Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sol Yanım Acıyor Anne Merhaba anne, yine ben geldim Merak etme okuldan çıktım da geldim. Anneler de babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama, Ali “okula gitmezsem annem çok kızar merak eder” demişti de onun için söylüyorum. Geçen hafta öğretmen sağ elimde sarımsak, sol elimde soğan dedirte dedirte Öğretti sağımı solumu. Ben biliyorum artık anne,
Sen hiç kimsenin olamayacağı kadar çok şeyimsin benim... yüreğimde sana ayrılan yer herkesinkinden büyük. Yalnızca bir arkadaş, bir kan kardeş, bir sırdaş, bir çok yakın dost değil, bir büyük sevgisin sen... yanında sonsuz şımarabileceğim ve hala kaybetmekten korkmayacağım tek kişi... yani biraz annem, biraz babam, hatta hiç görmediğim dedem, belki hiç doğmayacak oğlum... sonra daimi hayranım ve tabi dokunulmamış sevgilim... sen benim masumiyetimsin tuna... benim en yakınımsın! Aslında belki öbür yarımsın? Bütün bunlar ne demek anlıyor musun? Hı?
Reklam
Alo baba sen misin nasılsın?Allahıma bin şükür ben burda iyiyim... Ne olsun be baba güzel geçiyor günlerim silah elimde hergün iştima nöbetteyim. Annem nasıl baba ağlamıyor değilmi? Söyle nolur ağlamasın bırakmasın kendini... Doğudayım tehlike evet biliyorum baba! Korkmuyorum elbet vatana kan can feda... Kardeşlerim nasıl sınıfı geçtilermi?
Ben çok şanslı bir İstanbulluyum. 1950 'li yıllarda, henüz ilkokula başlamadan önce gezip görmeye başlamıştım İstanbul'u. Şanslıydım, çünkü müzeleri, anıtları gezmeyi seven, sık sık beni de yanlarında götürüp gezdiren, gezdirirken öğreten bir babam ve annem vardı.
ŞİİR KERE ŞİİR HEP ACI EDER Acılar yeniden filiz verdi\yeniden yağmur yağdı toprağa annem yeniden dirildi\ gördüm yeniden kurum tutmuş toprakla sıvadım yüzümü benim için budur bahar budur ve söz burada kesilmezse bileklerimden akar kelimeler belki beni biraz daha\ biraz daha ve biraz daha uyutur budur işte anlayamadığım çünkü kelimeler nasıl
Annem konuşursa, babam gibi şakaya vuramazdı cümlelerini, yüreğimin en derinine dokunurdu. Çünkü beni en çok da annemin gözyaşları yaralardı. Her bir kelimesinde büyüdüğümü anımsatırdı. Ama kabul edemem ki! Annem hep yanımda olsun, her şeyi her zamanki gibi ona danışayım isterim. Asla ama asla büyümek istemem.
Reklam
Zaten beni çingenelerden almışlar, hep öyle diyor annem. Babam da, annen doğru söylüyor, diyor. Ben çingenelerden nefret ediyorum, onlara çok kızıyorum. Beni verdikleri için çok kızıyorum onlara...
Babam o gece beni inekler gibi boynumdan bir yularla ahıra bağlıyor. "İnsana benzer bir tarafın yok " diyor. "Ahırda kal da aklın başına gelsin!" Annem, "Hem insan oldum demeden çözme," diyor babama, "Bir vagon insanı aç bırakmak neymiş öğrensin."
Sayfa 102
Bugün dışarıya çıkıp işlek sokaklarda yürürken köprünün birine asılmış bir pankart görmüştüm. ''Özgecan'ın Katilleri Yargılansın!!'' gibi bir şeydi tam hatırlayamıyorum.Eve geldiğimde ise televizyonda haberini gördüm.Detayını öğrenmek için internetin başına geçtim.20'li yaşlarında genç bir kız neden yakılmak istensin,neden öldürülmek istensin? İşin içinde olan şahıslar ne çeşit bir şeytanlığın esirindeydi? Donup kalmış gibi baktık öylece televizyon ekranına,annem ve babam sessizce izleyip sonra başka habere geçtiler.''Farkındalık'' bile uyanmadı yani içlerinde..Sevgili hükümetimizin de bir halt yapmadığı gibi.. Peki neydi asıl sebebi? Genç ve güzel olduğu için mi öldü Özgecan,insan olduğu için mi,kendini koruyamadığı için mi..bilemiyorum.Sadece onun cinsinden olanların değil karşı cinsinden olan birçok kişinin de canı yandı.Babasının haberdeki görüntüsüne bakmak bile istemezdiniz.Varsa erkek kardeşleri,kuzenleri falan..Bu zamana kadar duyduğumuz veya duymadığımız pek çok kadın,erkek,çocuk hatta hayvanlar acımasızca katledilebiliyorlar.Lakin unutulmasın ki Allah bunun hesabını soracak.. ”Mazlumun zalimden hakkını alacağı gün; zalimin mazluma zulmettiği günden daha şiddetli/çetin olacaktır”.
Atatürk'ün Adalet'i... Yaşlı kadın yatağından kalktı. Sabah ezanının insan ruhuna huzur veren sesi oda içinde yankılanıyordu. 88 yaşından beklenmeyecek bir çeviklikle pencereye doğru yöneldi. Pencereyi açması ile birlikte odaya ezan sesi ile birlikte baharın güzel kokusu ve kuş cıvıltıları doluştu. Penceresinden gözüken Kurtuluş Parkına bakarak
Reklam
Babam sanki çok yorulmuş gibi iki eliyle alnını ovuyor. Sonra pencereden dışarı bakıyor. Annem yüzünden üzgün, kendisi içinde üzgün.
Sayfa 127Kitabı okudu
Annem, "Gördün mü çocuğumu?" diye sordu. "Gördüm, sarıldım," dedi babam... "Nasıldı?" "Boynunda bir morarmışlık vardı. İp izi..." Günlerce ağladı annem; günlerce ağladı.
Sayfa 450Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.