Muhabbetsiz hayatımız kurgu ve kuşku ile örülü. Üzerimizde Ankebut ağı, ağzımızda aşk terennümleri… Maneviyatsız kuru bir hayat içinde bengisu arıyoruz. Ayrılıklar, aldatmalar, bencillikler, kınamalar, başa kakmalar ve yalnızlıklardan ibaret bir seraptayız. Varlığın içindeki yokluktayız. Yoksulluğumuz ve yoksunluğumuz: Aşk. Aşkımız yok, aşk gözümüz yok. Aşkın gözleri ile bakamıyoruz birbirimize.