Avrupa kültürünün bu varlıkla ve dolayısıyla bu kelimeyle tanışması XVII. ve XVIII. yüzyıl dolaylarındadır. İlk olarak Barthelemy d'Herbelot'nun XVII. yüzyılda hazırladığı İslam Ansiklopedisi'nde yer alan "goul" ifadesi, "ifrit, cin" olarak kısa ca belirtilmiştir fakat asıl tanışma XVIII. yüzyıl başlarında Antoine Galland'ın Binbir Gece Masalları çevirisiyle gerçekleşmiştir. Burada yer alan Sidi Numan'ın Öyküsü'nden hareketle "mezarlıklarda cesetlerle ziyafet çeken korkunç bir yaratık olan bu varlık Batı folklorunda yer etmiştir. "Ghoul" kelimesinin kökeni için verilen bir diğer bilgiye göre de William Beckford'un Doğu temalı fantastik/gotik eseri Vathek'in XVIII. yüzyılın sonlarındaki İngilizce çevirisinde "goul", "mezarlıklardan cesetleri çalan ve onlarla beslenen şeytani, kötü bir ruh" olarak geçmektedir.
Orta Çağ Avrupası'nda Binbir Gece Masalları ve Kur'an biliniyordu. Avrupa Oryantalizmi de bir nebze olsun Doğu'yu tanıtmıştır, olumsuz yönleri de çok fazla kimseyi rahatsız etmez. Deve, harem vs. gibi imajlar halka hoş gelir.
Bu durum günümüzde hâlâ geçerlidir. Ancak 15., 16. ve 17. asırlar boyunca kilise ve devlet Türklere, karşı konulamaz derecede propaganda yapmıştır. Türkler hakkında korkunç hikâyeler anlatılmıştır. Bunlar matbaa yoluyla dağıtılmıştır. Türkleri muhtelif yönleriyle gösteren bir alay tiyatro oyunu bile vardır. Çoğu hakikat dışıdır.
Toplumların iki asır içinde birdenbire hikmete, bilgeliğe ulaştığını, tarihî doğruları çok iyi görüp, tespit edip yorumladıklarını ileri sürmek, buna inanmak budalalıktır, mümkün değildir. Dolayısıyla Türklere karşı tutumun devam ettiğini düşünmek zorundayız. Bunu söylemek de ne milliyetçilik ne de yabancı düşmanlığıdır.
_Binbir Gece Masalları'nı anlatan, Şehrazat’tır.
_Eski zamanlarda Hint ve Çin diyarlarında hüküm süren Şehriyar ve Şahzaman adlı iki kardeş hükümdar, eşleri tarafından aldatılmışlar. Bu olayların etkisiyle Şehriyar, kendi ülkesinde, her gün bir kızla evlenip ertesi gün onu idam ettirir olmuş; bu yüzden vezirin güzel, bilgili ve akıllı kızı
_Hayat öylesine sürprizlerle doludur ki, sırtındaki küfeyi alır kiminden, elmasları yükler taş yerine.
_Onların zırvalara inanmalarının sebebi, cahillikleri.
_Sefil egolarının değer ölçüleriyle ölçüp, gerçeğe, güzele ve iyiye ağızlarından salyalar saçarak nutuk çekiyorlar.
_Köle tiplerden oluşmuş hiçbir devlet yasayamaz. Köleden doğan yine köle
Sandıkta Papa'ya hediye edilmek üzere Kıbrıs'tan alınmış üç
kutsal haç ve iskenderiye'deki çingenelerden ucuza kapatılmış
tanrıça îsis'in bir karış büyüklüğündeki altın heykeli, Fransa
kralına sunulmak üzere Mısır, Tunus, Cezayir gibi Doğu
Akdeniz ve Mağrip topraklarında bulunan Osmanlı
hakimiyeti hakkında hazırlanmış raporlar ve sultanın Akdeniz
politikasıyla ilgili düşüncelerini içeren bir belge kopyası,
İstanbul'da o günlerde konuşulmakta olan Akdeniz ile
Şapdenizi'ni Süveyş'te bir kanal ile birleştirme projesi
hakkında fizibilite raporlarının kopyaları, Sakarya-Sapanca-
Izmit Körfezi arasında açılmak üzere kazı çalışmalarının
başlatıldığı Karadeniz-Marmara Kanalı Projesi'nin nasıl geri
durdurulabileceğine dair siyasî ve etnik rapor, Protestan
Kardinallere hediye edilmek üzere içleri minyatürlerle dolu
Bin bir Gece Masalları, Tutîname ve Pança Tantra (Kelile ve
Dimne) çevirileri ile sultanların kişilik tahlillerini yapabilmek
için kopyalanan divanları, Doğu bilimini etkileyen pozitif
bilim kitapları, Osmanlı medreselerinde okutulan kitaplardan
ünlü hattatlara yazdırtılıp altınla ciltlenen birer master kopya,
Grekçe, Süryanice, Latince ve Arapça tarih ve tıp kitapları,
bitki köklerinden ilaç yapmaya yarayan şifalı bitkiler kitabı ve
nihayet birkaç pırlanta ve yakut broş, kolye, sorguç ve
mücevher kakmalı hançerler, benim yol arkadaşlarımdı.
Prof. Thor Heyerdahl, 2001 yılında Odin'in Peşinde kitabını yazmış, karadenizin kuzeyine seyahat etmiştir. Ekibiyle beraber İskandinav mitolojisi, İzlanda masalları yanında Doğu Avrupa kaynaklarını ve İngiliz vakayinamelerini de kullandılar.