Sonunda, dinle felsefe arasındaki aktif çatışma bir "kilitlenme" noktasına vardı; artık, birbirinden farklı kültür dalları olarak görülüyorlardı.
İnsanlar, dinin de felsefenin de kendilerine ayrılmış kültürel bölmelerde kendi hayatlarını yaşadığı ve birbirlerini hoşgörüyle karşıladığı düşüncesine gittikçe daha çok alıştılar.