BALTACI'YI HAZIRLAYAN VASAT Büyük Petro, gördüğümüz gibi çalışır ve nefsâniyetini ferdi haz ve menfaatlerinin üstünde tutucu bir vecd ile cemiyet planında didinirken, onu bir ân için esaret kıskacına almış olmanın misilsiz talihine sahip Baltacı Mehmed Paşa, muhitine uygun olarak, ferdiyeti içinde mahpus ve basit nefsaniyeti altında her
Millet öyle bir inançlı ki, ne diyeyim size...
Muhakkak başaracağız. Üstümüze konan kargaları koğacağız. Hazır olun.Hazırız ağa. Kemal Paşa doğru demiş, daha ölmedik biz. - Tabii ölmedik, sağız çok şükür.
Sayfa 293Kitabı okudu
Reklam
Bir ay bundan əvvəl onlar qazının qapısına getmiş və qız "hə"sini almışdılar. Onlar Əşrəf gələnə qədər hər şeyi hazır etmək istəyirdilər. Elə bu məqsədlə də Cahandar ağa şəhərə, həftəbazarına getmişdi. Geri qayıdanda parça-paltar əvəzinə Mələyi gətirmişdi. Zərnigar xanımı da elə yandıran bu idi. Bunları düşündükcə onun başından tüstü çıxır, ünü göyə qalxırdı. "Səni görüm el içində xəcil olasan, ay kişi, oğul-uşaq yanında üzün qara olsun", - deyə ərinə qarğayırdı. Azərbaycan ədəbiyyatının ilk bruh moment
“…Kendini duymaz olursun sessizlikten. Kalbin kırilır. Sorarlar. Sözler anlatamaz ki acini, kederini. Basitce, hiç dersin! Eski mevzular bu onun için belli ki.. 'Dilden beklersin her şeyi... Oysa yüzündeki çizgilerdedir tüm derin yaralar Yüzündeki çizgilere yakından bakarsan Harita olur sana Yalanın, sırrın ağına düsersin sen de O yalnızlığa eşlik edersin O ağa düsmeye hazır mısın? Cüret edebilir misin?”
Yanko Ağa'nın sürülmesi kısmı...
Kendisi sigarasını sararken ona da tabakasını sundu. Yanko Ağa, onun tabakasını öteye iterek cebinden kocaman gümüş bir tabaka çıkarıp Temel Çavuş'a bunun içinde sıralanmış hazır sigaralardan sundu. Temel Çavuş, içinden: "Bir de gâvur cigaracuğundan yakalum" diyerek bir hazır sigara aldı. Yanko Ağa, onun sigarasını çakmakla yaktı. Sonra sözlerinin sonunu getirdi: "İki gözüm, Avrupa'da savaş nerdeyse patlamak üzere. Siyaset, çok karışık bir şey. Savaş patlar patlamaz, Yunanistan ister istemez İngilizlerin yanı başında yer alacağından, biz Rumlar da sözüm ona Yunanlı sayıldığımızdan, Almanların yanında yer alacak olan Osmanlı Devleti, İttihatçılar, Karadeniz'de Ruslara yol göstermeyelim diye bizi bu şehirlerden sürecekler. Bir kez Anadolu'nun içine sürüldük mü artık bizden hayır bekleme. Dediğimi anlıyor musun?" "Helbet anlayrum. Bunlar olmayacak işler değil." "İşte, ben de öteyi beriyi satıp savıp, toprakları da sizin gibi namuslu yurttaşlara kiraya bırakarak İstanbul'a varacağım. Bizi ancak orası paklar. Seni bugün birisiyle tanıştıracağım. Sen kiranı bundan sonra hep ona vereceksin." "Verurum, işten değil o."
Sayfa 105 - Tekin YayıneviKitabı okudu
İster zehir olsun, ister şeker; kendinden geçiş, ne de tatlıdır; külâhını ararsın da başını bulamazsın; ne de tatlıdır kendinden geçiş. Ağına tutuldun, kadehindeki şarabı içtin mi, dışarı çıkmak istersin, kapıyı bulamazsın; ne de tatlıdır kendinden geçiş. Korkma, adam değil misin sen; bir kımılda, ölmedin ya; o altını ver gümüş bedenliye, ne de tatlıdır kendinden geçiş. Ne diye soğursun, kar kesilirsin; yok ol da yücel; varlık gamını az ye; ne de tatlıdır kendinden geçiş. Ağa tutulmuşum, ömür kadehim dolmuş deme; kocalıkta yeni bir ömre dal, ihtiyarken gençleşmeyi seyret; ne de tatlıdır kendinden geçiş. Ne diye aklın başında hay kardeş? Şarapla dolu denizi gör; a kâfir, Müslüman ol; ne de tatlıdır kendinden geçiş. O misk gibi saçlarını gösterdi de yoksulu amberleşti gitti; ama ne de misk, ne de amber… Ne de tatlıdır kendinden geçiş. Sevgili, gel bahçeye, sarhoşların halkasına gir; bak, her birinin elinde bir sağrak… Ne de tatlıdır kendinden geçiş. O tek padişahı gör, her yerde hazır; bütün canları görüp gözetmede; kendinden geçmede ileri mi ileri… Ne de tatlıdır kendinden geçiş.
Sayfa 1632Kitabı okudu
Reklam
86 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.