Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Piro
Seley yanımda olmasına rağmen, buzdan yüreğimin bir yerine kor gibi düşmüştü. Piro’nun bir cümlesi tuvalin üzerinde kendine beden arayan boya gibiydi. “Güzellik ne kadar kuvvetliyse, aşk o denli güçlüdür.” Peki güzelliğin ölçütü neydi, kimin metresiyle ya da derecesiyle ölçülecekti? Hele evrende gölgeden ibaret olan güzelliğin terazisi bile gölgeden yapılmışsa, gölgeden ibaret göstergeyi hangi mahir göz okuyacaktı? Öğrenci; öğretmenin aynadaki yansımasıdır. Aynada ki görüntüde bozukluk varsa, aynayı kırmak anlamsızdır. Anlamak, benim anlattıklarım değildir, sende kayıtlı olan bilgi ve deneyimlerle orantılıdır. Benim anlattığım şey ile senin anladığın şey aynı değildir. Sen kabının doldurduğu kadarını alabilirsin, kabındakileri ise kendi yaşanmışlıklarınla mayalarsın. Bu maya sonucunda dönüşen şey senin anladıklarındır. Anladığın her şeyde sadece sen vardın, ben değil anla artık. Piro/Romandan alinti
Remzi AydinKitabı okudu
Susarak birşeyler gizlediğin, gizlemek zorunda kaldığın, ya da bilmeden gizlediğin için rahatsızlığım artacak yerde artmıyor da, yalnız sıkıntılı olmakla kalıyorum, sana olan güvenim böylesine büyük, anla, hem de güzelliğini unutarak. Milena birşey gizliyorsa, diyorum, gizlenmesi gerekiyor da ondan gizliyor, suçlu bulmuyorum seni. Bu kuşku karşısında rahat kalabilmemin, olağanüstü başka bir nedeni daha var. Bir özelliğin var -yanılmıyorsam doğuştan böylesin, heryerde görülmüyorsa etkisi, suç sende değil- kimsede olmayan birşey, sende gördüm yalnız, gene de akıl erdiremiyorum: Kimseyi üzmeme özelliği. Acıma duygusundan ötürü değil bu, üzmek elinden gelmez de ondan. Akılların alamayacağı kadar güzel birşey bu, akşama dek bunu düşündüm, bunu inceledim, ama şimdi uzun uzun yazmaya çekiniyorum; sana sarılma isteğimi hoş göstermek için belki bütün bunlar, kim bilir?
Reklam
ZEMDEN HOŞLANMAMANIN TEDAVİSİ
Yukarıda anlattığımız gibi, zemden hoşlanmamanın sebebi, medihden hoşlanmamanın sebebinin zıddıdır. Bunun tedavisi de ondan anlaşılır. Bu hususta sözün kısası: Seni zemmeden üç husustan hâli değildir. Zemmederken ya doğru konuşur ve şefka tinden dolayı sana nasihat maksadıyla seni zemmeder. Veya doğ rudur fakat zemmederken maksadı sana eziyet
Sayfa 291Kitabı okudu
Yine bu durumda idrâkten aczin, âriflerin vasfı olması geçerli olmaz. Bunun delîli, ârîf-i billah bir şeyi idrâkten âczini i'tirâf ederse, bu i'tirâf o şeyin sıfâtına vâkıf oluşunun olmayışındandır. Çünkü, sıfât idrâk olunamaz. İdrâk olunamaması, ya sonunun olmayışından dolayıdır veyâhud idrâk kābiliyeti olmamasından dolayıdır. Bu idrâk miktârı, o şeyi lâyık olduğu şekilde bilmek için yeterlidir. İşte bu şekilde bu miktârda ma'rifet sende hâsıl olunca, idrâk dahi hâsıl oldu demektir. Sıddîk-ı Ekber'in: "İdrâkden aczi idrâk, bir nevi' idrâktir", demesi yerindedir. Dîğer bir rivâyette Hz. Ebû Bekir "İdrâke ulaşmaktan acz, idrâktir" demiştir. İdrâkin hâsıl olmasıyla idrâkten acz olmaz. Burada kul, izzetle vasıflanmıştır ve acz, kendinden kalkmıştır. Kur'ân'da “Lâ tudrikuhül ebsâru” (En'âm, 6/103) ya’nî “Gözler onu idrâk edemez” buyrulması "mahlûkların gözleri, onu idrâk edemez" ma'nâsınadır. Ammâ ezelî gizli göz ki -kul onunla görür- o göz mahlûk değildir; çünkü o göz, “Ben kulumun işiteni, göreni…. olurum” hadisinin hakîkatidir. Bu sırrı iyi anla!
Bir şeyler yapmadan beklemek boşa harcanmış zamandır. Bu yüzden bir muammayı beklemektense senin ona gitmem en doğrusu. Kaybettiğini anlayacaksan bunu mümkün olduğunca erken anla. Umudun kırılacaksa daha erken kırılsın. Çünkü ne kadar erken yüzleşirsen o kadar çabuk alışırsın... Hayat terk edenlerin yasını tutmak için yeterince uzun değil. Kalan hiç kimse giden hiç kimsenin umurunda değil ! Zaten umurunda olsa gitmezdi, gitse bile mutlaka dönerdi.. özlerdi, arardı, sorardı... belki de geride kalanların ağladığı çoğu gece, gidenler kahkahalara boğuluyordu. Üstelik aynı anda... Hala seviyorsun, hala özlüyorsun ya da hala bekliyorsun diye kimsenin gözünde değer kazandığın falan yok ! Her ne yapıyorsan kendine yapıyorsun ! Herkes kendi yoluna bakıyor İnan, sende bir yolunu bul. Çünkü hayat, değmeyecek insanlara saplanıp kalmak için fazlasıyla kısa...
En güzel tiratlarından biri
Bil ki başın taşa (maddeye) çarpacak. Muhakkak sukutuhayal var: Ya sevgilinin bayağılığı, ya kuvvetli bir rakip, onun karşısında senin bayağılığın, sevgili ve dost ihanetleri, muhakkak. O vakit dur, vazgeç, istihfaf et. Derin bir feragata kabiliyeti olanlar, derin bir aşkla sevmekten korkmayabilirler. Bu mümkün müdür? Şiddetli bir iptiladan,
Reklam
Delikanlı gözlerini ufka dikip bakmaya başladı. Uzakta dağlar,kumullar,kayalıklar,hayatta kalmanın olanaksız olduğu bu yörede yaşamakta direnen bitkiler vardı. Dört bir yanı çöldü; aylar boyu üzerinde yürüdüğü, ama ancak küçük bir bölümünü tanıdığı çöl. Bu küçük parçada, İngilizlere,kervanlara,kabile savaşçılarına ve elli bin hurma ağaçlık ve üç
Sayfa 102Kitabı okudu
Sana bekleyişlerden söz edeceğim. .. her bekleyiş bir arzu bile olmasın sende, karşılayışa hazırlık olsun yalnız. Sana gelen herşeyi bekle; ama yalnız sana geleni arzula. Günün her anında Tanrı’ya bütünüyle sahip olabileceğini anla. Arzun aşktan olsun, sahip oluşun aşıkça, öyle ya, etkili olmayan bir arzu nedir ki?
Bil ki başın taşa (maddeye) çarpacak. Muhakkak sukutuhayal var: Ya sevgilinin bayağılığı, ya kuvvetli bir rakip, onun karşısında senin bayağılığın, sevgili ve dost ihanetleri, muhakkak. O vakit dur, vazgeç, istihfaf et. Derin bir feragata kabiliyeti olanlar, derin bir aşkla sevmekten korkmayabilirler. Bu mümkün müdür? Şiddetli bir iptiladan,
42 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.