Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Aşkın Tanımı!
Aşkı, asla engelleyemezsiniz! Zaten engelleyecek ne fırsatınız olur ne de gücünüz… Bir bakmışsınız ki âşıksınızdır korkusuzca. Kalp, aslında sadece kanı pompalamaz vücuda. Aslında yaşamın tek sebebi odur. Kalp, sevgiyi ve aşkı temsil eder, Beyin ise düşünmeyi ve mantığı… Aşk ise mantığın sevgiye yenildiği anda belirir. Yani kalp, beyne
Sayfa 80 - Cinius YayınlarıKitabı okudu
Hala birbirimize sahibiz, dedim. Bu doğruydu.O zaman neden sesim, kendime bile, böylesine kayıtsız geliyordu? Ve beni öptü, sanki şimdi bunu söylediğim için işler normale dönecekmiş gibi.Ama bir şey değişmişti, bir denge.Kendimi büzüşmüş hissediyordum, öyle ki beni sararak kollarını doladığında, bir bebek kadar küçüktüm.Aşkın bensiz ilerlediğini hissediyordum. Bunu önemsemiyor, diye düşündüm.Hiç önemsemiyor, hem de.Belki hoşuna bile gidiyor.Birbirimize ait değiliz artık. Bunun yerine , ben ona aitim. Değersiz,haksız, gerçekdışı.Ama olan biten bu.
Reklam
Kim bilir kaç gece sensiz yatacak, Kaç gece sensiz kalkacağım, Kaç sabah sensiz uyanacak, Kaç gün sensiz selamlayacağım yarını Kim bilir... Ama şunu iyi biliyorum gülüm. Bana çok şey kattın ve yaşattın. Hayatımın en mutlu en heyecanlı ve en sevgi dolu
Ben ona aitim ama onun kime ait olduğu belli değildi.
Sayfa 95 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Odamda o küçük eski zaman aynalarından biri vardı, sanki camı nefeslerle soluklaşmış gibi daima biraz bulanık olan aynalardan. Madem içimde o kadar ciddi bir şey vuku buldu, o halde değişmiş olmalıyım diye düşünüyordum safça, fakat aynı bana her zamanki suretimi yansıtıyordu .lı, kararsız, ürkmüş, düşünceli bir yüz. Elimi yüzümde gezdiriyordum, bir temasım izini silmek için değil de, gerçekten ben olduğumdan emin olmak için. Belki de hazzı bu kadar korkunç kılan, bir vücudumuz olduğunu bize öğretmesidir. Daha önce bu vücut sadece yaşamamıza yarıyordu. Şimdi ise, bu vücudun kendine özgü bir var oluşu, hayalleri, iradesi olduğunu hissediyoruz ve ölümümüze kadar onu hesaba katmak, ona boyunemek, onunla uzlaşmak ya da mücadele etmemiz gerekecek. Ruhumuzun onun en iyi hayalinden başka bir şey olmadığını hissediyoruz (hissettiğimizi sanıyoruz). İç sıkıntımın ikinci bir suretini çıkartan bir aynanın karşısında, yalnızken, vücudumla, onun zevkleri ya da acıları ile ne gibi bir ortaklığım olduğunu düşünmüşümdür, sanki o vücuda ait değilmişim gibi. Ama ben ona aitim, dostum. Bunca kırılgan görünen bu vücut benim erdemli kararlarından daha uzun ömürlü halbuki da, zira ruh çoğu zaman ondan önce ölür. Bu cümle Monique, kuşkusuz sizi itirafımın bütününden daha çok sarsmıştır: siz ölümsüz ruha inanırsınız. Sizin kadar emin olmadığım ya da daha az gururlu olduğum için beni bağışlayın; ruh bana çoğu zaman vücudun aldığı sıradan bir soluk gibi görünüyor.
Şarap ve şarkıyla dolu, gürültülü ve gecenin bu çatıda sona erdiği bir Covent Garden düğünü... Bu gecenin bir tekrarı, ama daha iyisi, çünkü terk etmekle sonlanmayacaktı. Birlikte geçirecekleri bir hayatla sona erebilirdi. Bir evlilik­le. Bir ortaklıkla. Güzel kehribar gözleri, düzgün burunları ve güçlü omuzları olan çocuklarla. Dünyanın büyük ve güzel olduğunu, aristokratların, içinde yaşadıkları şehri inşa eden ve giderek iyileştiren çalışkan kadınlar ve çalışkan erkeklerle kar­şılaştırıldığında bir hiç olduğunu öğrenen çocuklar. Babalarına benzeyen erkekler. Yanında olmasını umduğu gibi kadınlar. Gözlerini kapatarak o çocukları düşledi. Onları istedi. On­ları şimdiden sevdi. Babalarını sevdiği gibi. “Felicity.” Adam alçak bir sesle ismini söylediğinde başını kaldırıp ona baktı. “Şafak söküyor.” Şafak, karanlığı ve yanında o değerli anıları yakmaya hazırdı. Beni geri gönderme. Burada tut. Ben buraya aitim.
Reklam
Hikaye
Talha Rumeysa’yı çok beğeniyor ve onunla evlenmek istiyordu. Araya birilerini koyarak onu razı etmek istedi, ancak bunda başarılı olamadı. Bir gün Rumeysa’nın karşısına çıkıp: – Ya Rumeysa, dedi benimle evlenir misin? Rumeysa ona şöyle bir baktı ve açık yüreklilikle konuştu: – Doğrusu sen beğenilmeyecek bir adam değilsin ama yine de ben seninle
''... yalnızken, vücudumla, onun zevkleri ya da acılarıyla ne gibi bir ortaklığım olduğunu düşünmüşümdür, sanki o vücuda ait değilmişim gibi. Ama ben ona aitim.'' .
328 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
"Bir zamanlar büyüye aittim evet," diye kabullendi Edan. "Ama Maia sayesinde artık önceden olduğum o büyücü değilim. Artık ona aitim. Her şeyden çok ona." Yıldızların Kanı serisinin ilk kitabı Şafağı Ör geçtiğimiz yıla damgasını vurmuştu. Farklı bir büyüsü, ortamı ve karakterleri vardı. Hayranlıkla okuyup bitirmiş devam
Akşamı Çöz
Akşamı ÇözElizabeth Lim · Yabancı Yayınları · 2022402 okunma
Birbirimize ait değiliz artık. Bunun yerine, ben ona aitim. Değersiz, haksız, gerçekdışı, Ama olan biten bu.
Sayfa 238Kitabı okudu
Reklam
-Ama ben ona aitim!
''... yalnızken, vücudumla, onun zevkleri ya da acılarıyla ne gibi bir ortaklığım olduğunu düşünmüşümdür, sanki o vücuda ait değilmişim gibi. Ama ben ona aitim.''
Sayfa 41 - Metis yayınları
''... yalnızken, vücudumla, onun zevkleri ya da acılarıyla ne gibi bir ortaklığım olduğunu düşünmüşümdür, sanki o vücuda ait değilmişim gibi. Ama ben ona aitim.'' .
70 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.