Bugün kimseyle konuşmadım, dün de konuşmadım, ondan önceki gün de olduğu gibi, ondan önceki de.. kimse halimi hattımı sormadı. Her şeyi kendi kafamda kendimle konuştum. Ne düşünüyorum ne hissediyorum kimse bilmiyor. Beynimi bir sürü gereksiz şeylerle doldurdum. Ama yine de geçmedi içimdeki boşluk, yalnızlık, konuşma, paylaşma, anlatma isteği. En son ne zaman biriyle uzun uzun sohbet ettim hatırlamıyorum. Öylesine yaşamak benimki, yalnız çaresiz ve umutsuz.
Bu şiiri ders çalışırken yazmıştım.
Aklımdan çıkmayan gözlerin,
Gözümden geçmeyen gamzen
ve kulağımdan dinmeyen sesin..
Öyle sendeydim öyle sendim öyle sana ait
Bir an düşünmekten alamıyordum kendimi. Bakma hala alamıyorum hala düşünmeden edemiyorum sadece güçlü durmaya çalışıyorum..
İçimden varlığın, yanımda yokluğun, ızdırap içinde ruhum ama gıkım çıkmıyor sana verdiğim söz ağlamamı bile gizliyor kimse bilmiyor kimse duymuyor yan oda da yatan bedenim bile içime akan yağmurları gizliyor...
Kimse kimseye çok da bilerek zarar vermiyor. Herkes ilkin kendini düşünüyor sadece. ve sonra bir tür can havliyle birbirinin omuzlarına basıyor, birbirinin omuzlarında yükselmeye çalışıyor. En çok da kendisine yardım etmeye çalışanların, en yakınlarının… Niyeyse kim kimsenin aklına el ele tutuşup denizle birlikte çıkmak gelmiyor. Bunu daha çok kereler görecek Fidan. Ama henüz bilmiyor.
Birçok şeyler yapan bir adam, belki de gereğinden çok şey, ama sanırım ne düşündüğünü hiç kimse bilmiyor.
Belki de bu nedenle birçok şey yapıyor, düşünmek zorunda kalmamak için.
Reims'ta sertler, çiftçiler ve köylüler devasa mekanları olağanüstü vitraylarla süslediler ama birini bile imzalamayı akıllarından geçirmediler. Kimse bu vitrayları kimlerin tasarladığını ya da yaptığını bilmiyor çünkü o zamanlar çağımızda geleneksel hale gelmiş olan övünme, henüz toplulukçu duyguyu bozacak biçimde var olmamıştı.
İnsan da böyle bir yükü tek başına taşıyamaz hani. Hastasın, pek yakında öleceksin, sen biliyorsun ama senden başka kimse bilmiyor. Büyük yük. Çok büyük.
Şimdi bir ölüyüm ben, bir ceset, bir kuyunun dibinde. Son nefesimi vereli çok oldu, kalbim çoktan durdu, ama alçak katilim hariç kimse başıma gelenleri bilmiyor.