Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Türk Çağı
Kam tini Türklerde bedenlendi/bedenleniyor. Zamanın sahibi bir soyun farkı gökyüzü gücü adeta yeryüzüne yıldız yağdırıyor. İstikbal ve istiklal göklerden geliyor. 2023 sonrası Türk çağı başlıyor.
"Anka kuşu, canı isterse dünyanın neresinde olursa olsun dara düşmüş, sıkışmış kişiyi kanadının üstüne alır, altın kapının üstünden aşar, Kaf dağlarına varır, on iki ayı da bahar olan, ağzına kadar çiçekler açmış ülkeye götürür, onları o cennete bırakırmış. Orada kimse kimseyi de öldürmezmiş."
Sayfa 24
Reklam
Kesin olan şuydu... Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk demekti. Uluslararası dengeler değişiyor, düşmanlar dost, dostlar düşman oluyordu ama, bu gerçek değişmiyordu. Atatürk ortadan kaldırılırsa, Türkiye Cumhuriyeti’nin ayakta durabilmesi mümkün değildi, bu yüzden peşpeşe suikast planlanıyordu. (Bu gerçek 100 yıl sonra bile değişmedi... 100 yıl sonra bile devam eden manevi suikast girişimlerinin temel hedefi, aslında bu.)
Nefret ettiğin şeyleri sevmeye başladığında, her şey düzeliyor, biliyor musun? Çünkü sorun ortadan kalkıyor ve anlıyorsun ki aslında sorunları yaratan biziz. Eğer sorunlarını seversen, sorunlar ortadan kalkar. Sorunlarını sev ve onlardan kurtul. Sevgi her şeyin ilacı. Kendini ve sorunlarını sev, kurtulmak istiyorsan tek cevap sensin. Unutma zaman geçse de zümrüt her zaman değerlidir. Anka kuşu gibi küllerinden doğ..
Reklam
reşit galip..
Türk aydınlanmasının Kuvvacı fedaisiydi. Rodos doğumluydu. İtalyanlar Trablus Savaşı sırasında oldu bittiye getirip Rodos’u işgal edince, henüz 17 yaşındayken doğduğu toprakları kaybetmenin acısını yaşadı. Kayıkla Marmaris’e geçti, İzmir’e geldi. Bugün Swissotel Büyük Efes’in hemen karşısında yeralan ve Ticaret Lisesi olarak eğitim veren Fransız
bizim oralarda* köylerde bu ayakkabıya hala cızlavet diyorlar (=
Gislaved, Türkiye’de reklam vermeye başladı. İsveç malıydı. Hurda lastikten yapılan ayakkabıydı. Yekpareydi, kalıp halinde tabanıyla birlikte presleniyordu. Bağcıkları varmış gibi görünüyordu ama, aslında yoktu, üzerinde bağcık şeklinde baskı vardı. 1900’lerin başında Wilhelm ve Cari Gislow adında iki kardeş tarafından icat edilmişti, Gislaved şehrinde yaşıyorlardı, otomobil lastiği fabrikaları vardı, hurda lastikleri atmaktansa değerlendirmeyi düşünmüşler ve kalıplayıp presleyerek bu ayakkabıyı üretmişlerdi. Haliyle, çok çok ucuzdu. Sadece İsveç’e değil, bütün Avrupa’ya satıyorlardı. 1933’te Türkiye pazarına girdiler. Ahalimizin dili dönmedi, Gislaved diyemedi, cızlavet dedi. (Gislowkardeşler İkinci Dünya Savaşından sonra ayakkabı üretimini durdurdu, Avrupa değişmiş, sanayi gelişmişti, bu ilkel ayakkabı türevi artık satılamıyordu, alıcı bulamıyordu. Türkiye hariç... Türkiye’de taklitleri çıktı, şakır şakır üretime devam edildi, bu kitabın yazıldığı 2022 yılında Türkiye’de hâlâ satılıyordu.)
* çanakkale-balıkesir..Kitabı okudu
1930lu yıllarda gazetelerde
“Evlenmek istiyorum” diye küçük ilan veriliyordu. “35 yaşındayım, 50 lira maaşım var, kimsesiz dul bir hanımla evlenmek istiyorum.” “35 yaşındayım, 70 lira kazancım ve bir evim var, çocuksuz, akarı olan bir hanımla evlenmek istiyorum.” “38 yaşındayım, sakin tabiatlı bir hanımla evlenmek istiyorum.” “100 lira maaşlı memurum, varidatı olan güzel bir hanımla evlenmek istiyorum.” “Yüksek tahsil görmüş kimsesiz bir gencim, 24 yaşındayım, 40-60 yaşında irat sahibi kibar bir hanımla evlenmek istiyorum.”
Reklam
bırakın ruhunuz aklınızı tutkunun doruklarına yüceltsin şarkı söyleyebilmesi için. Bırakın ruhunuz tutkunuzu akılla yönlendirsin, tutkunuzun her gün yeniden dirilip Anka kuşu gibi kendi küllerinden doğabilmesi için.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.