Okunmaya değer bir yazı.
Adnan Bey nikahlı karısı Bihter'e tecavüz edecek diye bir söylenti çıkmıştı, yeğeni Behlül ile bakışmalarına hayran hayran bakan arkadaşlar o gün Adnan Bey'e lanet okumak için işlerini iptal etmişti. Sonra haftalarca Adnan Bey'in ne hayvanlığı ne caniliği kaldı. Aynı dizide Behlül yengesine yürürken "buradan büyük aşk çıkar" fikrine
Cavid Beyin çektiği cefa
Cavid Bey, cezaevinde bulunduğu dönem içinde eşi Aliyye Hanım’a her gün mektup yazmış ve yaşadıklarını anlatmıştı. Satırlarında kimi zaman hasret, kimi zaman da şikâyet vardı. 34’ncü mektubu oğlu Osman’a olan özlemini dile getiren satırlarla doluydu: “... Yemekleri yine hafif yiyorum. Dün peynirsiz bir makarna ile kuzu külbastı... Pek az. Osman’ın
Reklam
118 syf.
8/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun,hukuka olan inancını yitirdikten sonra edebiyata yönelmiş,gelecek vaat eden,uzun zamandan beri birçok şiir kitabından alamadığım hazzı duyumsamamı sağlayan önemli şairlerden birinden bahsedeceğim bu incelememde:Bejan Matur. Biraz araştırma yapma imkanı buldum şairimiz hakkında.Bitirmiş olduğum
Rüzgar Dolu Konaklar
Rüzgar Dolu KonaklarBejan Matur · Timaş Yayınları · 201177 okunma
672 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
West World dizisini izlediniz mi bilmiyorum. Ama eğer izlemediyseniz bence bir an evvel başlamalısınız. Çünkü dizide bir tarafta insanların yarattığı robotlar, diğer tarafta kendi benliğini bulmaya çalışan insanlar. Ama aslında zaten var olan benliklerini açığa çıkarmaktan başka bir şey yapmayan insanlar. Kendini insan sanan, insanımsı robotların
Atatürk ve Türklerin Saklı Tarihi
Atatürk ve Türklerin Saklı TarihiSinan Meydan · İnkılâp Kitabevi · 2010148 okunma
Ankara'nın nüfusu 20 bin kadardı. Evleri kerpiç, sokakları daracıktı. Çoraktı, ağaçsız yeşilsiz, çıplak bozkırdı. En ufak rüzgârda toz bulutu içinde kalıyordu. Yağmurda çamur deryasıydı. Ne otel ne lokanta vardı. Evlerde elektrik yoktu. Su, kuyudandı. Ulaşım dediğin, eşek veya gıcırdayan at arabalarıydı. İnanılması çok güç ama, sadece 16 yıl sonra bu ilkel kasabadan İstanbul'a tarifeli uçak seferleri başlayacaktı.
Ankara'nın nüfusu 20 bin kadardı. Evleri kerpiç, sokakları daracıktı. Çoraktı, ağaçsız yeşilsiz, çıplak bozkırdı. En ufak rüzgârda toz bulutu içinde kalıyordu. Yağmurda çamur deryasıydı. Ne otel ne lokanta vardı. Evlerde elektrik yoktu. Su kuyudandı. Ulaşım dediğin, eşek veya gıcırdayan at arabalarıydı.
Reklam
133 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.