Albert Camus’nun bu kitabı yayınlamadığı kadar varmış. Önsözünde zaten demiş; “Bu bir roman mıdır yoksa belge mi, okura bırakıyoruz.” Özsözün bir yerinde de “romanın en iyi yanı romansı olmamasıdır,” diye bir ifade var. Bu neden iyi bir şey anlamadım.
Oğlumun bir kitabı var. Adı “Mış Gibi”. Küçük bir çocuk olan kahraman resim çiziyor birsürü. Abisi de dalga geçiyor, bu ne lan böyle, diye. Çocuk da bozuluyor, buruşturuyor atıyor bütün kağıtları. Sonra da kız kardeşi geliyor bu sefer de. O da topluyor kağıtları yerden ve odasının duvarına asıyor. Sonra da diyor ki abisine, ben diyor en çok bunu beğendim, vazoymuş gibi diyor. Abisi de duygulanıyor, sarılıyor kardeşine. Aaa sonra bir bakıyorlar, biri güneşe benziyor resimlerin, öteki balığa, beriki tekneye… Böyle böyle adına da mış gibi deyip ilk sergisini yapmış oluyor küçücük çocuk. Bu kitap da öyle işte. Yazarı Albert Camus olunca, romanmış gibi diyorsun ve bambaşka bir tür diye anılıp okurlarla buluşuyor.