Osmanlı Padişahları
Ali Canip Yöntem'in, liselerin dokuzuncu sınıflarında okutulan "Edebiyat" adlı kitabında bir kayıt, "... O aralık Abdülmecid tahta geçmişti. Bu, her Osmanlı pâdişâhı gibi gafil ve bîçâre bir adamdı..." Ali Canip Yöntem, câhil zamane dalkavuklarından birisi bulunsaydı, bu sözün belki o kadar ehemmiyeti olmazdı.
Olan müslüman garibanlara oldu yani
İttihatçıların bu tür cemiyetlerle meşrutiyetin korunması uğruna münasebete girmesi, Taşnaksutyun gibi illegal cemiyetlerin legal hale gelmesine yardım etti. İttihatçıların “ittihad-i anâsır" uğruna verdikleri bu tavizler Ermeniler'in işine yaradı. II. Abdülhamid'in koyduğu silah ithali yasağını meşruti idare kaldırdığı için, Ermeniler hızla silahlandılar. İstanbul’da “Otuzbir Mart Vak'ası"nın çıkmasınin ertesi günü, Adana'da Ermeniler de Müslümanları katletmeye başladılar (14 Nisan 1909)"". Olay, her zaman olduğu gibi Avrupa'ya, "Ermeniler öldürülüyor" şeklinde intikal ettirildiğinden, İttihatçılar telaşa düştüler. Bunun üzerine Adana Valiliği'ne gönderilen Cemal Paşa, Avrupa'ya hoş görünmek için Ermeni çetelerine dokunmayarak, kurduğu Diván-ı Harb'de 47 Müslüman ve buna karşılık ancak bir Ermeni'yi idama mahkům ettirdi
Sayfa 40
Reklam
Yasaklara karşı Turunçlar ve çite mahallelerinde yer yer öfke şek­line bürünen bir küçümseme ve burun kıvırma kısa sürede baş göstermişti ve bunu en iyi Tahsin adlı on yaşındaki bir çocuk ifade etmiş; babasına vebanın işlemeyeceğini, çünkü hem babasında hem de kendinde "bunlardan" olduğunu söylemişti. Elinde Doktor Ni­ kos'a gururla
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
İtalya ve Trablusgarp
İtalya 1911'e gelene kadar Avrupa'nın büyük güçleri arasında engeli kalmış devlettir. İtalya, medeniyeti, kültürü ve bir takım müesseseleri itibariyle Avrupa'nın anası demektir, İtalya'nın olmadığı bir Avrupa düşünmek mümkün değildir.Buna rağmen İtalya bugün bile devam eden problemleri bariz bir şekilde yaşıyor.
Dört Raşid Halifenin önderliğinde adalet sancağını o çağların bilinen üç kıtasına Asya, Afrika ve Avrupa- taşıyan Arap yarım- adası sakinlerinin müşterek şahsiyetleri kastedilmektedir. Hatib'in, İslam'ın çöküşüyle ilgili teşhisi Abduh'un ve Rıza'nın tahlillerinin tekrarından ibaret olmakla birlikte tarihe yönelik kendi ulusçu bakışını ön plana çıkarıyordu. <<İslam» diyordu, «yönetim sistemi Acemleşip, 'Dev', Yunan felsefesinin saçmalıkları ve Brahmanist Sufizmin halisünasyonlarıyla uyuşturulduğunda çökmeye başladı. Sonuç olarak 'Dev', yüzyıllar süren bir uykuya dalmıştı. Bu uyku esnasında Moğollar ve Haçlılardan, Portekizli, Hollandalı, İngiliz ve Fransız sömürgecilerine kadar bir çok yabancılar Müslüman dünyasının doğu ve batıdaki bölümlerinde bir çok toprağı işgal etmişlerdi. 'Peki Dev uyandı mı?' diye soruyordu.
Sayfa 222 - YönelişKitabı okudu
ABD anayasasina göre eyaletler , federal hükümete açıkça devredilmeyen -Ihracat-ithalat vergisi -Kağıt para basma makinesi Federal hükümete devredilmişti Hükümet ise eyaletlerin borçlarını üstlenmişti . Geleneksel mali kaynaklardan mahrum bırakılan eyaletler alternatif gelir aradılar Eyaletlerin banka ruhsatı satarak hisse satın almaları için hiç bir neden yoktu kamuoyu baskısı artmış halk banka ruhsatı limitini kaldırmak isteyen adaylara oy veriyordu 1820 yılında 320 banka vardı Fransız devriminden önce toplumda ayrıcalıklı gruplar; monarşi ,aristokrasi ,Katolik kilisesiydi Aristokratlar genel vergiden muaf tutulur çok geniş arazilere sahip kilise ise halktan aşar vergisi alınırdı 1789 yılında ortaya atılan kanun önünde eşitlik ilkesi Avrupa'nın pek çok yerinde oldukça yabancı bir kavramdı Regresyon ; iki veya daha fazla değişken arasında ilişkiyi incelemek Hispanyola adası ; Haiti ve Dominik Cumhuriyeti Amerika'da ada Polinezya ; Büyük okyanusta 3 büyük ada göbeği (Paskalya , Yeni zelanda, Hawai )
Reklam
236 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.