Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Değersiz, haksız, gerçekdışı. Ama olan biten bu.
Beni önemsemiyor, diye düşündüm. Hiç önemsemiyor, hem de. Belki hoşuna bile gidiyor. Birbirimize ait değiliz artık. Bunun yerine, ben ona aitim.
Sayfa 226Kitabı okudu
Seni sevmiyorum, yalnız kalıyorum, ama bu kaybolmuş çığlığı sen duyuyorsun, onu hep duyacaksın, seni hep yaralamaya devam edecek, ben de ölünceye dek aynı durumda yaşayacağım. İçinde zevkin doruk noktasında olduğum bir öteki dünyayı bekleyerek yaşayacağım. Tümüyle bu öteki dünyaya aitim ben, sen de tümüyle ona aitsin.
Sayfa 201Kitabı okudu
Reklam
Garip bir çağda yaşıyoruz. Herkesin her konuda konuşmasına ve cümle alemin her şeyi dinlemesine izin veriliyor, ne yapılmış olursa olsun ve sırf kendini savunması için de değil, adeta zalimliklerin anlatımı ilgi çektiği için. Bu bizim asli zayıflığımız. Ama ona muhalefet etmek benim elimde değil, çünkü ben de bu çağa aitim, basit bir piyondan ibaretim ben de.
Sayfa 199Kitabı okudu
''..sendika binasının çevresi kitlelerle çevrili -her defasında bu ''kitleler'' sözü bende zıt duygular uyandırır, çünkü böyle bir şey olmadığını düşünürüm. ''Kitleler'', tutucu jargonunda özellikleri ne denli özenle belirtilmiş olursa olsun, yalnızca bir sözcüktür. Ben şöyle derim: ''Kitleler'', içinde kendimi tek başına gördüğüm, aklımın üstünkörü yattığı, dudaklarımın küçümseyici bir tavırla kıvrıldığı bir şeydir. Ama eğer varsa, ben de ona aitim demektir-.''
Shakespeare, Moliere
_İnsan nasıl canını kurtarmak için kaçarsa bir ayıdan, ben de öyle kaçıyorum karım olduğunu iddia eden o karıdan. Ben artık kendimin değilim. Ben bir eşeğim. Bir kadının kocasıyım. Üstümde hak iddia eden kadına aitim. Siz nasıl atınız üstünde hak iddia ediyorsanız o da benim üstümde öyle. Bir hayvana sahip çıkar gibi istiyor beni. Hani beni bir
Eğer aramızdaki uzaklığa rağmen ona ulaşabiliyorsam bu ona ait olduğum anlamına gelir. Bana âşık değil, hiçbir zaman da olmayacak ama ben ona aitim...
Reklam
Birbirimize ait değiliz artık. Bunun yerine, ben ona aitim. Değersiz, haksız, gerçekdışı. Ama olan biten bu.
Sayfa 228Kitabı okudu
Aşkın Tanımı!
Aşkı, asla engelleyemezsiniz! Zaten engelleyecek ne fırsatınız olur ne de gücünüz… Bir bakmışsınız ki âşıksınızdır korkusuzca. Kalp, aslında sadece kanı pompalamaz vücuda. Aslında yaşamın tek sebebi odur. Kalp, sevgiyi ve aşkı temsil eder, Beyin ise düşünmeyi ve mantığı… Aşk ise mantığın sevgiye yenildiği anda belirir. Yani kalp, beyne
Sayfa 80 - Cinius YayınlarıKitabı okudu
Hala birbirimize sahibiz, dedim. Bu doğruydu.O zaman neden sesim, kendime bile, böylesine kayıtsız geliyordu? Ve beni öptü, sanki şimdi bunu söylediğim için işler normale dönecekmiş gibi.Ama bir şey değişmişti, bir denge.Kendimi büzüşmüş hissediyordum, öyle ki beni sararak kollarını doladığında, bir bebek kadar küçüktüm.Aşkın bensiz ilerlediğini hissediyordum. Bunu önemsemiyor, diye düşündüm.Hiç önemsemiyor, hem de.Belki hoşuna bile gidiyor.Birbirimize ait değiliz artık. Bunun yerine , ben ona aitim. Değersiz,haksız, gerçekdışı.Ama olan biten bu.
Ben ona aitim ama onun kime ait olduğu belli değildi.
Sayfa 95 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Odamda o küçük eski zaman aynalarından biri vardı, sanki camı nefeslerle soluklaşmış gibi daima biraz bulanık olan aynalardan. Madem içimde o kadar ciddi bir şey vuku buldu, o halde değişmiş olmalıyım diye düşünüyordum safça, fakat aynı bana her zamanki suretimi yansıtıyordu .lı, kararsız, ürkmüş, düşünceli bir yüz. Elimi yüzümde gezdiriyordum, bir temasım izini silmek için değil de, gerçekten ben olduğumdan emin olmak için. Belki de hazzı bu kadar korkunç kılan, bir vücudumuz olduğunu bize öğretmesidir. Daha önce bu vücut sadece yaşamamıza yarıyordu. Şimdi ise, bu vücudun kendine özgü bir var oluşu, hayalleri, iradesi olduğunu hissediyoruz ve ölümümüze kadar onu hesaba katmak, ona boyunemek, onunla uzlaşmak ya da mücadele etmemiz gerekecek. Ruhumuzun onun en iyi hayalinden başka bir şey olmadığını hissediyoruz (hissettiğimizi sanıyoruz). İç sıkıntımın ikinci bir suretini çıkartan bir aynanın karşısında, yalnızken, vücudumla, onun zevkleri ya da acıları ile ne gibi bir ortaklığım olduğunu düşünmüşümdür, sanki o vücuda ait değilmişim gibi. Ama ben ona aitim, dostum. Bunca kırılgan görünen bu vücut benim erdemli kararlarından daha uzun ömürlü halbuki da, zira ruh çoğu zaman ondan önce ölür. Bu cümle Monique, kuşkusuz sizi itirafımın bütününden daha çok sarsmıştır: siz ölümsüz ruha inanırsınız. Sizin kadar emin olmadığım ya da daha az gururlu olduğum için beni bağışlayın; ruh bana çoğu zaman vücudun aldığı sıradan bir soluk gibi görünüyor.
Şarap ve şarkıyla dolu, gürültülü ve gecenin bu çatıda sona erdiği bir Covent Garden düğünü... Bu gecenin bir tekrarı, ama daha iyisi, çünkü terk etmekle sonlanmayacaktı. Birlikte geçirecekleri bir hayatla sona erebilirdi. Bir evlilik­le. Bir ortaklıkla. Güzel kehribar gözleri, düzgün burunları ve güçlü omuzları olan çocuklarla. Dünyanın büyük ve güzel olduğunu, aristokratların, içinde yaşadıkları şehri inşa eden ve giderek iyileştiren çalışkan kadınlar ve çalışkan erkeklerle kar­şılaştırıldığında bir hiç olduğunu öğrenen çocuklar. Babalarına benzeyen erkekler. Yanında olmasını umduğu gibi kadınlar. Gözlerini kapatarak o çocukları düşledi. Onları istedi. On­ları şimdiden sevdi. Babalarını sevdiği gibi. “Felicity.” Adam alçak bir sesle ismini söylediğinde başını kaldırıp ona baktı. “Şafak söküyor.” Şafak, karanlığı ve yanında o değerli anıları yakmaya hazırdı. Beni geri gönderme. Burada tut. Ben buraya aitim.
''... yalnızken, vücudumla, onun zevkleri ya da acılarıyla ne gibi bir ortaklığım olduğunu düşünmüşümdür, sanki o vücuda ait değilmişim gibi. Ama ben ona aitim.'' .
Birbirimize ait değiliz artık. Bunun yerine, ben ona aitim. Değersiz, haksız, gerçekdışı, Ama olan biten bu.
Sayfa 238Kitabı okudu
44 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.