Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ceren Akkaya

Ceren Akkaya
@akkayacrn
Güneşin acımasız bir yargı gibi yaratıkların üzerine saçtığı bu soğuk aydınlıklar, gözlerimden içime akıyor; yoksullaştırıcı bir ışıkla aydınlanıyorum.
Reklam
Bu bir seferberlik.Bizler, son nefesimize kadar savaşacak askerleriz. Akıllılığa karşı. Aptallığa karşı. Çünkü ortada bir savaş var. Bir savaş.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ormanlar şahane karanlık ve derin. Ama tutmam gereken sözler var benim. Ve uyumadan önce miller boyu gitmeliyim. Ve uyumadan önce millet boyu gitmeliyim. ~ROBERT FROST
''Palto giymeye üşenirken bu koca dünyayı sırtımda nasıl taşırım ben? İçinde bulunduğum durumu kimseye anlatamam. Sen de anlamazsın Ben bile anlamıyorum ki başkasına nasıl anlatırım?"
Reklam
Acaba hep böyle mi düşünürüz; ölümün mü, hayatın mı çocuğuyuz? Bu saati hangisi kuruyor, mevsimlerin eli mi, mutlak karanlığın parmağı mı?
Beni hasta ya da kısıtlı ya da mutsuz kılacak transa girmeye yönelten önermelerini reddediyorum. Katı-katı kaskatı değilim. Tam tersi, şu anda ve buracıkta mükemmel bir yaşamın mükemmel bir ifadesiyim. Bir yılan kadar bükülgenim bu sabah.Sıfır acı, sıfır rahatsızlık. Sağlığım mükemmel, enerji doluyum, keskinim, uyanığım, dinlenmiş ve uçmaya hazırım! Bir tarafı de-hipnotize numarasını uyguladığını biliyordu, diğer tarafıysa işe yarayıp yaramayacağını merak ediyordu. Ve çok şaşırmasına rağmen yaradığını anlıyordu.
Senin gözlerin farklı... Özgürlük,aşk,tutku vaat ediyor. Keşfedilmemiş bir ada gibisin. Sende sürprizler bitmiyor. Planlanmış bir hayatı yaşamaya başlamadan, ruhumu yüz seksen metrekareye hapsetmeden önce seni yaşamak istiyorum
+ Nen var Zeze? - Hiç. Şarkı söylüyordum. + Şarkı mı söylüyordun? - Evet. + Öyleyse ben sağır olmalıyım. "İnsanın içinden de şarkı söyleyebildiğini bilmiyor muydu yoksa? Bir şey demedim. Bilmiyorsa bunu ona öğretmeyecektim."
Can yayıncılıkKitabı okudu
Fakat asıl Macide'nin eve gelişi ile Mümtaz iyileşmiş. yüzünü güneşe çevirmişti. Onun eline geçene kadar Mümtaz, herşeye küskün, etrafa kapalı, gökten yalnız felaket bekleyen bir mahluktu ve bunda da haklıydı.