Fatih sultan Mehmet çocukluğunda biraz yaramazlık yapınca babası II. Murad:
- Ne kadar yaramaz çocuksun, senden adam olmaz diye çıkışır.
O esnada II. Murad'ın yanında olan Akşemseddin hazretleri:
- Peder ne der, kader ne der!..diye söylenir.
Kur'ân-ı Kerim'de Konstantiniyye'nin fethedileceğine işaret eden Sebe Sûresi'nin 15.ayetinde geçen, "Beldetün tayyibetün" lâfzının ebced hesabıyla içinde bulundukları Hicri 857. seneye tekabül ettiğini ve bu sebeple "Feth-i Mübîn"in muhakkak olduğunu derin bir vecd ile dile getirdi. Akşemseddin Hazretleri'nin yüreklerdeki heyecanı bir kat daha arttıran bu ifadelerinden sonra Harp Şurası'ndan kuşatmaya devam kararı çıktı.
O devirde tıp sahasında büyük isimlerden biri olan Akşemseddin Hazretleri, bulaşıcı hastalıklar üzerinde çalıştı. Araştırmaları neticesinde telif ettiği "Maddetü'l-Hayat" adlı eserinde; "Hastalıkların insanlarda birer birer ortaya çıktığını düşünmek yanlıştır. Hastalıklar insandan insana bulaşmak suretiyle geçer. Bu bulaşma gözle görülemeyecek kadar küçük, fakat canlı tohumlar vasıtasıyla olur." diyerek, bundan 500 sene evvel mikrobu anlattı.
Bizde ilim ve inanç yan yana olmalıdır. Tek başına cami yaptırmak ya da ibadete açmak uygun değildir. Yanında bir de eğitim kurumu bulunmalıdır. İşte bu sebeple Ayasofya Camii'nin yanına yine Fatih'in emriyle bir de medrese inşa edilmiştir. Bu medresenin içinde bahsettiğimiz nice zat yanında Akşemseddin Hazretleri ile Ali Kuşçu gibi çok önemli isimler de ders okutmuşlardır. Ancak bu tarihi yapı, ''Ayasofya Camii tamir edilecek," denilerek ibadete kapatıldığı dönemde (1930-35) yıktırılmıştır
- Ey oğul! Her işe besmele ile başla.
- Daima abdestli ve temiz ol.
- Namazlarında tembellik etme
- Kaza ve kaderin Hak'tan olduğunu bil. Sana ulaşan nimete şükret, belaya sabret; sakın Allâhu Teâlâ'ya isyan etme.