Aktif Çatışma
Görünürde bir sebep olmadan karşıdaki insandan rahatsız oluyorsak, bunun sebebi bizim içimizde gizlidir. Kendimizde hoşlanmadığımız bir huyumuzu bir başkasında görürsek, direkt olarak o insandan rahatsızlık duyabiliriz
Sonunda, dinle felsefe arasındaki aktif çatışma bir "kilitlenme" noktasına vardı; artık, birbirinden farklı kültür dalları olarak görülüyorlardı. İnsanlar, dinin de felsefenin de kendilerine ayrılmış kültürel bölmelerde kendi hayatlarını yaşadığı ve birbirlerini hoşgörüyle karşıladığı düşüncesine gittikçe daha çok alıştılar.
Reklam
417 syf.
9/10 puan verdi
«Ana hukukunun kadına muazzam bir toplumsal iktidar konumu sağladığı dönemleri ve halkları bir tarafa bırakırsak, kadın cinsinin durumu sürekli ezilenlerin, ikinci sınıf insanın, aşağı bir cinsin durumu idi. Erkeğin çıkarcılığı, daha güçlü olanın kanlı şiddeti, kadının ve toplumsal etkisinin gelişmesini demir zincirlere vurdu ve bu olgunun üstünü
Kadın - İkinci Cins 1
Kadın - İkinci Cins 1Simone de Beauvoir · Payel Yayınevi · 1993535 okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
#başucukitabi Oncelikle şunu söylemeliyim ki görmüş olduğunuz bu kitap benim için başucu kitaplari arasında yerini aldı. Çok şey öğrendim okurken yaşadım anlatılanları çocukluk donemlerine döndüm .İlerde çocuklarıma ve onlardan ziyade çevremde olan çocuklara ders çalışıtırırken veya herhangi bir sorumluluk yüklerken uygulanması gereken
Başarıya Götüren Anne Baba
Başarıya Götüren Anne BabaMurat Tunalı · Mihenk Kitap · 2011171 okunma
Pakistan'daki şiddetli mezhep çatışması
Pakistan'da iki tip mezhep çatışması çok aktif durumdadır. Birincisi; Ahmediler'e karşı hem devletin, hem de Sünni geleneğe mensup insanların yürüttüğü bir çatışma vardır. İkincisi de, Şiilerle Sünniler arasındaki çatışmalardır. Pakistan Parlamentosu1974'te Ahmedîler'i İslâm dışı ilan etmiştir. Şu anda merkezleri İngiltere'dedir. Londra yakınlarında İslâmabad diye küçük bir ilçe kurmuşlardır. Kendi ifadelerine göre dünyanın 102 ülkesinde örgütlenmişlerdir.
Sayfa 162Kitabı okudu
Osman'ın aşireti, sürüleriyle Söğüt-Domaniç arasında göç ederken Bilecik tekvurunun himayesine muhtaçtı, İnegöl ovasında sürüler tarım topraklarını çiğnediği için İnegöl tekvuruyla başından beri düşmanlık vardı. Osman'dan armağan alan Bilecik tekvuru, Osman'ı koruyordu. Osman bu bölgede göç yolunu engelleyen İnegöl tekvuru ile çatışma halinde idi. Ermeni-Beli çatışması (1285), yerel önemsiz bir karşılaşma idi. Rivayet bir gerçeği yansıtır. Eermeni-Beli, Söğüd-Domaniç yolu üzerindedir. Söğüd-Domaniç yolu bugün de Ermeni Pazarı (Pazar-Yer) üzerinden İnegöl ovasına iner, oradan güneye yönelir, Yirce-Dağları üzerinden Tahta-Köprü-Ümraniye-Durabeg'den büyük Domaniç yaylasına çıkar. Rivayet, tarihi bir gerçek içerir: Rivayette adı geçen Ermeni-Beli "tükendiği" yer, bugün Süpürdü köyü yakınındadır. Osman'ın yeğeni Bay-Hoca mezarı bugün Hamzabey köyünde olup, köylülerce Yürüyen-Dede diye ermişlerden sayılır. Osmanlı rivayetine göre (Aşıkpaşazade 5. Bab), Ermeni-Beli çatışmasının ardından Osman, Edebali eliyle gaza kılıcı kuşanmış ve bölge tekvurlarına karşı aktif gazaya başlamış. İnegöl Rumlarına karşı bir gece baskını yapmış, İnegöl yakınında küçük Kulaca hisarını yağmalayıp ateşe vermiş (684/1285) (bugün İnegöl'e 4 km uzak Kulaca köyü, yakınında bazı kale kalıntıları gözlemlenmiştir. Orhan burada cami yaptırmış).
Sayfa 138Kitabı okudu
Reklam
119 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.