İslami ve batı kaynaklarinin cok ciddi taranmasi sonucu ortaya cikmıs akademik bir eser. Dili sade. Konu başlıklari insanı sıkmayacak sekilde. Sünnetteki terbiye metodu ile günümüz İsviç'in uygulamalarının karsilaştırılmasi isabet olmuş. Arada fark yok denecek kadar az. Yani terbiye insanı bir olgu. İslamın da hayatın her alanı ne kadar iyi
"Yeni Türkiye"nin üzerinde bir Necip Fazıl hayaleti dolaşmaktadır ve buna dair çok sayıda örnek verilebilir. Örneğin, "Türk tipi başkanlık" tartışmalarının Necip Fazıl'ın "Başyüce"sinden esinlenmediğini kim iddia edebilir ki? Başyüce, milli iradeyi şahsında somutlaştıran, "devlet benim" diyen, iman,
Müslümanların Batılı anlamda neden laik olamayacağı ortada
Türkiye'de durum Batı'dakinden oldukça farklıdır. Farklılığın temelinde ise din vardır. Türkiye'deki insanların ekseriyetinin dini İslam'dır; yaşayan kültürün referansı İslam' dır. İslam ise Hıristiyanlık gibi toplumsal yönü zayıf bir din değil; tam aksine, hem bireye ve hem de topluma yönelik bir dindir. İslam, Hıristiyanlık'ta olduğu gibi
Kadın cinsinin zulüm gördüğü iddiası yeni değildir. Her asır kendine mahsus bir türüyle zulmün kadın üzerinde icra edildiğine dair bilgilerle doludur. Son asırda ise kadının zulüm altında olduğu iddiasını kadınlardan ziyade erkekler dile getirmişler, böylece de kadın ve zulüm kelimeleri daha yaygın kullanılır olmuştur. Garip olan, kadınları
Özellikle çocuklar, ahlaklarını zamanlarının çoğunu beraber geçirdikleri, iç içe yaşadıkları kimseler yani anne ve babalarından, aile çevrelerinden ve aşiretlerinden alırlar.
ÖKÜZÜN A’SI BARRY SANDERS Gözde KOÇAK
GİRİŞ:
Tarihe okuryazarlığın sonucu olarak giren kitap kültürüne bağlı, toplumsal ve düşünsel araç olarak göstereceğimiz benliği sorgulamalıyız. Benliğin yeni dünya ile birlikte yok olmaya başlayışını inceleyeceğiz. Bu kitapta okuryazarlığa