"Var olmanın sancısı var içimde," diyor. "Acı bütün etrafıma yayılıyor gibi. Hayata benzemiyor ama benim hayatım bundan ibaret, yaşadığım bütün acı olaylardan sonra hiçbir şey olmamış gibi devam ettim. O zamandan beri geçmişi tekrar tekrar yaşıyorum, çok yalnız hissediyorum, çok korkmuş... Ifade etmeyi beceremiyorum. Bu hayatta var
Hep söylüyorum kitabın değerini bilmeyene kitap hediye edilmez, bilhassa not hiç yazılmaz. Sonra o'nu satıyorlar. Sahaftan kitap aldığımda, içinde altı çizili cümle ya da ufak notlar gördüğümde ben de seviniyorum ama sonra kitabı sattığı aklıma gelince de ufak çaplı hüzün yaşıyorum. Kimseye kitap hediye edesim ya da not yazasım gelmiyor.
Reklam
Az önce aradı 6 ay sonra
Az önce aradı tam 6 ay geçti.. her yaşadığın şey geçmişte kalıyor şu hayatta. Güzel ya da çirkin iyi veya kötü farketmiyor hepsi gelip geçici, hayatımıza giren her kişinin bir süresi var, başımızdan geçen her olayın bir süresi var. Ürünlerdeki son kullanma tarihi gibi. İyi veya kötü birşeyler öğreniyoruz bunların hepsi ilerisi için bir tecrübe
560 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Anı kalsın istiyorum bir yolculuk anında bitirdigim bu kitabı Tess in de başlamış olduğu derin yolculukla derinlerde yaşıyorum....16:40 Aaahh derin yara Kadınlar.. Canı yanmış bir kadindan ötesi yoktur... Bir kadınin karşısına çaresizligi bırakın ona bile care olur.. yeter ki yormayın üzmeyin canını acitmayin... Kitabi okumadim yaşadım Tess ile birlikte bütün bu duygulari en derinlere indirdim... Benliğini kaybetmeden kaderin ona çizdiği yolda kalbinin derinlerde ki aşkını bekledi .... Her zorluğa bütün yaşanmışlıga ve ölüme bile direnerek.. Ama yinede bedelini kadın ödedi ... Tees derin yaram olarak kalacak bende ... Tavsiye etmiyorum okumayın yaşayın diyorum keyifli okumalar
Tess
TessThomas Hardy · Martı Kitabevi · 20131,582 okunma
"Benden uzakta olduğunda bile, benim için varsın. Varlığının bu şekli çok-biçimli: Sayısız imgeler, geçişler, anlamlar, bildiğimiz şeyler ve yerlerden oluşmakta, ama her şeyin altını çizen şeyse, her yere yayılmış yokluğun. Sanki sen bir mekana dönüşmüşsün, hatların da ufuk olmuş. İşte o zaman bir ülkede yaşar gibi yaşıyorum içinde. Sen her yerdesin. Fakat bu ülkede seninle asla yüz yüze gelemiyorum."
Sayfa 86 - Metis
Son Kez ( Hepinizden özür dilerim böyle bi ileti için )
Beni bilen bilir nasıl gıcık biri olduğumu ama kendimi de kimsenin üstünde tutmam çünkü fani ve aciz bir bedende hapsolduğumun farkında olarak yaşıyorum.Ben bu kadar kendimden şüphe ederken insanların kendinden şüphe duymaksızın konuşmaları ve yazmaları beni çileden çıkarıyor.Bi tartışma da ille bir kazanan ve bir mağlubun olmasına gerek olmadığını hala anlamayan insanlara bir şeyler anlatmak derdim.Tartışmaların amacı fikir alışverişi yapıp gerçeklere ulaşmaktır yoksa sizin doğrularınıza değil.Onun için o boktan önyargılarınızla yargılamayı bırakıp insanları tanımaya çalışın. Okuyan insan öngörülerde bulunur önyargılarda değil. Bu site de kimseyi engellemedim engellemeyeceğim de çünkü bu yaşamdan kaçmaktan başka bir şey olmadığı fikriyatındayım. Korkacağınız kadar sizi yerin dibine sokmam. :) Kitapla kalın.
Reklam
1025 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
"Dostoyevski'nin Karamazov Kardeşler'ini okumak , güzel bir kuyruklu piyanoyu çok dik bir yokuştan yukarı itmeye benzer." Tekirdağ, Edirne ve İstanbul 'un dik yokuşlarında sıcak ve nemli havaya aldırış etmeden kuyruklu piyanoyu on günlük süre zarfında zirveye taşıyarak kitabı bitirmiş olmanın haklı gururunu yaşıyorum.
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202334,9bin okunma
Künk kuru. Kanal kuru. İhtiyar yılanı karıncalar tartaklıyor. Kuşlar çok yıllar önce yedi kirazları; kuru dallarda çekirdekler kaldı. Vefasız üzüm bağı! Asma bıyığı gümüş tel. Asma yaprağı yeşim. Talika tekerleklerinde lâstik çember. Atlar yorga yürüdü. Toz kalkmadı yoldan. Salkım söğütler gölgesiz. Badem ağacının gövdesinde ur. Tozlu yollarda arılar ölü. Saçak oluklarında serçeler gebeş. Hey, fırsat kollayan ecel! Ne bir hasta, ne bir halsiz; ne bir genç, ne bir ihtiyar; ne bir çalımlı, ne bir enekli. Kalmadı hiç kimse! Bir zaöanda hora tepen gençler mezarlığa gömüldü. Mezarlık çökük. Yontma taşları yosun tuttu gene. Hey, meşenin tepesinde sessiz karga! Benim yurduma ne oldu? Bir ben mi kaldım burada? ... Başımı kaldırıyorum. Çıt yok. Ama ben yaşıyorum.
Biliyor musun en güzel ''umutça'' yazıyorum seni,ama tüm kelimeleri ''aşkça'' okuyorum.Çünkü ben hayatı ''sence'' yaşıyorum.
" Benim dramım şu ki, sevmediğim biriyle yaşıyorum, ama onun hayatını mahvetmeyi de adilik sayarım. İyilikten başka bir şey görmedim ondan... "
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.