"Matematiği çok ama çok önemli, hayati bir konu olarak çocuğa sunmayın. Aman ha matematik bilmezsen mahvolursun, bitersin çok fena olur!' gibi sözlerle onun korkusunu pekiştirmeyin."
:D
- Büyük şairimiz Tevfik Fikreti tanır mısınız?... - Aaa, hiç tanımaz olur muyuz! Kendisini pek severiz. O da bizi çok sever. Sıksık bizim eve yemeğe gelir. Benim yaptığım zeytinyağlı dolmalara bayılır... - Aman Hanımefendi, siz ne söylüyorsunuz kuzum. Tevfik Fikret öldü... - Yaaa!... Boşuna değilmiş, çoktanberi bize gelip gitmiyordu... - Ben de neden bizim evden ayağı kesildi, hiç gelmiyor diye merak edip duruyordum. Demek ölmüş ha! Vah vah vah! - Tevfik Fikret öleli, elli yılı geçti... - Allah Allah!.. Zaman ne de çabuk geçiyor, daha dün gibi...
Sayfa 17 - ADAM YAYINLARI, Ocak 2005Kitabı okudu
Reklam
“Bu açıdan bakınca, yağmurda hüzün gibi bir şey galiba: İlk başta aman bana ilişmesin diye didinir sakınırsın, emniyetli ve kuru kalmak için elinden geleni yaparsın, ama baktın ki olmuyor, baktın ki yağıyor üzerine dört bir koldan, gark olursun ta dibine kadar ve bir kez bu kadar battın mı içine, ha bir damla eksik ha bir damla fazla ne fark eder. Yağmur da hüzün gibi bir şey, yakalandın mı bir kez, azı çoğu yok artık. Olsa olsa ‘kuru kalabilenler’ ve ‘sağanaktan’ nasibini alanlar var.”
Yetiş Call Center.
“..Başımı kaşıyacak vaktim yok’u geçtim, başım kaşınsa hissetmem, öyle yorgunum. Ben bu hayatı müşteri memnuniyeti için yaşıyorum. Konuşmalarımız kayıt altında diye kalbimin kırıldığını ya da yorulduğumu aman ha dile getirmiyorum. Sürekli bir buyrun ne istemiştiniz halinde geziniyorum. Biri bana ne istediğimi soracak olursa iyiliğini sağlığını istiyorum.”
Storytel Original, “Yetiş Call Center”
Yerden göğe haklısınız, sevgili dostlar, Görünce hop oturur hop kalkarız, Ne oldum delisi, şımarık bir kızcağız, Ağzında çiklet sabahtan akşama kadar, Yoktur farkı manda gibi yayılandan, Oturup habire burnunu karıştırandan, Aman, bu yapışkan illete kapılma sakın, Sonunda yapışkanın teki olur çıkarsın, Bilmem, var mı aranızda bilen biri Bayan
Sayfa 136 - Elveda violetKitabı okudu
Eyvah!.. Şimdi yatacağız ha!.. Beraber mi? Tabii beraber... Sanki buraya gelirken bunu bilmiyor muydum? Bilerek ve isteyerek geldim. Neden korkuyorum?.. Senelerden beri hiçbir insanla birlikte yatmamıştım. Fakat bu başka... Beni kollarının arasına alacak ha? Sonra güzel dudaklarını yakından, ta yanı başından göreceğim... Hatta öpebileceğim... Evet... Hem nasıl öpeceğim... Aman yarabbi, ne kadar utanmazca şeyler düşünüyorum... Neden utanmazca olsun... Ben artık bir kadın sayılırım... Bir kadın böyle şeylerden utanır mı? Onun halinde bir heyecan görmüyorum. Acaba aynı şeyleri düşünmüyor mu? Belki de odasının hali onu mahçup etti ve şaşırttı. Fakat bu dağınıklığın ne ehemmiyeti var? Ben her şeyi bilerek geldim. Yarın her şeyi düzeltirim. Ben onun temiz ve tertipli karısı olacağım... Ne demek? Karısıyım. Fakat nikâh olmadık ki... Ah, bu yaptığım hiç doğru değil... Herkesin nasıl ağzında dolaşacağım?.. Fakat herkesten bana ne demiştim!.. Öyle ya, bana ne!.. Sonra nikâh da oluruz... Olacağız tabii. Fakat bu anda bu nasıl söylenir? Aklına neler gelir?.. Bunu sonra düşünürüz...
Sayfa 112Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.