya yayıldı. * Modern
Merhametini yitirmiş bir dönemde bizler, merhametin temsilcisi, vicdanların sesi olmak durumundayız. Bizim farkımız bu olmalı. Batı ülkeleri zenginlik bakımından, refah bakımından çok ileri bir düzeydeler. Afrika, Asya ve Güney Amerika'ya bakınca, bambaşka bir manzarayla karşılaşıyorsunuz. Oralardaki yüz milyonlarca insanın gözyaşı, âhı, kanı, emeği, doğal kaynağı üzerinden Batı'da kurulan bir refah düzeni var.
Biz, asla garibin, mazlumun, mağdurun, yoksulun, ezilmişin sırtından bir refah düzeni kurmayız, kuramayız. Buna bizim ne inancımız ne kültürümüz ne de tarihimiz izin verir.Kitabı okudu
MÖ 5. yüzyılın ikinci yarısında demokratik siyasette başarı göstermek için gereken halkın karşısında konuşma ve tartış- ma becerilerini geliştirmeyi isteyen genç erkeklere daha derli toplu eğitim veren öğretmenler olduklarını ilan eden yeni bir grup ortaya çıkb. Bu eğitmenler sofistler ("bilge erkekler") olarak adlandırıldılar.
Sayfa 242Kitabı okudu
Reklam
Bayan Corney “Valla oturup kalkıp Tanrı’ya şükretmeliyiz hepimizin elinde birçok nimet var ama çoğumuz değerini bilmiyoruz. Aah, ah!”
Sayfa 135 - Akım yayınları çev: Celal ÖnerKitabı okudu
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.