Dördüncü Fasıl
Abbasi halifesi Me'mun, Mısır'daki piramitleri yıkmaya karar vermiş, bunun için adamlar toplamış ancak o da hedefine ulaşamamıştır. Piramitleri yıkmak için topladığı adamlar, piramitleri delmeye başlamışlar ve sonra dış duvarla içteki duvarlar arasındaki boşluğa ulaşmışlardır. Ancak yıkma girişimi bu noktada son bulmuştur. İddia edildiğine göre Me'mun, iç ve dış duvarlar arasındaki bu boşlukta bir define bulmuştur. Allah en iyi­sini bilir.
Sayfa 470 - Yeni ŞafakKitabı okudu
- Baba, artık hiç üzülmüyorum, dedi. Beni yaratan Allah, isterse yaşatır, isterse alıp götürür. En iyisini O bilir. O ne yaparsa en güzelini yapar. Biz niye üzülüyoruz? Bizi yaratan alıp emin bir yere götürecek. Ahirette, cennette yine birlikte olacağız. Orada elem, keder, hastalık yok. Bütün büyük insanlar, peygamberler, sahabiler, büyük anne ve babalarım oradalar. Öyleyse ölümden korkulur mu? Yaratan da Allah, öldüren de...
Reklam
Hz. İbrahim Aleyhisselam
Muhammed b. Ka'b el-Kurazi'nin, kurban edilenin İshak aleyhisselam değil de İsmail aleyhisselam olduğuna dair getirdiği delil ne kadar da güzeldir. O şu ayeti delil getirmiştir: ''Biz de ona İshak'ı ve İshak'ın ardından (onun oğlu) Yakub'u müjdeledik.'' (Hud, 71) Dedi ki: Nasıl olur da İshak ile müjdelenir ve İshak'ın Yakub isminde bir çocuğu olacağı haber verilir, sonra da daha bu çocuk olmadan ve ishak da küçük olduğu halde kesilmesi emredilir? Böyle bir şey olmaz. Çünkü bu önceden verilmiş olan müjdeye aykırı olur. En iyisini Allah bilir.
Sayfa 282 - Karınca Polen YayınlarıKitabı okudu
"Çok istediğin bir şey olmuyor diye üzülme... Elinden geleni yap ve tevekkül et. Yine olmuyorsa, sen yine üzülme. Tevekkülde tekerrür et... Tüh deme, vardır bir hayır de. Çünkü senin için en iyisini en iyi Allah bilir yine..."
Hem kendime hem sizlere hatırlatıyorum; "Ben daha iyisini hak ederim" tavrı iyi bir tavır değil. Neyi hakettiğimizi Allah bilir. Hatırlarsanız en son hiçbir şeyi hak etmediğimizi fark ederek başlamıştık meseleye. Köle hiçbir şey haketmez; efendisi ihsanından lutfeder, ikramda bulunur. Bu sebeple sahip olduğumuz her şey Allah'ın bizlere birer ikramı. Rabbimiz bizi şükür ve tevekkül ehli insanlar eylesin. Bizleri dualarına icabet olunan ihlaslı kullarından kılsın.
“Rabbim dedi, bana, hayra ait ne indirdiysen, ne lütufta bulunduysan şüphe yok ki hepsine de muhtacım ben.” (Kasas Suresi 28:24) “Allah’ın içinde bulunduğum şu durum için planladığı her ne ise, kesinlikle benim için o daha iyidir.” Bu hayatın imtihanı işte budur. Kendinize “ben bunu hak edecek ne yaptım?” demeyi bırakın! Bu soruyu sormayı bırakın artık. Allah sizden nefret etmiyor, sizi terk etmedi de. O yarattıklarını ter etmez aksine; yarattıklarını çok sever. Her şeyin ötesinden bizleri yarattı ve bizleri böylesi güzel bir şekilde var etti. Hayatta edindiğimiz her güzel tecrübe, tadını çıkardığımız her sevgi, ailelerimizde gördüğümüz her güzel çocuk Allah’ın bize hediyesi. Bizlerin üretimi değil hiçbiri. Tamamı Allah’ın bizlere ikramı, çünkü bizleri seviyor. Etrafınızdaki her şey için müteşekkir olmayı öğrenirseniz, o zaman Allah’a karşı olan tavrınız değişecek. Devamlı şikayet eden insanlardan olmayacaksınız artık. Bu sebeple hem kendime hem sizlere hatırlatıyorum; “ben daha iyisini hak ederim” tavrı hoş bir tavır değil. Sağlıklı bir tavır da değil. Neyi hak ettiğimizi Allah bilir. Hatırlarsanız en son hiçbir şeyi hak etmediğimizi fark ederek başlamıştık meseleye. Köle hiçbir şey hak etmez, efendisi ihsanından lütfeder, ikramda bulunur. Bu sebeple sahip olduğumuz her şey bize Allah’ın ikramı. Rabbimiz bizleri şükür ve tevekkül ehli insanlar eylesin. Bizleri dualarına icabet olunan ihlaslı kullarından kılsın.” Amin. Nouman Ali Khan | Dirilt Kalbini.
Sayfa 36 - timaş yayınlarıKitabı okudu
Reklam
260 öğeden 281 ile 260 arasındakiler gösteriliyor.