272 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Türk
Kitabın ismi bir milletin kökeni seçilmiş. Birşeyin doğduğu yer,kaynak manasında anlaşılan "kök" kavramının bu kitapda tabiri caizse dallanıp budaklanma veya bir yere nüfuz etme, sirayet etme; girdiği yeri çiçeceği, kokusu, börtü böceği ile saran sarmaşık yaprakları olarak ortaya çıktığını söyleyebilirim. Yani birşeyin kökenine tam
Türklerin Kökeni
Türklerin KökeniOsman Karatay · Kripto Basın Yayın · 2022193 okunma
Heidegger’in Kulübesi
“Kara Ormanların güneyinde geniş bir yayladaki sarp yamaçta, 1150 metre yüksekliğindeki tepede küçük bir kayak kulübesi vardır. Kulübenin zemini 6'ya 7 metredir. Alçak dam 3 odanın üstünü örter: Bir tarafı mutfak olan oturma odası, yatak odası ve bir çalışma odası. Bu benim çalışma dünyamdır… Ben bile aslında hiçbir zaman manzarayı böyle inceden
Reklam
Bunu Anlayamazsın!
İnsanın hiçbir yere nasıl sığmadığını bilemezsin. Kendimi hiçbir yere ait hissedemiyor olmaktan binlerce kez bıktım. Ait olmanın aptallığına sahip olmak istedim. ... "Ait olmaya çalıştığım her şey,bana kül tablasına basılmış binlerce izmaritten biriymişim gibi davrandı!" Yine de vazgeçmedim! Bunun için çok acı çektim!..
Dokuz Yayıncılık
Beslenme Çantası / Denem / Huzur Yazısı
Beslenme Çantası Bulutla gelen yağmurdu ben. Yere düşer toprağın, o büyülü kokusuyum ben. Düşmek istemezdim belki, Siz insanlar mutlu olmasanız da. Kadimce Ben bir insanım, ne kadar yaradılış gereği inkar da bulunsam da, dünyanın bir yaşanır yer olabileceği doğru, siz bunu kabul edemeseniz de, ben her şeyin farkındayım öyle nüfus
Müslüman,geleceğe ait umudu olan kişidir.Çünkü o iki dünyalıdır.Onun beklentisi sadece bu ölümlü dünya ile sınırlı değildir.O,ebedî âleme inanmıştır.Ebedî âlemin ebedîleştirdiklerinden olmak için inanmıştır Sevgililer Sevgilisine(asm)...Onun getirdiklerine ve haber verdiklerine...
Sayfa 26 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Başka bir açıdan zihin bir gezginin elbisesinde biriken tozlar gibidir. Ve sen milyonlarca yaşamın boyunca hiç banyo yapmadan seyahat edip ve seyahat edip ve seyahat edip duruyorsun. Çok toz birikti, doğaldır ki bunda yanlış bir şey yok; bu böyle olmak zorunda. Toz katmanları. Ve sen de bu katmanları kişiliğin zannediyorsun. Onlarla çok fazla özdeşleştin, bu katmanlarla o kadar uzun süre yaşadın ki senin tenin gibi gözüküyor. Özdeşleştin. Zihin geçmiştir, anıdır, tozdur. Herkes onu toplamak zorundadır; eğer seyahat edersen tozlanırsın. Ama onunla özdeşleşmeye, onunla bir olmaya gerek yok çünkü onunla bir olursan başın derde girer; çünkü sen toz değilsin, sen bilinçsin. “Toz üstüne toz" der Ömer Hayyam. Bir insan öldüğünde ne olur? Toz tozun üzerine geri döner. Sadece tozsan, o zaman her şey toza dönüşür; geride hiçbir şey kalmaz. Ama sen sadece toz, katmanlarca toz musun yoksa içinde bir yerde pek de toz olmayan bir şey, bu dünyaya ait olmayan bir şey mi var? Bu senin bilincindir, farkındalığındır. Farkındalık senin varlığındır ve farkındalığının etrafında topladığı toz da senin zihnindir.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.