Katilin Özrü Asansör geldi. İnene kadar Hakan’ın davudi sesini düşündü Aylin. Dışarı çıkınca hemen aracına gitmek yerine biraz yürümek istedi. Caddenin kenarındaki sarı yapraklar çok güzel göründü gözüne. Aşağı kadar yürüdü, sonra tekrar araca doğru yürümeye başladı. Aracın önünde durmuştu ki, Hakan, “İyi misiniz komiserim? Solgun
LOJMAN Lojmanda oturmak ayrı bir yaşam tarzı. Herkesin kocasının aynı işi yaptığı bir aileler topluluğu bu. Çalışmayan kadınlar için standart bir hayat: Sabah aynı saatte, hatta aynı dakikada evinden çıkan üniformalı kocalar, pencereden kocalarının servis araçlarına binişini seyreden kadınlar, öğleye kadar ev işleri, öğleden sonra kadın
http://www.hakanevrensel.com/guneydogudan-oykuler-2/Kitabı okudu
Reklam
Asansör olanlara aldırmadan aşağı inmeye devam ediyordu. O korkunç an, tekrar tekrar gözünün önüne gelirken Shaun'ın suratından gözyaşları ve salyalar akıyordu. Shaun Strickland az önce karısının öldüğünü görmüştü.
Sayfa 100Kitabı okudu
Aşk
Onu hatirladikca basin goğe ermiscesine ya da asansor bosluguna dusmuscesine urperiyorsa yureginiz.. Onunlayken pervanelesen yelkovanlar, onsuz mihlanip kaliyorsa yerine, bir akrep kadar hain..
İnsanlar ve İletişimsizlik
Asırlardır aynı mekanda buluştuğu herkesle selamlaşıp konuşmaya alışmış insanoğlunun , çağımızda kendi soyuna yabancılaşmasının ve külliyen suskunlaşmasının en sembolik mekanıdr asansör...
Asansöre binip, aynaya bakınca “Asansör keşke katta olmasaydı da ben asansör boşluğuna düşüp ölüverseydim,” dediğiniz oldu mu hiç? Annemin vatkalı gömleği ve üzerine giydiğim vatkalı ceketle kendimi asansör aynasında görünce içimden aynen bu geçti. Bu halimle pazarlama müdürlüğünü yaptığım Baltimur Gıda’ya değil, defans oyuncusu olduğum Amerikan futbol takımının antrenman sahasına gidiyor gibi görünüyordum.
Reklam
Ağır ağır yükselen küçük asansör,tüm umutsuzluk,intihar tutkusu orada bitiyor.Orada yalnızlık,en büyük yalnızlık içinde yitiyor..Hiçlikte...Ve yaşam yalnız rüzgar,yalnız gökyüzü,yalnız yapraklar ve yalnız hiç değil mi.
Eridim, sonsuz gibi küçüldüm, bir noktaya dönüştüm. Eninde sonunda bu nokta halin bile kendi mantığı var; noktada her şeyden çok bilinmeyen vardır; hareket etmesi, kıpırdamasıyla birlikte binlerce çeşit eğriye ve yüzlerce biçime dönüşebilir. Kıpırdamak benim için korkunç bir şey; neye dönüşeceğim? Bana öyle geliyor ki herkes aynen benim gibi en küçük hareketten korkuyor. İşte şimdi, bunları yazarken herkes kendi cam kafesine çivilenmiş gibi oturuyor ve bir şeyler bekliyor. Bu saatlerde koridorlarda duymaya alışık olduğumuz asansör sesi, kahkahalar ve adımlar duyulmuyor. Arada bir iki kişinin çevrelerine bakınarak, parmaklarının ucunda koridordan geçtiğini ve aralarında fısıldaştıklarını görüyorum. Yarın ne olacak? Yarın neye dönüşeceğim?
Bütün arzusu Ankara'ya gitmek, Cumhuriyet'in onbeşinci yıldönümü töreninde bulunmak, ordusu ve milleti ile son defa karşılaşmaktı. Hatta stadyum merdivenlerini çıkmaktan kurtulması için acele olarak bir asansör de yaptırılmıştı. O durumda iken bile dil çalışmalarını yakından takip ediyor, yılbaşı nutkunun hazırlanması işine yardım ediyordu: "Büyük kamutaya*, şimdiye kadar olduğu gibi, bütün işlerinde başarılar dilerim." cümlesi Meclise devlet reisi sıfatı ile son sözü olmuştur.
Sayfa 490 - Bateş Atatürk DizisiKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.