Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
472 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Harikaydı. Değişik bir olay örgüsü vardı ve bu kitabı benim için güzel kılan şeylerden yalnızca biriydi. Hikayede ne arasanız vardı gerçekten: aşk, gerçek arkadaşlık, dram, sizi bir anda gülümseten şeyler, içinde kendinizi bulabileceğiniz olaylar... Ve dahası. Fazla bir şey söylemeye gerek yok sanırım. Sizi aynı anda her türlü duyguya sokacak bir kitap arıyorsanız tam size göre diyebilirim.Tereddüt etmeden alın bence.
Hiçliğin Kıyısında
Hiçliğin KıyısındaJ. A. Redmerski · Ephesus Yayınları · 20141,182 okunma
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Aslında doğru düzgün yorum yapmak gibi bir yeteneğim yoktur. Sadece 3-5 cümleyle birşeyler yazar bırakırım ama bu guzel kitap hakkında hiçbir yorum yok ve çok az okunmuş sırf bunun için biraz uzun ve ayrıntılı bir yorum yapmaya çalışacağım. İlk olarak kitabın konusu Abuzer isimli bir adamın 12 eylül döneminde yaşadıklarıdır. Abuzer vurdumduymaz, saf ve açık sözlü biridir. Abuzer İstanbul 'a çalışmak için gelir, gelir fakat geldiği gibi şehirden çıkartılır. Çıkartıldığı gibi şehre yeniden girer. Daha sonra kendini karakolda sorgulanırken bulur... Yazarı ilk kez duydum arkadaşın önerisi ile okuduğum bu yazardan bu kadar güçlü bir kalem beklemiyordum açıkçası. Hiyerarşik düzeni her bölümde müthiş bir şekilde iğneleyerek asıl yüzünü göstermeyi çok net bir şekilde başarabilmiş. 12 eylül dönemi hakkında pek bir bilgim olmasa da cezaevlerinde neler olduğu konusunda az buçuk bir bilgim var ki kitapta zaten en çok eleştirilen ve yerden yere vurulan tam anlamıyla ALAY EDİLEN ,Tİ'YE ALINAN konu hiyerarşi ve cezaevlerinin durumudur. Her ne kadar yazar bunu Abuzer ile güldürerek anlatsa da karanlık dönem, siz gulerken arkaplanda sıkı bir şekilde eleştirilmiş... Hatta size şöyle açıklayayım: eğer siz kitaptan Abuzer'i cıkarırsanız elinizde "cezaevleri ve hiyerarşik düzen" adlı bir kitap kalacaktır... Son olarak siyasetten sıkılanlar ya da siyasi kitap okumak istemeyenler ya da 12 Eylülü merak edip deneme inceleme şeklinde değilde tam bir roman tadında okumak isteyenler bu kitabı alın okuyun. Hiç kaçırmayın derim... Bittikten sonra Abuzer'i özlemedim değil... Vay be...
Vatandaş Abuzer
Vatandaş AbuzerYücel Sarpdere · Evrensel Basım Yayın · 2012651 okunma
Reklam
68 syf.
10/10 puan verdi
"Ama sen beni hep cebinde taşıdığın ve karanlıkta sabırla senin saatlerini sayıp ölçen, yollarında sana duyulmayan nabız atışlarıyla eşlik eden ve senin acele bakışlarının saniyelerin tik taklarının ancak milyonda birinde yöneldiği saatin yayının gerginliğini hissettiğin kadar hissedebiliyordun." Size böyle hissettiren bir adamı ne kadar sevebilir, ne kadar bekleyebilirsiniz? Nasıl tüm varlığınızı ona adarsınız? Üstelik o siz hiç var olmamışsınızcasına kayıtsızca yaşarken. Bir kadın en fazla ne kadar parçalara ayrılabilir? Stefan Zweig adını yazsa okurum derim hep hiçbir kitabında hayal kırıklığına uğramadım. Bi insanın iç dünyasını tasvir edişi o insanın acısını kalbimizin ortasında hissettirebilmesi, saplantılı aşkı yüzünden bir yandan ona kızarken bir yandan da ona olan hayranlığımızı ve saygımızı kaybettirmemesi.. Alın ve okuyun derim, en azından tanıyın onu, tanıyın ve acısını hissedin; adını bilmeniz gerekmez..
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,4bin okunma
372 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İpucu içerir. Ne zaman "Nefes Nefese" kalırsınız? Bir yanınızda size muhtaç çocuğunuz, diğer yanınızda ise sırf dini yüzünden karşıdan gelen askerlerin tutsaklığına maruz bırakılacak olan eşiniz varsa "Nefes Nefese" kalır mısınız? Kitap işte tam da böyle bir zamanı ele alıyor. 2. Dünya Savaşı dönemindeki yaşanmışlıklar,
Nefes Nefese
Nefes NefeseAyşe Kulin · Everest Yayınları · 201311,7bin okunma
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Biraz önce kitaplığımın yanına gittim ve her zamanki gibi beni en çok etkileyen kitaplardan birini aldım elime: Boranın Kltabını! Kitabı okumamın üzerinden aylar geçmesine rağmen benim üzerimde tesirini devam ettiriyor Bora. Bilmiyorum belki kendime bazı özelliklerinle benzettiğimden midir yoksa Ayşe Kulinin akıl almaz yazma becerisinden midir.
Bora'nın Kitabı
Bora'nın KitabıAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20215,1bin okunma
Çalışırken ney olursunuz, saatlerin fısıltısı müziğe dönüşür neyin yüreğinde. Tüm varlıklar uyum içinde bir ağızdan şarkı söylerken, dilsiz ve sessiz bir kamış olmayı isteyen çıkar mı aranızda? Size hep işin bir lanet ve çalışmanın talihsizlik olduğu söylendi. Fakat ben size diyorum ki, çalışırken yeryüzünün en ırak düşünün; daha o düş doğarken sizin payınıza düşmüş parçasını gerçekleştiriyorsunuz... Ve çalışmayı sürdürmekle, aslında hayatı sevmiş oluyorsunuz... Hayatı çalışmak yoluyla sevmek hayatın en derin sırrına ermek demektir. Fakat eğer ıstırap çekerken, doğduğunuz güne lanet edip bedeninizin yükünü taşımayı alnınızın kara yazısı sayıyorsanız, o zaman size cevabım şudur: Yazılanı silecek olan sadece alın terinizdir...
Reklam
"Hiç tükürük hücresinden söz edildiğini duydunuz mu, bir halkın dünyanın en büyük halkı olduğunu kanıtlamak için son zamanlarda icat ettiği hücreden? Tutuklunun içinde ayakta durduğu, ama hiç kımıldayamadığı daracık bir dört duvar. Onu çimentodan kozasına sımsıkı kapatan sağlam kapı çenesinin hizasında durmaktadır. Bu durumda adamın ancak yüzü görülür ve gelip geçen her gardiyan bu yüze ağız dolusu tükürük atar. Hücrede sıkışıp kalan tutuklu, gözlerini kapamasına izin varsa da, yüzünü silemez. Alın size, azizim, bir insan icadı. Bu küçük şaheser için Tanrı'ya ihtiyaçları olmadı insanların."
Geri197
1.463 öğeden 1.456 ile 1.463 arasındakiler gösteriliyor.