Muhsin Yazıcıoğlu açıkçası bu devrin adamı değildi. Ona her bakışımda Ahmet Yesevi'den el almış, kılıcını kuşanmış, atının üzerinde Anadolu'yu aydınlatmak üzere mücahede eden alperenleri, Kara Mürselleri, Sarı Saltukları, Akça Kocaları görür gibi olurdum.
Nasıl görmeyeyim ki... O, 15 asırlık bir medeniyetin, bu toprakları 1000 yıllık kültürüyle âbâd eden bir milletin gerçek temsilcisiydi..